Cumhuriyetin kuruluşu yokluk içindedir. Hiçbir şeyi olmayan, savaştan yeni çıkmış, yorgun, bitkin bir ulus.

Bu kuruluşta ülkenin ihtiyaç öncelikleri sıralaması yapılır ve ona göre kuruluşlar hizmete sokulur.

Giyim ihtiyaçlarından başlanır. Kayseri'de ve Nazilli'de basma ve bez fabrikaları, Beykoz'da deri ve kundura fabrikaları kurulur.

Gıda yokluğunun önceliği şeker fabrikalarına verilir. Alpullu, Uşak, Eskişehir, Turhal şeker fabrikaları kurulur. Yer altı kaynaklarına sıra gelir. Etibank, dokuma sanayi çalışmalarına hizmet için Sümerbank kurulur. Neden Etibank, neden Sümerbank adları verilir bu bankalara ? Biri Türklerin Anadolu'daki medeniyet temsilcisi Etiler, öteki Mezapotamya'daki temsilcisi Sümerler. Alın size yerlilik ve millilik. Türklüğü sanayinin yaşamına sokan milli davranış. İşte budur Türklük ve Türklüğe bağlılık.

1926'da uçak fabrikası kurulur. Hızlı gelişme yapar, yurt dışına bile uçak satacak hale gelir.

İlk üretimden bir uçağı Atatürk İran'a armağan eder. 1939'daki üretilen uçak sayısı 250'dir.

Uçak sanayinin hızlı gelişimi Amerika, İngiltere ve Fransa gibi ülkeleri rahatsız eder.

1950'lerde uçak fabrikasını ve Kırıkkale silah fabrikasını kapattırırlar Adnan Menderes'e. Dolar yağdırırlar Menderes'e. Üretimi kapatıp dolar batağına giren Menderes'e şiirler bile yazılır.

Osman Yüksel Serdengeçti bir şiirinde

Amerikan doları

Bu işlere kar etmez

Ey muhterem Menderes

Bu kervan böyle gitmez diyordu.

Kıbrıs çıkarmasındaki çıkarma gemisi yokluğu, tank, tüfek, cephane sıkıntısından sonra öze dönüş yaptık. Kırıkkale fabrikaları büyük aşama yaptı ama uçak sanayimiz yerinde saydı.

Türkiye sanayide, gereken yere gelemediği yıllarda tarımıyla övünüyordu.

Coğrafya kitapları dünyanın en kaliteli tütününün Çarşamba, Bafra, Erbaa, Niksar ovalarında yetiştiğini, bu ürünleri ihraç ettiğimizi yazardı.

Kuru üzüm, incir, fındık en büyük ihraç maddelerimizdi. Tahıllarımız kendimize yeterli idi. Samanı satın almıyorduk tarlada yakıyorduk.

Çorum,Polatlı, Konya ülkenin buğday ambarları idi. Ya şimdi ???...

Turhal'a şeker fabrikası kurulduğunda Turhal küçük bir belde.

Turhal şeker fabrikasının kuruluşundan sonra Turhal, gelişti nüfus patlaması yaptı. Tokat'la il olma yarışına girdi.

Sigara fabrikasının satışının söz konusu olduğunda anlı şanlı milletvekillerimiz kaşından kıl aldırmıyorlardı.

Hayırrrr sigara fabrikası kalacak, üretime devam edecek, daha karlı duruma geçecek. Sigara fabrikası elden çıkacak diyenlere hakaretler yağdırıyorlardı.

Karadenizlinin biri önüne gelene hastayım hastayım dermiş. Kimse inanmazmış. Sonra adam ölmüş. Mezar taşına "hastayım hastayım diyordum inanmıyordunuz, ne oldi ?" diye yazdırmış. Şimdi onlara soruyoruz. Sigara fabrikası ne oldi ?

Turhal şeker fabrikası da aynısı olacak.

Şimdiden afiyet olsun yiyip yiyip doymayanlara, yalakalık alkışı tutup onmayanlara. Şimdi kendilerine kolaylık olsun diye yardımcı olalım. Stadyumun yeri, Devlet Su İşlerinin yeri rant getirir. Ticaret ve Sanayi Odasının Seyir tepedeki konağı da satışa gelir. Diğerlerini siz zaten arar bulursunuz.

Halkımızın bu işe duyarlı olması gerekir. Ama neredeee ? İnşallah yaparlar. Alim büyür de oğul balı yedirir.

GÜLE GÜLE ŞEKER FABRİKAMIZ