Haber-Foto: Mustafa Işık
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38. Olağan Kongresi’nde Tokat Merkez İlçe Başkanlığına seçilen Başkan Aytekin Ayan, köy ziyaretleri gerçekleştiriyor. Yaklaşık 10 köyü gezen Başkan Ayan, sorunları yerinde dinleyerek notlar alarak gerekli mercilere bildiriyor. Tokat Merkez İlçe Başkanı Aytekin Ayan, İl binasında gezdiği köylerin sorunlarını Tokat Hürsöz’e anlattı. Başkan Ayan, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38. Olağan Kongresinden sonra ilk defa dahil olduğum parti yönetiminde şimdiye kadar yapılmış olanların üzerine bir şeyler koymak ve partime hizmet etmek için girdim. Partimizin tüm vatandaşlarımıza eşit mesafede kabul etmiş olduğu ve takip etmiş olduğu bir yol var ve bu yol içerisinde tüm vatandaşlara ve bütün paydaşlarımıza destek olabilmek için herkes elinden geldiğince bir şeyler yapıyor. Ben de şimdiye kadar yapmış olduğum devlet deneyimim, bürokrat özelliğim ve insanlarla olan ilişkilerimden yola çıkarak halkın arasında sorunlarını temennilerin dileklerini ve ihtiyaçlarını gözlemlemek için sahaya çıkıyorum.” dedi.
VATANDAŞLARIMIZIN ŞİKÂYETLERİNİ İLETECEĞİZ
CHP Tokat Merkez İlçe Başkanı Aytekin Ayan açıklamasında, “Tüm köylere ve beldelerimize gitmek için program yaptık. Bu programlarımıza Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte gidiyoruz. Uygun olunca Milletvekilimiz ve İl Başkanımız da eşlik edecekler. Arkadaşlarla birlikte gözlemlediğimiz ve gittiğimiz köydeki vatandaşlarımızla görüştüğümüz konuları derleyip toparlayıp burada kendi aramızda değerlendiriyoruz, sonra ilgili kuruluşlara bunları aktarmak için de çeşitli randevuları alıp, onlarla bu konular hakkında bilgi alışverişi yapıyoruz. Yardımcı olacağımız konularda kurum ve kuruluşlardan destek alıyoruz. Şimdiye kadar benim görmüş olduğum köylerde özellikle Niksar yolu güzergâhına gittiğimiz köylerde hemen hemen bazı temel sorunlar halledilirken bazı köylerimizde alt yapı sorunları su ve elektrik sorunları çözüm bekliyor. Konusuyla ilgili birimleri ziyaret ederek yetkililere sorunları aktarıp takipçisi olacağımızı söylüyoruz. Elektrik sorunları olan köyler için Çamlıbel Elektrik Dağıtım Tokat İl Müdürümüz Mustafa Dinçaslan’ı ziyaret ederek voltaj düşüklüğü nedeniyle sağım makinelerinin ve elektrikli ev aletlerinin çalışmayan köylerimizi, uzayan ağaçlar nedeniyle iletkenlere değen ağaçların kesimi, yol ortasında ya tapulu arazisine dikilmiş direğin ötelenmesi gibi sorunları paylaştık. Bazı köylerimizde arazi toplulaştırma ile ilgili sorunlar var. En büyük sorun buradaki insanların, kendi arazilerinin yol kenarında ya da iyi konumda olan yerlerinin yerine çok alakasız uç yerlerdeki arazilerle birleştirildiğini söylediler. Bu konuyla ilgili Tapu Kadastro İl Müdürlüğünden konu hakkında detaylı bilgi alıp vatandaşlarımızın şikâyetlerini ileteceğiz. Vatandaşlarımızın şikayetinin iletmek için tahsis edilen büronun da vatandaşlarımızdan sadece dilekçe aldıklarını ama dönüş yapmadığını öğrendik.
