Bursa'nın tarih kokan ilçesi Kestel'in içinde yer alan Osmanlı mirası Kozluören köyünde, yüzyıllardır her Ramazan ayının ilk günü aynı geleneği yaşatıyorlar. Köy halkı, 400 kişilik nüfusun tamamıyla, ilk iftarlarını çullama ve yeşil mercimekle açıyorlar.

PERYÖN'den 'önce insan' çağrısı PERYÖN'den 'önce insan' çağrısı

Köyün tarihi, Selçuklu Devleti'nin son dönemlerine kadar uzanıyor. Köyün kurucusu ve aynı zamanda gönül erbabı olarak bilinen Abdal Mehmed'in eşi Gül Hatun'un, savaş zamanı ve Ramazan'ın ilk gününde köye dağıttığı çullama ve yeşil mercimek geleneği, köyde 900 yıldır kesintisiz devam ediyor.

Ramazan ayının ilk gününde, köydeki 20 hanenin her birinde, sabahın erken saatlerinden itibaren bu geleneksel yemekler hazırlanıyor. İftar vakti yaklaştığında ise, köyün her köşesinden pişen çullama ve yeşil mercimeğin kokusu yayılıyor.

Öncelikle elde açılan yufkalar, bir tepsiye baklava gibi dizilerek üzerine beyaz veya kırmızı etler ekleniyor. Ardından tereyağı ile hazırlanan soslar dökülerek, çullama adı verilen bu yemek iftar sofralarına servis ediliyor.

Kozluören Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ruhsel Demirtaş, "Çullama ve yeşil mercimek, Ramazan'ın vazgeçilmez lezzetlerinden biri. İlk günü mutlaka hazırlanır. Büyüklerimizden gördüğümüz ve öğrendiğimiz bir geleneğimiz. Biz yapıyoruz, bizden sonrakiler de inşallah devam ettirirler" dedi.

Köy halkından Berrin Selçuk ise, "Ramazan'ın ilk gününde her evde bu yemekler pişer. Un, su ve tuzla açtığımız hamurları sacda pişiririz. Daha sonra üzerlerine hazırladığımız tavuk dökülür. İftar sofralarında bu yemeklerle birlikte bereketli ve keyifli zamanlar geçiririz. Herkesin evinde ilk günü yeşil mercimek ve çullama pişer" şeklinde konuştu.

Kozluören köyünde yaşanan bu özel gelenek, sadece bir yemek değil, aynı zamanda birbirlerine olan bağlılığı ve köklü kültürlerini koruma kararlılığını da temsil ediyor. Ramazan'ın ilk günü, köy halkı için özel bir birliktelik ve lezzet şöleni anlamına geliyor.