Medicalpark Özel Tokat Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Muharrem Güler mevsimsel geçiş dönemlerinde sık görülen hastalıklar hakkında bilgiler verirken bu hastalıklardan korunmada dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda bilgilendirmeler yaptı.

Mevsimsel değişiklikler çevresel faktörler arasında sayılmaktadır ve doğrudan ya da dolaylı olarak hastalıkları etkileyebilmektedir. Yapılan çalışmalarda kimi hastalıkların bazı mevsimlerde daha sık görüldüğü saptanmıştır.

Isı, nem, ultraviyole, flora (bir bölgede yaşayan bitkilerin tümü) ve fauna (bir bölgede yaşayan hayvanların tümü) mevsimlerle birlikte değişmekte ve bunun bir sonucu olarak çeşitli hastalıkların görülme sıklığında değişikliğe neden olabilmektedir. Mevsimin özelliklerine çevresel faktörlerin yetersizliği de eklenince hastalıkların sıklığında artış gözlemlenmektedir.

Havanın çok sıcak olduğu yaz aylarında su, kanalizasyon, vb. yeterli önlemler alınmadığında ishal olgularında, kış aylarında ise toplu yaşanılan yerlerde yeterli hijyen koşullarının sağlanmaması sonucu grip olgularında artış görülmektedir.

Mevsimsel değişiklikler, kişinin bedensel durumunu olduğu kadar ruhsal durumunu da etkilemektedir. Bu konuda yapılan araştırmalarda depresif bulguların kış aylarında daha fazla olduğuna dair veriler saptanmıştır.

Kazalar, düşmeler ve yaralanmalarda kış ve yağışlı mevsimlerde artış gözlenmesi de mevsim değişiklikleri ile ilgilidir.

Sonuç olarak mevsimsel değişimler hastalıklardan korunma, hastalıkların seyri ve tedavi yaklaşımını belirgin bir şekilde etkileyebilmektedir. Sağlık yöneticileri ve ilgili kurumlar bu türlü farklılıkların olabileceğini gözettiklerinde ve gerekli önlemleri aldıklarında beklenen değişimler oluşabilecek riskleri en aza indirilebilmektedir.

Mevsimsel Grip

Yüksek ateş, baş ağrısı, öksürük, yaygın kas ağrısı ile seyreden burun, boğaz, üst solunum yolları ve bazen de akciğerleri tutan, pandemi( bir kıta, hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalık)yapabilen influenza virüsünün etken olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır.

Temel rezervuarı kanatlı hayvanlar(kuşlar, tavuklar vb...) olup, insanlar ve diğer hayvanlara bunlardan geçer. İnsanlarda direkt kanatlılardan bulaş ile enfeksiyon gelişmez. Diğer hayvanlarda (domuz, at...) antijenik değişim gerçekleştikten sonra insana bulaşır ve enfeksiyon gelişir.

Havaların soğuduğu ve nemanının düştüğü dönemler olan kış ve bahar aylarında daha sık görülür. Çocuklar, yaşlılar, ek hastalığı olanlar, sigara kullananlar ve gebelerde daha ağır seyreder . Semptomların başlamasından 24 saat önce ve başladıktan 5 gün sonraya kadar bulaştırıcılık yoğun olarak görülür.

Mevsimsel salgınlara neden olur. Bu salgınlar gereksiz antibiyotik kullanımına, antibiyotik alanlarda dirençli suşların oluşmasına, bağışıklık sistemin baskılanmasına bağlı olarak bakteriyel enfeksiyonların oluşmasına zemin hazırlar

Soğuk algınlığı ile sık karıştırılır. Soğuk algınlığı hafif burun akıntısının ön planda olduğu ve diğer bulguların da silik geçtiği bir tablodur.

Tedavide temel yaklaşım bol sıvı alınması ve istirahat edilmesidir. Özel hasta gruplarında antiviral tedavi ve proflaksi verilebilir( Oseltamivir). Semptomatik tedavide, reye sendromuna neden olabileceğinden asetilsalisilik asid verilmemeli, parasetamol kullanılmalıdır.

Korunmada dikkat edilecekler

Hastalık şüphesi olanlarla yakın temastan kaçınmalı,

Su ve sabunla eller sık olarak yıkanmalı ve uygun kurulanmalı,

Aksırırken ve hapşururken ağzı ve burnu uygun şekilde, mümkünse kağıt mendille kapamalı,

Gözlere, ağıza ve buruna olabildiğince dokunulmamalı,

Ağzı, burnu kapama sırasında kullanılmış malzeme uygun şekildetamdan uzaklaştırmalı,

Hastalık şüphesi olanlar erken dönemde izole edilmeli,

Yüz maskelerinin hastanetamı dışında kullanılmasının ek bir faydası görülmediği için önerilmemeli,

Uygun beslenme, yeterli uyku ve sıvı alımına dikkat edilmeli,

Özellikle sık temas edilen yüzeylerin temizliğine ve dezenfeksiyonuna özen gösterilmeli.

Ülkemizde Aşılamada Durum

Grip aşısı 65 yaş ve üzerindekilere,

Yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişilere,

Kronik hastalığı olanlara (akciğer, kalp damar sistemi, böbrek yetmezliği, kan hasatlığı ve bağışıklık sistemi baskılanmışlar),

Uzun süreli aspirin kullanan 6 ay ile 18 yaş arasındakilere,

Sağlık çalışanlarına ücretsiz olarak uygulanmaktadır.