Merhaba Sevgili Üniversite öğrencisi Kardeşim,

Üniversiteye kadar geldiği halde bir dilekçe yazmasını bile bilmeyen çok arkadaşınıza rastlamış olmalısınız. Bu arkadaşlarınız düşüncelerini yazılı ifade edememesinin acısını ilerideki hayatlarında çok ama çok çekeceklerdir. Çünkü Üniversiteden yüksek diploma notu alarak mezun olmuş ama kendisini bir dilekçe ile dahi ifade edemeyen, sorunlarını yazılı hale getiremeyen ve işi ile alakalı raporları hazırlayamayan insanla kim çalışmak ister?

Sevgili Kardeşim,

Bu tutumun sebebi açık. Gençlerin derslerini önemsememesi ve derslerde not tutmayarak , “Nasıl olsa arkadaşlarım not tutmakta, ben tutmasam da olur. Sınava yakın zamanda onların tuttuğu notları alıp, çalışır, geçerim” zihniyeti. Çalışıp geçeceksin, sonra…

Sevgili Kardeşim,

Üniversitede okurken devlet yurdunda kalmıştım. Ben derslerde not tutmasını seven bir insandım. Bizler sınavlara çalıştığımız zaman, sınavdan bir gün önce  tam de kendimizi derse vermiş çalışırken , arkadaşlarımız gelir, “Ne olur notlarını ver de fotokopisini alayım,  ben not tutamadım” derlerdi. Biz “Kardeşim bak, yarınki sınava çalışmaktayım, notumu sana verirsem ben nasıl çalışacağım?” derdim. O zaman en zavallı hallerini takınarak “ Ne olur ver, eğer vermezsen ben sınıfta kalacağım. Sınıfta kalmamın sebebi sen olma ” der, kendi sorumsuzluklarını bile bizim üstümüze yüklemeye çalışırlardı. Ben buna pek çok defa şahit olmuştum. “ Sen nasıl olsa geçersin, notunu bana ver” ya da “ sen nasıl olsa çalışmamışsın, notunu bana ver, ben çalışıp sana bütünlemede yardım ederim.” Diyenlere de çok rastlamıştım. Eminim sizlerde böyle konuşanlara benden çok rastlayacaksınız.Bu tip arkadaşların hayatta pek başarı sağlayamayacağını da büyük  oranda söyleyebilirim.

Sevgili Kardeşim,

Bu yüzden hayata  atılma aşamasında siz sevgili Kardeşlerimin not tutmaya büyük önem vermesi gerekmektedir. Not tutmak sadece sınıf geçme için değil de  aynı zamanda hayatta başarılı olmak isteyen insanın düşüncelerini yazılı olarak ifade edebilmesini sağlayan en büyük araç olarak algılamaktayım ben.

Sevgili Kardeşim,

Not tutmanızdaki amaç ilerde okulunuzu tamamlayıp mesleğe atıldığınız zaman  bir yönetici olduğunuzda, mesleğinizde daha güzel yerlere gelmek için  alacağınız notları provası olacaktır. İnsan beyni bilgisayar değil. Aynı zamanda da her zaman yanınızda sekreter falan bulunduramazsınız. Eliniz altında olacak bir bloknot , bir kalem gittiğiniz yerde telefon, adres ve  önemli konuları  not almanız yeterli olacak.Bunun içinde Üniversite hayatınızda not alma alışkanlığı olanlar mesleğe atıldıkları zaman hiç zorlanmayacaklardır not tutmak konusunda.

Sevgili Kardeşim,

Sakın notlakçı olmayın. Notlakçı nedir?

Geçen gazetede okumuştum. Üniversite okurken not almadan, tıpkı tiryakilerde olduğu gibi, onun bunun notunu isteyerek sınıf geçen öğrencilere espri ile notlakçı derlermiş. Bu espride gerçek payı da var hani. İnsanın imkanı varken kendi notunu tutmadan, başkasının notu ile sınıf geçmesi taşıma suyla değirmen döndürmeye benzer. Taşıma su kesilince o değirmen artık dönmez olur. İşte başkasının notu ile sınıf geçen insanda hayatta bocalarsa o zaman suçu kimsede aramamalı.

Sevgili Kardeşim,

Bazı insanlar vardır. Not almak, alacak verecek işlerini dahi yazmaz.”Hafızamıza güvenmekteyiz” diyerek  not almayı alışkanlık haline getirenleri küçümserler. Aslında yaptıkları işte hata olduğu zaman hep çevrelerini suçlarlar.Bilmezler ki, not alma alışkanlıkları olsa hataları daha az olacak ve aynı zamanda yaptıkları işte daha çok verim alacaklardı.El yordamı ile  tıpkı doğunun sözlü edebiyatı gibi ağızdan ağza yayılan  söylentiler yazılı şeylere bakmamak  hayatı bile bile zorlaştırmak demektir.

