Uzun bir süredir açıklanması beklenen "İnsan hakları eylem planı" nihayet açıklandı.

Hukukçularımızın değerlendirmeleri ve kamuoyundaki karşılığı neticesinde planın 90 bölümünün zaten mevcut yasalarda ve anayasada bulunduğu tespiti yapılmıştır.

Anayasanın uygulanmadığı alt mahkemenin, Anayasa Mahkemesince alınmış olan kararları hiçe sayması, kararı veren mahkeme heyetine işlem yapılmamış olması, hukuk ve yargı konusunda eksikliğin yasaların bir bölümü kadar, uygulayıcıların hukuk yerine talimat ve kafalarına göre karar ittihazının sonucudur. Bu uygulamalar gösteriyki iktidar yargıyı yönlendiriyor, baskı uyguluyor.

Anayasa değişse, yasa değişse ne yazar, kafa aynı kafa olduktan sonra...

Önce gerçek demokrasiyi içimize sindireceğiz.

Demokrasinin nimetlerinden yararlanıp, demokrasiyi amaç edinmeyip araç olarak görenlerden hukuk adına beklenti boşunadır.

Bütün düzenlemeleri ülkenin ihtiyaçlarına göre yapmayıp, kendi iktidarının süresini uzatmak amaçlı yapanlardan, demokrasi ve hukuk beklenebilir mi? Demokrasinin temeli, egemenliğin kayıtsız, şartsız millete ait olmasıdır. TBMM asli görevlerinden uzaklaştırılmıştır. Parlamentoda bulunan değerli milletvekillerimizin listelerde sıralamasını sayın genel başkanlar yapıyorsa, belediye başkan adayını seçmenler yerine genel başkanlar belirliyorsa, daha da vahimi günümüzde partinin il başkanını genel başkan belirleyip -şunu seçeceksiniz- diyorsa... Demokrasiden, insan haklarından ve milletin egemenliğinden bahsetmek hiç mi hiç yakışmıyor.

Kafa ve anlayışların beyinlerin arkasındaki kötü, yanlış düşüncelerden arınıp, dürüstlüğün ve şeffaflığın sağlanması çok önemlidir.

Demokrasi ve hukuk gerektiğince uygulanmadığında ülkede yaşanan sıkıntılara çözüm bulunamaz. Ekonomi bataktan kurtarılamaz.

Yönetenlerin dedikleri ile yaptıklarının uyması gerekir. Aksi durum güven kaybına sebeptir.

TÜİK'e yeni başkan atandı. Bir senede kaçıncı başkandır? Niçindir, nedendir?

Şubat ayı enflasyonu 15'tir. Halkın enflasyonu ise 30'ların çok üzerindedir.

Gerçekle bağdaşmayan açıklamalar güveni yok ediyor. Şeffaf ve gerçekçi olmak gerekiyor. Tabi ona da yürek gerekir.

Seçilmiş başbakanını, belediye başkanlarını zorla istifaya zorlayan, istifa ettiren bir zihniyetten demokrasi, hukuk ve insan haklarına saygı nasıl beklenecek?

Sevgi ve saygılarımla...