MÜLK KÖYÜ BAŞTAN AŞAĞI ELDEN GEÇİRİLMESİ LAZIM
Özellikle Mülk Köyümüz var, bu köy coğrafi olarak sıkıntılı ve heyelan bölgesi. Bu köy yaşanmış olan heyelandan ötürü Mülk evleri adı altında 84 hane yapılmış. Fakat bazı vatandaşlarımız yapılan konutlara giderken bazıları gitmemiş. Tekrar köylerine geri dönmüşler. Yaşamlarına burada devam ediyorlar. Sorunda burada başlıyor. Suları yeterli değil. Komşu köylerle mahkemelikler. Özel idare yaklaşık 5 km’ lik uzaklıktan getirmek için çalışmalar yapmış, tam 200 metre kala komşu köyler konuyu mahkemeye taşımış. Mahkeme açılan dava sonucu yapılan hizmetin durmasına karar vermiş. Daha sonra Mülk Köyü Muhtarlığı karşı dava açmış. Bu dava sonucu bu defa da Mülk köyü haklı bulunmuş suyun götürülmesinde sakınca bulunmamış. En çok suya hangi köyün suya ihtiyacı var diye ölçümler yapılmış. Sonuç %65 ile Mülk köyünün daha çok ihtiyacı olduğu ortaya çıkmış, Valilik, Özel İdare Genel Sekreterliği, iktidar ve iktidar ortağı vekillerle görüşmüş, yetmemiş köyde büyümüş olan İstanbul vekiline konu taşınmış fakat ondan da destek alamamışlar. Yaklaşık 3 kilometreden su gelmiş ama 200 metrelik bir alanda suyun alınamadığı için vatandaşlar ve küçük ve büyük baş hayvanları için yeterli suları olmadıkları için çok mağdur olduklarını kimseye duyuramamışlar. Sadece su sorunu değil tabii bizler Mülk köy yolunun çok keskinliği yüzünden uzun araçların hatta okul servis araçlarının bile bazı virajlarda iki manevra da döndüklerini öğrendik. Mülk köy yolunun dar virajlı olan bölümlerini tekrar gözden geçirilmesi lazım. Yine aynı köyün içerisinde akan bir dere var. Bu dere, belki de heyelanın temel sebeplerinden birisi. Köy derenin etrafına kurulmuş. Bu derenin vermiş olduğu büyük zarar toprak kaymasını önlemek için set yapılması lazım. Bir kısım yapılmış, dere akışı boyunca da yapılması gerekiyor. Dereni etrafı çöplerle dolu buda başka bir sorun. Çöpler derenin sularına karışıyor. Dereden su içen hayvanlar ve diğer canlılar için hastalık riski taşıyor. Çocuklar bu dereni etrafında oynuyor. Nerden baksan sıkıntı, Mülk köyü baştan aşağı elden geçirilmesi lazım, oradaki insanlar korkarak yattıklarını ve en ufak bir yağmur yağmasında korktuklarını rahatsız olduklarını söylüyorlar.
TÜM KÖYLERİN ORTAK SORUNU ÇEKMEYEN GSM OPERATÖRLERİ
Tüm bölgede bu sorunun giderilmesi şart, Valiliğe başvurulmuş fakat ödenek yetersizliği ya da ihale sonuçları bekleniyor denmiş. Türkiye Yüzyılında internet ve GSM operatörleri zayıf. Köylerde çekmeyen internet yüzünden sınavlara çalışan çocuklar artık mücadeleden vazgeçmiş. Köyde durmak istemiyorlar. Anneleri babaları ne yapacağını bilmiyor. Tüm gençler eşit şartlarda eğitime hazırlanamazsa nerde kaldı eğitimde eşitlik ilkesi. Ayrıca bu çocuklarımız okula gitmek için taşımalı eğitime almışlar. Servislerin Merkezde işlerine geç kalmamak için sabah saat altı da alıyor, okula çok erken bi saatte bırakıp diğer servislerine yetişmeye çalıştıklarına dair şikayetler aldık. Zaten ülkemizde kış saati uygulaması olmadığı için erken saatte çocuklar Kahvaltı yapmadan, dinlenemeden okula hazırlanmak zorunda kalıyorlar. Burada devlet büyüklerimizden empati yapmalarını bekliyoruz. Bizim çocuklarımız da diğer çocuklar gibi okula gitmek için kendilerini heyecanlı hissetsinler, kahvaltılarını yapsınlar ceplerine harçlıklarını alıp okulda istediklerin alabilsinler. Nerden baksanız bu çocuklar için büyük haksızlık.
