İlk kez gezdim şehir müzesini. Umduğumun ve düşündüğümün çok üstünde buldum.

Tokat'ın geçmişinin yaşam kültürü A'dan Z'ye taşınmış şehir müzesine

Asırların el sanatı, tarım araçları, giyim kuşam ürünleri, mutfak eşyaları...

Öyle şeyler var ki Anadolu'da yalnızca Tokat'ta olanlar. Aralarında Tokat'ın adını yurt dışında bile duyuranlar var. Hatta hatta Türkiye'de hiçbir müzede bulunmayalar var.

Büyük bir zenginlik hem sosyal hem sanatsal hem araç gereç olarak.

Hele hele de sanatıyla bütünleştirilmiş heykeller. Eli una bulanmış bir kadına "kolay gelsin bacı" diyesiniz geliyor. Kebap ocağının başında ter döken bir kebap ustasına "al terini sil" diye peçete uzatasınız geliyor.

Gaziosmanpaşa'yı hiç öyle görmemiştim. Canlı mı canlı. O görüntüyle bin kere daha şanlı.

Yepyeni bir teknik geliştirmişler. Levhamsı eserlere dönerlik getirmişler. Hem yerden kazanmışlar hem pratiklik getirmişler eserleri izleyenlere.

Asılları ile donatılmış müze. Birçok eser asırlara meydan okurcasına yer almış. Çok da güzel dizayn etmişler.

Hiçbir eşya taklit değil. Hepsi aslı ile sergilenmiş. Tarihi belge olarak sunulan yazıtlar var.

Müze tokatlıyla bütünleşmiş. Çeyiz sandıklarında saklananlar ebe dededen kalanlar getirilmiş verilmiş şehir müzesine. Kısa bir sürede müzeyi gezmeyi gelenlerde patlama olmuş. Çok ilgi görüyor.

Tokat şehir müzesi anlatmakla olmaz görülmesi gerekir. Bu kültür varlığının Tokat'a kazandırılmasında, bu hale gelmesinde büyük payı olan Hasan Erdem'in bu işin başına getirilmesi de çok yerinde bir davranış olmuş. Yani iş bilenlere verilmiş. İş ehline verilince başarının ardı kesilmez. Olanlarla yetinmemişler. Daha da doldurma çabasında Hasan Erdem.

Olur inşallah hepsi. Yeter ki bilinçli ve liyakatlılarla çalışalım.

Yalnız Tokat değil, ülkemiz kazanmış bu hizmetle.

Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum Tokat'ın adına Türkiye'm adına.