Sevgili Üniversite öğrencisi Kardeşim,

Üniversite hayatımda Üniversite okuyan arkadaşlarımızın derse devama fazla önem vermediklerine şahit olmaktaydım. Gençlerin dersi sevmemelerini sebebi okumayı, öğrenmeyi sevmemeleri genelde. Ama onlar bunun üzerini örterek başka bahanelerle derslere devam etmemekteler. Derse devam etmeyip de sınıfta kaldıkları zamanda hocalarının anlayışsızlığından yakınmaktalar.

Sevgili Üniversiteli Kardeşim,

Bizlerde sizlerin yaşadıklarınızı, yıllar önce yaşadık ama aradan yıllar geçtikten ve hayat tecrübesi ve bilgi edindikten sonra, sizin yaşınızda edindiğimiz ve halen sizin düşüncelerinizin büyük kısmını oluşturan düşüncelerin ne kadar yanlış olduğunu anlayarak bugün bile, o zaman nasıl  hatalı düşündüğümüze şaşarım.

Sevgili Kardeşim,

Öğrenci insanın en büyük görevi tabii ki derse devam etmektir. Anne ve babalarınız,veyahut sizlerin okuması için gönderen akrabalarınız sizin okulunuzu başarı ile tamamlayarak, sosyal insan olarak hayata atılmanızı ister.Sizlerde  bu beklentiye cevap vermek zorundasınız. Şunu unutmayınız ki, hayatta okumadığına pişman olan insan sayısı, okuduğuna pişman olan insan sayısından daha fazladır. Bu yüzde sizlerde önünüze çıkan fırsatları iyi değerlendirerek başarıyı yakalamaya bakmanız lazım.

Canım Kardeşim,

Bugün size Üniversitede iki arkadaşımdan bahsetmek istemekteyim. Bir arkadaşım derse her gün devam eder, çok parlak notlar almasa da hayatını planlı programlı yaşamaya özen göstermekteydi. Yani derse girer, notunu tutar, hocaya anlamadığı yerleri sorar, öğrenirdi. Sonra yurda gelir ve okuduklarını öğrendiklerini tekrar ederdi. Öteki arkadaşım ise derse devam etmez, pek önemsemez, derse devam edenlerden fotokopi alır, daha çok gezer, sohbet toplantılarına ne devam ederdi. Derse devam eden arkadaşımız da onu eleştirirdi ama derse devam etmeyen arkadaşımız derdi ki “ Siz derse devam ediyorsunuz ama ben gene de sizden fazla not alarak okulumu geçiyorum, sanki zayıfım mı var? “ derdi. Yani amacı, okumak öğrenmekten çok sınıf geçmekti.

Aradan yıllar geçti ve derse devam eden, planlı yaşayan arkadaşımız bu başarısını iş yaşamında da göstererek, kurslara devam etti, okumayı hiç ihmal etmedi ve şu an bir sigorta şirketinin genel Müdürü. Onunla her zaman arkadaş olduğumuzdan gurur duyarım. Kitap yazdı, öğretim üyeliğinde bulundu. Derse devam etmeyen arkadaşımız ise bir memur oldu ama hayatı aynı hayat. Kitap okuyup okumadığını sorduğum zaman “ Ben mevzuatı bile okumam kardeşim” diyerek ne kadar planlı yaşadığını bana göstermişti.

Sevgili Kardeşim,

Dersi derste dinlemenin amacı sınıf geçecek nota ulaşmak asla değil. Dersi derste dinlemenin amacı planlı ve programlı bir yaşantı ve insanın dersi sevmesi gibi aynı zamanda mesleğini sevmesine de sebep olmakta. Okulunu, öğretmenlerini sevmeyen insan ilerde işini de genelde sevememekte ve verimli olamamakta. Atalarımız “ Yedisinde ne ise insan yetmişinde o olur” diyerek boşuna dememişler.

Sevgili Kardeşim,

Öğrenciler derse devam etmemelerinin bir sebebi olarak da “Hocalarımız dersi güzel anlatamamakta,  dersi ilgi çekici yapamamakta” demekteler. Bu da dersten kaçmanın bir başka yolu olsa gerek. Hocasını sevemeyen insan deresi sevemez. Sizden istenen de zaten hocanızı sevmeniz değil ki. Derse ilgi göstermeniz ve sonrada derste öğrendiklerinizi kâğıda anlatmanız. Hocanızı sevmese de öğrenci derse devam ederek hem sınıfını geçer hem de yeni şeyler öğrenmenin mutluluğunu yaşar bence. Dersin güzel olmasını sağlayan bence hocanın anlatma tarzı değil de, öğrencinin derse yükleyeceği anlamlardır. Hoca anlatamasa da öğrenci can kulağı ile dersi dinlerse o zaman anlatılanlar anlaşılır. Başta öğrenci “ben dersi dinlemeyeceğim” havası ile derse girerse o zaman dersi tabii ki sevemez. Bizim yapacağımızın işte netice almamızın en önemli şartı ona bakacağımız niyetimizdir. Niyeti “En kötü anlatımdan bile ders alacağım” olan bir öğrenci öğreneceğini  öğrenir.

