Üniversite Hastanesi kuruluş yeri olarak baştan bozuk. Şehrin göbeğinde geleceğe yönelik hiçbir şey düşünülmemiş bir yerleşim.

Gün geçtikçe genişliyor, yeni üniteler ekleniyor. Yeni yapılan binaların hepsi çok güzel. Dizayen de iyi, temizliği, bakımı da güzel.

Ama acayip bir hizmet kargaşası var. Binalar birbirine geçmeli. Nereye nereden nasıl varılacak bilinemiyor.

Her katta vatandaşa önderlik edecek bir iki personel konulursa çok yerinde olur.

Asıl konu üniversite hastanesinin otoparkı.

Otoparkta yer bulabilmek için arabanızla 15-20 dakika bazen yarım saat tur atıyorsunuz. Yan mahallelerin ara sokakları bile doluyor. Vatandaşlarla mahalle sakinleri arasında "kapımın önüne park etme" söylemli tartışmalar oluyor.

Üniversite hastanesi şifa mı dağıtıyyoksa cefa mı dağıtıydiye akla geliybazen. Hastaneye ulaşmadan otopark cefasıyla karşı karşıyasınız.

Bugünün sorunu değil, son birkaç yıldır bu sıkıntı hızla gelişiyor. Bu artık gözle görülüyor, elle tutuluyor.

Hiçbir yöneticinin ilgisini çekmez mi bu rezalet ? Çekmez... Çünkü günün yöneticileri koltuktan yönetenlerdir. Alana inip de nereye ne oluydiye bakan da vardır aralarında belki.

Eğer üniversite hastanesinde yöresini görebilen yönetici olsaydı bu rezalet bu boyuta ulaşmazdı. Şimdiye çoktan çözüm bulunurdu.

İnşallah bundan sonra bir çözüm arayışına girerler. Biz de otopark cefasından kurtulur, üniversite hastanesinin şifa dağıtımına daha sağlıklı kafayla kavuşuruz.