Kurumlar aylık olarak enflasyonu, işsizlik durumunu, merkez bankası rezervini, aylık sanayi üretim sonuçlarını açıklarlar.

Açıklanan verilerle, hayatın yaşattığı gerçekleri, asla bağdaştıramazsınız. Çünkü aralarda uçurumlar var. Ne istenirse öyle açıklanıyor. Milletimiz açıklanan rakamlara mı, kendi hayatındaki bizzat yaşadığı gerçeklere mi inanır?

Günü geldiğinde "birileri konuşur, millet inanır" söylemlerinin doğru olmadığına kanaat getirecekler. Ülkemizde sanki iki ayrı dünya yaşanıyor. Bu durum güvenin kaybedilme sonucunu getiriyor.

Siyasette, yargıda, medyada yaşananlar ve yaşatılanları millet bir film gibi izliyor. Ve artık yemiyor. Tabi yiyenlere de saygı duyarız. Onlar devam edebilirler.

Efendim millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı niçin açıklanmazmış... Seçim kararı verildiğinde meraklıları hiç merak etmesin, kafa yormasınlar, millet ittifakı cumhurbaşkanı adayını milletimizle paylaşacaktır. Öylesine güçlü sevilen, her kesimin desteğine mazhar olmuş, kabul görmüş ve seçimi de kesin kazanacak adayını açıklayacaktır.

Bu ülkede çözüm bekleyen yığınlarca soruntada dururken, gündemi saptırmak amaçlı, aynı zamanda bozucu nifak sokucu amaçlara hizmet eden beslemeler TV'lerde, gazete köşelerinde debelenip durmaktadır.

Aziz milletimiz, egemenliğin kayıtsız şartsız kendisine geri verilmesini istiyor. Milletvekili sıralamasını ben yapacağım diyor. Egemenlik gerçekte işte o zaman milletin olacak.

Sayın parti genel başkanlarının padişah hükümleri son bulacak, millete tabi olacaklardır.

TBMM'de bu şekilde egemenliğin gerçek temsil hakkını milletin kendi özgün iradesiyle kullanmış olacaktır.

12 Eylül darbesinin nimetlerinden yararlanıp koltuklara sımsıkı sarılanlar darbelere karşıymış gibi durup tüm yetkileri tek başına kullanmaya çok hevesliler. Millet bunlara yeter artık diyecektir.

Ülkemizde sorunlar yumağının temelinde gerçek demokrasinin uygulanmayışı yatar. Yargının tam bağımsız, tarafsız hale gelmesi, siyasi iradenin çeşitli baskılarından ve oluşumlarından arındırılmayışı yatar. Denetimsizlik yatar. Kamu mallarının kötü amaçlı kullanılması yatar. Siyasi partileri ve taraftarlarını demokrasinin temeli görmek yerine, kendi gibi düşünmeyenleri terörist, hain gibi gerçek dışı iftiralarla yıpratmaya çalışmak yatar. İnsana değer ve saygı gösterilmeyişi yatar. Gerçeklerin milletten saklanması, millete yanlış tek taraflı bilgilerin verilmesi yatar. Daha yüzlerce neden yatar.

Çözü sandıktadır. Millet sandık yoluyla geleceğine karar verir.

Andımızın okullarda yasaklanmasına, Atatürk'ün resimlerinin madalyalardan kaldırılmasına ve cumhuriyetimize yapılan sinsi saldırıları da asla affetmez. Hesabını da sandıkta sorar.

Sevgi ve saygılarımla...