Sevgili Kardeşim,

Üniversitede bir arkadaşımız az duyardı ama notları çok düzgündü. İyi duyan insandan bile daha iyi notlar tutar, onun notundan herkes faydalanırdı. Bunun sebebini sorduğumuzda “ İki tane dersi güzel duyan arkadaşın notunu alıp okurum. Kitaptan da konuyu okurum, onları güzelleştirerek, sadeleştirerek  yeni bir ot yaparım.Bu da bana kolaylık sağlar isteyene veririm. Okur faydalanırlar” derdi. Yani not tutma alışkanlığı insana böyle güzelliklerde kazandırmakta işte.

Sevgili Kardeşim,

Eskiler derler ki , “Söz uçar, yazı kalır” İşte bu yüzden edebiyatımızda mektup  türü vardır ve  önemli insanların önemli konuşmaları her zaman not alınmış ve yazılı hale getirilerek nesillerden nesillere aktarılmıştır. Sizlerde ne kadar güzel işler yaparsanız yapınız, yaptıklarınızı eser halinde gelecek nesillere aktarmak istemekteyseniz, not tutma alışkanlığınızı  şimdiden Üniversite sıralarında edinmeye bakınız. Çok insan zamanında günlük ve derslerini güzel dinlemedikleri için pişmanlar ve sizlerde ilerde  “ Keşke” dememek için bugünlerden not tutma alışkanlıklarınıza sıkı sıkı sarılın derim.

Sevgili Kardeşim,

Yarınlarımızın teminatı olan Sevgili Üniversiteliler,

Gelişmiş ülkeler, her şeylerini not haline getirmiş, duygu ve düşüncelerini klasikler halinde gelecek nesillere aktarmışlar. Bugün batı edebiyatı ile doğu edebiyatının durumuna baktığımız zaman  neyin yazılı neyin sözlü olduğunu  be hangi edebiyatın daha etkili olduğunu görmekte zorlanmayacaksınız .

Sevgili Üniversiteli Kardeşim,

Bir genç Üniversitede not tutmaz, not tutmaya önem veren hocasını çileden çıkarırmış. Bir gün hocasının odasında otururken, “Hocam not tutmanın ve hedef belirlemenin ne önemi var ki, her şeyi kafamıza yazıyoruz “ demiş.Bu sırada Hocanın kafasında şimşek çakmış… öğrencisini tuttuğu gibi kolundan yan odaya getirmiş. Öğrencinin üzerine kapıyı kilitlemiş. Öğrenci odaya girer girmez dehşetle gözleri yerinden fırlamış. Odadaki tek Bilgisayarın ekranında  “Bu odada 1 dakika sonra infilak edecek” yazılı imiş. Çocuk bu yazıyı görünce paniklemiş. Bu sırada bilgisayardaki sayaç geriye doğru saymaktaymış. Kapıyı yumruklamış ve çok telaşlanmış. Biraz sonra Hocası kızgınlıkla kapıyı açmış ve “Ne var kardeşim, neden yumruklamaktasın kapıyı?“ demiş. Çocuk korku ile ekranı gösterirken, hocası önemsemeyen bir tavırla   “Haa o mu, sadece yazılı not “ demiş. O sırada öğrencinin yüz ifadesini tahmin edersiniz. İşte böyle.

Sevgili Kardeşim,

Size faydalı olacak şeyleri önemsemezken faydalı olmayacak şeylerde korkuya kapılarak gereksiz telaş yapmamak için dinlediklerinizi güzelce not almak ve dersleri ciddiyetle dinlemek ve güzellikle, kendinizi iyi yetiştirmiş olarak okulunuzu tamamlamak size iş ve aile yaşantısında çok büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Bunu yıllardır edindiğim hayat tecrübelerimle sizlerle paylaşmak istedim.

Sevgili Kardeşim,

Büyük insanların güzel okunan hatıraları, onların senelerce not tutma alışkanlıklarını geliştirmeleri ve onları tuta tuta etkili, okunur birer anılara dönüştürmeleri ile olmuştur. Anılar okunabilir olması için de etkili ve okunabilir olmalı ki hayat da o kadar güzel ve etkili olsun. Sizlerde yarın iş hayatına atıldıktan sonra, zamanla emekli de olacaksınız. İş yaşamınızda edinmiş olduğunuz ve genç nesillerle paylaşmak istediğiniz hatıralarınızın etkili olması için Üniversite hayatında not tutmayı önemserseniz inanıyorum ki, on yıllar sonra yazacaklarınız o kadar güzel hoş ve etkilenilerek okunan hatıralar olacaktır.

Selamlarımla