Kendi ürettiği ile kendini besleyen 7 ülkeden biri olan ülkemiz, üretimden uzak, dış alıma dayalı tarım politikası ile bu günkü duruma düşmüştür.

Neredeyse tarımsal gıdanın tüm maddelerini özellikle de tahıl cinsi ürünleri dışarıdan alıyoruz.

Bu gidiş yalnız pahalılığı getirmekle kalmayacak kısa sürede yokluğu da getirecek.

En çok buğday aldığımız ülkelerden Rusya, şimdiden gözünü ağırtmaya başladı bile.

Buğday temel bir gıda maddesidir. Ondan ekmek yapılır, çorba yapılır, pilav yapılır, keşkek yapılır, çörek, börek, makarna …vb. her şey yapılır.

Demem odur ki buğdayı olan ülke aç kalmaz.

Tarım Bakanı bey, afaki nutukları bir yana bırakarak yapılacak bir iş var.

Zaman geçmiş değil. Ülkemizin büyük bir bölümünde buğday baharda da ekilir.

Mevsim geçmeden, tohumunu ver hem de bunu ödünç ver sonra geri almak üzere. Yakıtına, gübresine katkıda bulun, ülkemizde bir buğday ekme seferberliği başlat.

Kuzeyimiz ısınıyor. Amerika Dünya silah sanayisinin yüzde 36’sına sahip, bunu diğer emperyalist güçler izliyor.

Bu güçlerin geçim kaynağı silah sanayidir. Silahın tüketimi için savaş gerekir. Savaş olmazsa çıkarılır. Bunu da bu güçler yapar. Bunu sürekli uygulamaktadırlar.

Vietnam, Kore, Kongo, Afganistan, Irak yakın tarihimizin olaylarıdır.

Şuanda Kuzeyimiz ısınıyor, alınması gereken önlemleri biran önce almak gerekiyor.

Tarım Bakanı bey, bu işe sıcak bak ve buğday ekim seferberliğini başlat. Boş bir karış toprak bırakmamak üzere yap bunu. Yaptırabilirsen nohut, mercimek de buna eş olsun.

Bu bir uyarı değil, geleceğe bakışın ta kendisidir. Elinizi gözünüze siper etmeyiniz ki ileriyi görebilesiniz.