Türk siyasi yaşamının 1950’den bu yanını bilirim. Hiçbir dönem bu kadar ayağa düşmedi, bu kadar çirkinleşmedi siyaset.

İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes, Osman Bölükbaşı, Turan Fevzioğlu, Ekrem Alican 1950-1960 arası politik yaşamının liderleri idiler.

Çok sert tartışmalar yaşanırdı TBMM’de. Ama onur kırıcı en ufak bir söz edilmezdi.

Daha sonra Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Erdal İnönü, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Altan Öymen zamanları da öyleydi. Tartışmalar olur ama hakaret olmazdı.

1957 seçimleri idi yanılmıyorsam. Millet Partisi Lideri Osman Bölükbaşı cezaevinde iken Kırşehir’de seçimleri Osman Bölükbaşı’nın partisi kazanmıştı. (O günkü sisteme göre bir oy fazla alan parti o ilin tüm milletvekillerini kazanırdı)

Kırşehir Osman Bölükbaşı’ya oy vermenin bedelini çok ağır ödedi. Kırşehir ilçe yapıldı, Nevşehir il yapıldı.

Osman Bölükbaşı TBMM’nin en nükteli ve en çarpıcı konuşma yapan milletvekillerindendi. Olaya muhalefet liderleri ve Osman Bölükbaşı çok sert tepki gösterdiler. Ama adap ve edep içinde oldu bu tepkiler.

Daha başka olaylarda da öyleydi. Çok sert tepkiler olurdu ama onur kırıcı söylemler olmazdı.

Ecevit’le Demirel arasındaki süreç de öyleydi.

Milletvekillerinin bir saygı kültürü vardı, ona göre de saygınlığı vardı. Son yılların ‘ağız kirliliği’ni hiçbir dönemde görmedik.

Ben 70 yıllık eğitimciyim. Öğrencilerimizden biri arkadaşına ‘eşek’ dese hemen müdahale eder, yaptığının yanlış olduğunu anlatır, özür diletirdik.

Çocuklarımıza saygı ve sevgi kavramını, davranış kültürünü aşılamaya çalışırdık. Büyük ölçüde başarılı da olurduk.

Büyüğe saygı, küçüğe sevgi ana ilkemizdir. Türklüğün temel geleneğidir bu.

Bugün tüm taşlar yerinden oynadı.

TBMM kutsal sayabileceğimiz yerlerden biridir. Bir milletin iradesi hâkimdir oraya. Orada bir millet temsil edilir.

Şu son günlerdeki söylemlere bakınca, lanet olsun size diyorum. Geçmiş dönemlerde bırak milletvekili olmayı, normal bir insanın ağzından karşısındakine ‘seviyesiz, adi, alçak, havlayan, anıran, namussuz, hayvan, kahpe ve dangalak’ benzeri çirkinlik salyası akmazdı.

Bunların kültür düzeyi bu kadar. Eylemleriniz ve söylemleriniz ile kapasitenizi ve karakterinizi ortaya koyuyorsunuz.

Bu sözlerin sahipleri, bu kirli ağızla, bu kutsal çatıya hiç yakışmıyorsunuz. Türk milleti büyük bir millettir. Büyük de bir kültürü vardır. Onu küçülmüşler temsil edemezler. Hele hele de uyduruk, devşirme kültürler ona hiç yakışmaz.

Ağzınızı temizleyin, elinizi çekin bu milletin yakasından.