KÖYLÜMÜZÜ YAN KÖYLÜMÜZLE AYRIŞTIRIRSAK BİR ARADA NASIL YAŞAYACAĞIZ
Çiftçilerimiz gübre parası mazot parası alacak güçleri olmadığı için artık tarıma küsmüş durumdalar. Meyveciliğin olduğu bölgelerde ilaç parasına güç yetmiyor diye ağaçları kesmişler, İl Tarımdan şikayetçiler. Teknik destek alamadıkları söylüyorlar. Bizleri ziyaret edip bu şartlarda nasıl üretim yapacağız ülke aç kalacak diyorlar. Bazı köy yollarımızın ulaşımı sıkıntısız, parkesiz yer kalmamış. Mahalle araları evlerin önüne kadar parke ile döşenmiş. Ahırların önü, pinliklerin içi dâhil parkeç tüm bunların yapılması biraz abartılmasına rağmen çok iyi. Ama bazı köylerin bırakın ara mahallelerini ana yoları bile asfalt değil, bu çok üzücü. Zaman zaman çıkan oy sayısına göre değerlendirmeler yapılmış, bazen muhtarları kişisel gayretleriyle az da olsa parke alınmış. Benim anlamadığım her şey siyaset mi? Parke dağılımında bazı çevrelerin etkili olduğu söyleniyor. Bu çevreler kendi görev alanlarının dışında başka kurumların işine neden müdahale ediyor. Buna neden izin veriliyor. Hani biz birlikte Türkiye’ydik. Köylümüzü yan köylümüzle ayrıştırırsak bir arada nasıl yaşayacağız. Bu insanlarda bu devlete yükümlülüklerini yerine getirirken neden hizmetleri eşit dağıtmıyoruz. Bu sosyal yardımlarda da aynı oylara göre insanlar köyler ayrıştırılmaz. Bu konu siyaset üstü bir konu. Ben Tokattaki iktidar partisi vekillerden rica ediyorum vatandaşlarımızı ayrıştıran ve buna izin veren sorumlulardan hesap sorsunlar. Yağmurlu Köyünde Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen insanların ziyaret ettiği Türbe var. Köyden uzaklığı yaklaşık 1 km. bu yokun parke yada asfalt yapılmasını etrafının düzenlenmesi ve tuvalet ve oturacak bölümlerin yapılma talepleri gerçekleşmesini istiyorlar. Bunun dışında Efe Köyünde suların toplanarak bir gölet veya baraj şekline getirilmesi isteniliyor. Çünkü suların çok dağınık olduğundan verimli bir sulama işlemi yapamıyorlar. Yeraltı kaynaklarımızın yeteri kadar kullanılamadığından dolayı gölet veya baraj yapılırsa daha düzenli olabileceğini, sulamanın ve topraklarını daha iyi işleyebileceklerini söylüyorlar.
DEVLET ELİNİ HER VATANDAŞA EŞİT UZATMALI Kİ HERKESE EŞİT HİZMET GİTSİN
Genel olarak şunu söylemek istiyorum. Yerleşim yerindeki yaşayan insanların temel olarak bu ülkede yaşayan herkesin olduğu gibi onlarla bir yaşam hakkı var. Bu yaşam hakkını devletimizin sağlamasıyla ilgili beklentileri var. Biz şehirde ihtiyaçlarımızı çok rahat elde edebiliyoruz, ulaşabiliyoruz ama onların böyle imkânları yok. Biz sosyal olarak bu insanların her şeyden önce yaşam alanlarını, tarım alanlarını veya o üretim alanlarını, onların isteyecekleri seviyeye getirmemiz lazım. Devletin en temel işi, bu insanlara hiç olmazsa gelir getirecek altyapılarını sağlamamız lazım. Sularını getirmemiz lazım, yollarını yapmamız lazım. Türkiye yüzyıl dediğimiz bu dönemde insanların artık bu sorunlarla konuşmamamız bu sorunların olmaması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye 21. Yüzyıla gerçekten çok başarılı, çok güçlü bir ülke olarak girmişse bunların da şimdiye kadar çözülmesi ve şu anda bu konunun olmaması lazım. Bizim başka şeyler konuşmamız lazım. Köylümüzün yolunu, köylümüzün suyunu, köylümüzün elektriğini eğer hâlâ biz konuşuyorsak daha temel sorunları çözmemişiz demektir. Bize anlatıldığı gibi değil sahalar birilerinin bu sahalarda olup bu sorunları yerinde görmesi gerekiyor. Devlet elini her vatandaşa eşit uzatmalı ki herkese eşit hizmet gitsin.”
