Suç örgütü liderlerinden birisi birkaç haftadır çeşitli suçlamalarda, açıklamalarda bulunuyor. Açıklananlar doğrudur yanlıştır. Sonuçta yargı mercileri bir karara bağlamak durumundalar.

Devletimizin üst düzey makamlarında görevli veya önceden en yetkili makamlarda görev yapmışlar için suçlamalar, açıklamalar yapılabiliyorsa çok üzücü ve düşündürücü bir durumla karşı karşıyayız demektir.

İçerisinde zehirli yılanın bulunduğu çuvala önce birileri girmiş olmalı. Suçlamaların gereğini yapmamak suçlamaları kabuldür.

Siyasilere yönelik suçlamalar iktidar partisince değerlendirilip gereken işlemler TBMM araştırmasıyla yapılır. Gerçeklertaya çıkar.

Kişilerle ilgili suçlamalar ki, Demirören Grubuna Ziraat Bankası'nca verilmiş Doğan Medya Grubunu satın almaya amaçlı yedi yüz elli milyon doların durumudur.

Aradan kaç sene geçmiş, krediyi kullanan Demirören grubu gerek ana borç gerekse faizden hiç ödeme yapmamıştır, suçlaması olmuştur.

Banka yönetiminin ticari sır diye açıklamadığı durumun sorumlusu kim olacaktır?

Medya kuruluşu satın alınırken krediyi sağlayanlar başka garantiler de vermişler midir?

ATV - Sabah Grubunu Havuz Medyaları oluşturup müteahhitlere satın aldıran zihniyet Demirören Grubuna da Doğan Medyayı adeta armağan etmiştir. Niçin? Yandaşlık yapılsın, gerçekler gizlensin, büyük sıkıntıların, yoksullukların yaşandığı ülkemizi lale devri yaşıyormuş gibi göstermek nedenleriyledir.

Tüyü bitmedik yetimlerin parasını keyfe keder çıkarlar için kullananlar yaşattıklarının hesabını bugün olmasa yarın mutlaka verecekler.

Bu zihniyetin zerrecik inancı varsa helali, haramı bilebilecek durumdaysalar gerçek dünyada her şeyi bilen, gören, işiten Cenab-ı Allah'a hesabı nasıl vereceklerini düşünürler.

Zehirli yılanla çuvala önceden girmişler şimdi kimseye akıl veremez durumdalar.

Hukuk bir gün kendini hatırlayıp görevinin gereklerini yerine getirecektir.

Sevgi ve saygıyla.