Koronavirüs salgını her geçen gün artıyor. Buna paralel olarak can kayıplarımız da yükseliyor. Mayıs-Haziran aylarında yirminin altına inen vefat sayımız dün 80 olarak açıklandı.

Bazı şehirlerimizde çok yoğunluk olduğu da ifade edilmekte.

Vakaları artan birçok Avrupa ülkesi her yeri kapattı, insanların bir araya gelmesini engellediler.

Birkaç sene önce iflas bayrağını çeken Yunanistan'da sokağa çıkma yasağına geri döndü. İş yeri kapananlara belirlianda karşılıksız yardım kararını açıkladı.

Bizde ise durum lale devri yaşanıygibi. İşyerlerinin kapanış saatleri 24.00'ten 22.00'ye çekilmiş. Hangi derde deva olacaksa...

Köklü salgını frenleyecek hiçbir önlem alınmıyor, alınamıyor. Ekonominin içine düşürüldüğü durum hareket imkanı tanımıyor. Sadece seyretmekle kalıyoruz. Temenni ve tavsiye de günde 80 canın gitmesini sağlıyor.

ABD'de başkanlık seçimleri Salı günü yapılmıştı. Dünyaya hükmeden ABD'de Cuma gününe gelindiği halde sonuçlar açıklanamıyor.

Birileri koltuğun sıcaklığını bırakmak istemiyor. Millet iradesini kabullenmek yerine itirazlar, davalar açma yoluna gidiyor.

Hatta utanmadan, sıkılmadan "posta ile oy verme de neymiş" diyecek noktaya geliyor. Sanki şimdiye kada uygulanan sistem olduğunu inkara kalkıyor.

Her kim kazanırsa kazansın hedefleri, projeleri aynıdır. Türk'e düşman tavırları vardır. Gerisi hikaye, aldatmaca, uyutmadır.

Yalaka yandaş medya birinci gün ekranları Trump lehine bilgilendirme ve yorumlara açmıştı. Sonra sus pus olundu.

Ülkemize en büyük zararı veren PKK'ya binlerce tır silah, para gönderen, petrol kuyuları tahsis eden, Cumhurbaşkanımıza eşi, emsali görülmemiş tehdit ve hakaret içeren mektubu yazan, en tehlikelisi Kuzey Suriye'de yen ibr oluşumun temellerini atan Trump'ı destekleyen kafa neyin kafasıdır?

Türkiye'miz kendi ayakları üzerinde tam bağımsız güçlü olmak durumundadır. Gittikçe çirkinleştirilen siyaset kendine çeki-düzen vermelidir.

Ayrıştırma, ötekileştirme kimseye fayda sağlamaz. Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur.

Bakın Müslüman Suudi Arabistan'a Türkiye'mizde tam bir düşmanlık içerisinde kararlar alıyor. Siyasi düşüncelerle, kral ölünce şanlı bayrağımızı yarı yarıya indirip yas ilan edenler her konuda olduğu gibi "ALDATILDIK YANILDIK" da diyemez durumdalar.

Bir olmak, beraber olmak çirkinleşen siyaset mecrasına koymak, kendileri gibi düşünmeyenlere, iftiralarla haksız suçlamalar getirmek son bulmalıdır. Ülkesini, milletini sevenler artık böyle davranmayın.

Koltukları veren de millettir. Alacak olan da sandık yoluyla yine millet olacaktır. Kimseler babalarından da miras değildir.

Yaşananlardan, yaşatılanlardan herkes üzerine düşen payı almak mecburiyetindedir.

Sevgi ve saygılarımla...