Ülkemizde milli kahramanlarımızın şehitlerimizin, ünlü sporcularımızın, bulunduğu yöreye hizmeti geçenlerin adları çeşitli kurumlara, kuruluşlara, okullara, caddelere, sokaklara verilir.

Tokat’ta da böyle isimler vardır. Ancak verilmesi gereken isimlerde eksiklik vardır Tokat’ta.

Bu eksikliklerde üç isim aklıma gelir. Birisi Vasfi Diren, birisi Sebati Gürgünoğlu diğeri ise Vahap Ayhan.

Hizmet verdiği yere kişinin adının verilmesi büyük gururdur. Geride kalanlarına da bir gurur armağanıdır.

Vasfi Diren Tokat ile özdeşleşmiş bir isimdir.

Vali konağının bayrak direği binanın girişinde, merdivenlerin bitişiğindeydi. Direk takribi 30 derece eğri duruyordu. Zaten çok görkemli de bir direk değildi. Buradan vali dahil herkes geçiyordu. Direğin eğriliği kimsenin dikkatini çekmiyordu.

Ben milli eğitim müdürü yardımcısıydım. Odam da giriş merdiveninin üstündeki odaydı.

Vasfi Diren bir gün odama geldi. Buyur ettim ‘Oğlum fabrikaya bir telefon edebilir miyim?’ diye sordu. Hay hay ağabey dedim.

Fabrikaya telefon açtı, bir usta çağırdı. Ona talimat verdi. Biraz sonra bir pikapla, bazı cihazlarla usta geldi. Vasfi Ağabey başlarında durdu, direği söktürdü, doğrulttu ve yerine taktırdı. Bana uğradı, ‘Bayrağının direği eğri olan devletin doğru işi olmaz oğul’ dedi ve gitti.

Atatürk heykelinin yanındaki büyük direği de rahmetli Mehmet Gündoğdu diktirdi.

48. Piyade Alayı’nın Tokat’a getirilmesinde Vasfi Diren ile Vahap Ayhan’ın katkıları çoktur. Alay Tokat’tan alınmış, kışla boş duruyordu. Nazmi Karakoç da kara kuvvetleri komutanı idi. Onun Amasya’ya geldiğini duymuşlar. Vasfi Diren ile Vahap Ayhan, Nazmi Karakoç’u Amasya’da yakalamışlar.

Vahap Ayhan ‘Askerin postal sesine hasret kaldık paşam’ diyerek Nazmi Karakoç’a sarılmış.

Nazmi Karakoç’a hamasi yaklaşımlarda bulunmuş. Duygusal anlar yaşanmış. 11 Eylül 1980’de alay Tokat’a geldi.

Nahiye Müdürü iken Almus’a vişneciliği getiren de Vahap Ayhan’dır. En azından Almus vişne festivaline ‘Almus Vahap Ayhan Vişne Festivali’ denilmelidir.

Sebati Gülgünoğlu’nun yeri çok ayrıdır bu ilde.  Sebati Gülgünoğlu orman mühendisidir. Mesleği ile ilgili çeşitli görevlerde bulunmuş. Onun asıl eseri Gıjgıj Çamlığı ve Haj Dağı Çamlığı’dır.

Sebati Gülgünoğlu Gıjgıj kayalıklarını ve Haj Dağı tepelerini çam ormanlıklarına çeviren, bu işe çok emek veren bir orman mühendisidir. Bu çamlıklar Sebati Gülgünoğlu’nun eseridir. Nice yerlere nice isimler verilirken kendini Tokat’a adayan bu isimleri neden unutuyoruz?

Siz unuttunuzsa da ben hatırlatıyorum. Vasfi Diren adı bir bulvara, bir caddeye, Vahap Ayhan’ın adı Almus’ta bir yere verilmelidir. Gıjgıj çam ormanının adı ‘Sebati Gülgünoğlu Çamlığı’ veya ‘Sebati Gülgünoğlu Ormanı’ olmalıdır. İlgililere sunulur.