Tokat artık büyük şehir oldu. Tokat Tokat’ta sığmıyor.

Tokat yeni bulvar istiyor. Bunun görünür yeri de Gıjgıj eteklerinden güneye doğru ileride Sivas yoluna kavuşmak üzere bir bulvar.

Son yıllarda bazı değişimler güzelleştirmeler, Tokat’ın doğasına dönüşümlü oldu.

Tarihi Yazmacılar Hanı'nın bulunduğu sokak, Beysokağı Kışla Mahallesi'nde Sulusokak yöresi. Erenlere çıkan sokaklardan bazıları asıllarına dönüştürüldü.  Evler doğasına uygun olarak güzelleştirildi. Doğal yapısı korunarak önümüze konuldu. Bunları yapanlar kimse, Belediye mi? , Kültür Müdürlüğü mü?, Çevre Şehircilik Müdürlüğü mü? Kim yaptıysa bu güzelleştirmeyi saygı duyar hizmetini övgüyle karşılarız.

Tokat Üniversite Hastanesi'nin otopark sorununu çözenlere de teşekkür borcumuz var.

Tokat'ın güzelliklerini, tarihi dokusunu korumak hepimizin görevi.

Birkaç gün önceydi Üniversite Hastanesi kavşağından batıya doğru bir baktım. Tarihi Tokat Kalesi ve yöresi ortada yok hiç görünmüyor.

Kaleyi saklamak için sanki özel yapılmış 6-7 tane göğe tırmanan beton yığını. Kalenin önüne betondan bir set çekilmiş.

İnsaf beyahu!.. Ne olurdu bu beton dikeyler 2 metre 3 metre eksik yapılsaydı da tarihi Tokat Kalesi'nin görüntüsü saklanmasaydı.

Tarihi sülüetler şehrin tarihe bakan aynasıdır.

Hadi o beton dikeyleri dikenler çıkarını düşündüler. Buna izin veren görevliler Tokat'ı hiç mi düşünmediler? Tarihe doğa'ya  hiç mi saygı duymadılar?

Tokat sıradan bir şehir değildir. Tarihi dokusu yüksek, doğal güzellikleri bir halli çoktur.

Tokat Kalesi de tarihte yerini almış, Voyvoda olayına tanıklık etmiş bir kaledir. Bize düşen onun görünümü  beton perdelerle kapatmak değil, tarihi görüntüsüyle parlatmaktır.

Bana kalsa, kalenin ve doğanın görüntüsünü saklayan katları o binalardan hemen alırım. Bilmem ilgililer ne düşünür.

"Yaptım oldu" ya karşı durmalıyız bu şehir bu ülke hepimizin. Tarihi ve  doğal yapıyı korumalıyız.