Sevgili Kardeşim,

Başarılı işler çıkarmanın en önemli koşulu iyi dinlemektir. Üniversite hayatında dersi dinlemeyen bir  insan muhtemelen ilerde öğretim üyesi olduğu zamanda öğrencinin soru sormasından hoşlanmayacak ve  öğrencileri tarafından sevilmeyecektir. İnsanlar daha çok, güzel konuşmasını bileni değil de güzel dinlemesini bilen insanı severler. Zaten güzel dinlemesini bilmeyen insan güzel konuşmayı da öğrenemez. Aynı zamanla diyelim ki o dersi dinlemeyen insan yarın iş adamı olsa müşterisini, doktor olsa hastasını, avukat olsa müvekkilini dinlemeyecektir. Hayata bu gözle biraz baksanız ne demek istediğimi anlayabilirsiniz

Canım Kardeşim,

Dersi dinlemenin önemi hiçbir zaman azalmaz. Dersi can kulağı ile dinleyen insan, öğretmenini seven insan daha başarılı olur.Bugün açık öğretim ve ikinci öğretim var ve bu öğretim  sistemleri hiçbir zaman örgün öğretimin yerini tutmamakta ve açık öğretim de okuyanlar örgün öğretim kadar seviyeli olamamakta.Bunun  dezavantajlarını yenmek içinde televizyonlarda programlar  yapılmakta ,yüz yüze eğitim veren kurslar açılmakta .Demek ki dersi dinlemek  bu kadar önemli.Gene de o kurslar hiçbir zaman gerçek hocalardan ders almanın yerini tutmaz. Derse devam olan dersleri mutlaka  bu açıdan bakarak dinlemeye bakın ki hayat size istediğiniz başarıyı versin.

Sevgili Üniversiteli,

Sadece dersi dinlemek değil, hayatta dinlenmesi faydalı olan şeyleri dinleyen insan da hayatta her zaman başarıyı yakalar. Dinlemesini bilen insan zamanla dinleye dinleye , mantıklı düşünmesini de öğrenir ve  zamanla mantıklı, güzel etkili konuşmakta onun meziyetleri olabilir.Bunu da düşünmek lazım.

Sevgili Kardeşim,

İnsanlar ne yazık ki yaşarken bazı şeyleri anlayamamaktalar. Mesela sağlığın önemini  sağlam insandan çok hasta veya engelli olan insan anlar. Bizlerde okurken dersi derste dinlemenin önemini anlayamadık. Bari sizler anlayın da bizim yaşadığımız zorlukları sizler yaşamayın. Ondan dolayı sizinle tecrübelerimizi paylaşmanın önemini hissederek sizlere yazmaktan mutluluk duydum. Bu mektupları da o gayeye hizmet için yazmaktayım. Bu mektupları  yazarken sanki tüm Üniversite gençliği karşımda imiş gibi hissederek  yazmaktayım. Okuyan faydalanan olursa o kadar mutlu huzurlu olurum işte.

Sevgili Kardeşim,

Üniversite hayatı biliyoruz ki, eğitim hayatımızın sonu ama eğitim genelde Üniversite  tamamlandıktan sonra da devam eder. O yüzden Üniversite hayatımızda dersi iyi dinlersek , ilerde hayata atıldığımız zaman işimizde ilerlemek istersek, arkadaşlarımızı iyi dinlemek ve onlara yol göstermek bizleri belki de meslek yaşantımızda zirveye taşıyacaktır.Tıpkı yukarıda anlattığım disiplinli arkadaşımın  kamuda yükselerek sonra özel sektörde genel müdür olması gibi.Sizler işinizi severek yaparsanız bir gün sizleri keşfederek hayatta layık olduğunuz yere getireceklerdir muhakkak.Belki geç olur ama hayatta başarı sizinle olur.

Sevgili Kardeşim,

Derse devam ederek, dersi candan dinleyerek not alanlar, belki en yüksek notları almazlar ama , konuyu iyi öğrendikleri için hayatta uyguladıkları zamanda  başarı gene onlarla olacaktır. Dinlemek demek duymak demek değil, anlamak demek, o konu hakkında yorum yapacak hale gelmek demek.

Hepinizin dersini dinleyerek, güzel notlarla, iyi öğrenmiş, başarılı bireyler olarak bu memlekete hizmet etmenizi candan dilerim.

Selam ve sevgilerimle.

Ağabeyiniz …