(Haber: Esra  Binbaş Çakmak)

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili aday adayı Ayhan Karabekiroğlu ‘’Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin 90. yılı’’ için tüm kadınlarımızı kutladı.

 

Karabekiroğlu açıklamasında kadına seçme ve seçilme hakkı tanıyarak, kadını önemseyen, siyasal ve toplumsal yaşamda etkin kılan anlayışa sahip bir toplumun bireyi olmaktan duyduğum gururla tüm kadınlarımızın bu önemli gününü kutluyorum dedi. Karabekiroğlu sözlerine şöyle devam etti. Türk kadını, tarihimizin en eski dönemlerinden bu güne kadar toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almış, her dönemde ihtiyaç hissettiğimiz fedakarlıkları harfiyen yerine getirmiştir. Türk kadını daha Milli Mücadele Dönemi’nde de etkin olarak direniş faaliyetleri içerisinde bulunmuş ve mücadeleci kimliğini ortaya koymaktan çekinmemiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Tevhid-i Tedrisat ve Medeni Kanunun kabulüyle, eğitim alanında ve sosyal alanda erkeklerle eşit haklara sahip olmuşlardır. Kadınlara siyasi haklar verilmesine ilişkin görüşler daha bu dönemde meclis gündeminde tartışmalara neden olmuştur. Kadınların siyasi hakları kazanmasına yönelik tartışmalar zaman zaman meclis gündemine taşınmış olmakla beraber kadınlar, 1930 yılında belediye seçimlerine katılma, 1933 yılında muhtar seçme ve seçilme ve 1934 yılında da milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmişlerdir. Türk kadını mutluluğunu memleketin dört bir tarafında büyük bir heyecanla ve çoşkuyla kutlamıştır. Cumhuriyet rejiminin kadınlara hak ettiği itibarı vereceğini, Atatürk yaptığı konuşmalarda sıklıkla dile getirmiştir. Bunlardan biri de 31 Ocak 1923’te İzmir’de yaptığı konuşmadır: “...Bir toplum, cinsinden yalnız birinin zamanın gereklerini kazanmasıyla yetinirse o toplum yarıdan fazla eksiklik içinde kalır. Bir millet gelişmek ve medenileşmek isterse özellikle bu noktayı temel olarak kabul etmek mecburiyetindedir. Bizim toplumumuzun başarısızlığının nedeni, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlik ve kusurdan doğmaktadır demiştir. Ne var ki, Türkiye adına çok önemli olan bu tarihi gelişme aynı heyecan ve başarı ile günümüze dek sürdürülememiştir. Oysaki Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildiği tarihte Türkiye, Fransa ve İtalya’dan 11 yıl, Romanya’dan 12 yıl, Bulgaristan’dan 13 yıl, Belçika’da 14 yıl, İsviçre’den 36 yıl önce bu hakkı tanınmıştır. Bu nedenle Türkiye’de kadının siyasete katılımı noktasında günümüzdeki beklentilerin yüksek olması çok şaşırtıcı olmasa gerektir. Ancak, kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkına ilişkin bu yasal düzenlemeler ne yazık ki yasalar önünde erkeklerle eşit düzeyde birer yurttaş olan kadınların karar mekanizmalarına ve siyasal hayata aktif katılımı hususunda yetersiz kalmıştır. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlarımızın siyasal hayata katılım oranı hala erkeklerin çok daha gerisinde seyretmektedir. Siyasal hayata katılımda kadınların önüne konulan engellerin ortadan kaldırılması ve kadınların siyasi hayatın figüranları değil, karar verici mercileri olarak aktif rol üstlenmelerinin yolu açılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’ne ivedilikle dönülmelidir. Kadınların yeterli düzeyde yer almadığı karar mekanizmalarında oluşan erkek egemenliğinin, kadın sorunlarına gösterecekleri duyarlılık ve hassasiyet de o derecede zayıf kalacaktır. Dolayısıyla, kadın sorunlarının çözümü için siyasette kadın katılımını destekleyici politikalar üretilmeli, kadının siyasal ve kamusal hayatta temsil oranları arttırılmalı ve siyasal hayat içerisinde kadına sunulan koşullar iyileştirilmelidir. Siyasette kadın katılımında alınacak insiyatiflerle birlikte toplumda sağlanacak dengenin, barışın ve istikrarın devamlılığı hedeflenmelidir.

 

Kazanılan haklar ve verilen mücadeleler her zaman kadınlar için devam etmelidir! Peygamberimizin “Cennet annelerin ayakları altındadır.” yaklaşımıyla bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.

 

Bu duygu ve düşüncelerle; kadınlarımıza eşit şartlarda birey olmalarının yolunu açan Atatürk’ü saygı ile anıyor, aydınlık geleceğimizin hazırlanmasında büyük emekleri olan kadınlarımızın bu önemli gününü kutluyorum.