Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Radyoloji Kliniğinde hizmete giren mamografi cihazı hastaneyi teşhis ve tedavi başarısı ile öne çıkarıyor. Ankara’nın doğusunda ilk ve tek olarak vakumlu biyopsi yapıyor. Böylece meme kanserinin en erken bulgusu olan lezyon alanlarının ameliyatsız çıkarılması sağlanıyor. Bununla birlikte cihaz hekime de hastaya da farklı özellikleriyle büyük kolaylık ve konfor sağlıyor.

 

>Haber-Fotoğraf: Fatih Kılıç – Seda Batur

 

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi çağın en önemli hastalıkları arasında yer alan meme kanseri konusunda teşhisi kolaylaştırmak ve bununla birlikte tıp alanında teknolojiden yararlanmak adına yaklaşık bir yıldır son sistem dijital mamografi cihazını kullanmaya başladı. Bu cihazla meme kanserinin erken teşhisi ve ameliyatsız tedavisi mümkün olabiliyor.

Cihazla ilgili TOGÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nihat Uluocak, TOGÜ Tıp Fakültesi Dekanı, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Namık Özkan, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekiye Ruken Yüksekkaya Çelikyay ve Radyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yaşar Birişik’in gazetemize açıklamaları oldu. Cihazın önemli işlevlerinin altı çizilerek özellikle hasta konforu ve erken teşhis açısından önem arz ettiğine vurgu yapıldı.

BAŞHEKİM ULUOCAK:

“MEME KANSERİ TEŞHİS VE TEDAVİDE ARTIK DAHA GÜÇLÜYÜZ”

TOGÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nihat Uluocak yaklaşık bir yıl önce faaliyete geçen görüntüleme sisteminin bu alandaki en son teknolojik gelişme olduğunu, erken meme kanseri tanısında umut veren ve ağrıyı azaltan bir yöntem olarak son derece önemli bir işlevi yerine getirdiğine değindi. Başhekim Prof. Dr. Uluocak, dünyada ulaşılabilmiş en yüksek çözünürlüğe sahip olan dijital mamografi cihazı ile Tokat ve bölgesi için meme kanseri teşhis ve tedavisinde hastane olarak artık daha güçlü ve daha hazır durumda olduklarını bildirildi.

PROF. DR. ÖZKAN:

“VAKANIN ERKEN TANISINI SAĞLIYOR”

Cihaz hakkında bilgi veren TOGÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Namık Özkan, dünyada kadınlar arasında en sık görülen kanserin meme kanseri olduğunu ve her 8-9 kadından birine meme kanseri tanısı konduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Namık Özkan, “Meme kanserini önlemenin çeşitli yolları var. Kilo alımının önlenmesi, sigaranın-alkolün bırakılması, bazı ilaçların uzun süre kullanılmaması gibi önleyici etkenler var. Fakat her zaman bir risk var, bunu da en güzel tarama ile öğrenebiliyoruz. Dünyada etkinliği kanıtlanmış tek yöntem, mamografi… Mamografi taramaları başladıktan sonra meme kanserinden ölümler yaklaşık yüzde 30 ila 50 oranında azaldı. Kadınlar için meme önemli bir organ. Eskiden kanser geç tespit edildiği için memenin büyük bir kısmı ya da tamamı alınabiliyordu. Şimdi son teknoloji bu görüntüleme cihazları ile vaka erken tanındığında memenin tamamını almadan meme koruyucu cerrahi dediğimiz işlemi uygulayabiliyoruz. Ayrıca ülkemizde yürütülen tarama programı kapsamında kadınlarda 40 yaşından sonra her iki yılda bir, 50 yaşından sonra ise her yıl mamografi taraması yapılıyor ve risk faktörleri kontrol ediliyor.” dedi.

Özkan, dijital mamografi görüntüleme sisteminde hastanın klasik mamografiye göre çok daha düşük doz radyasyona maruz kaldığını, ayrıca meme sıkıştırma miktarı ve süresinin çok azaldığı için hastanın ağrı duymasının engellendiğini ve konforunun da aynı oranda artığını belirtti.

Tokat’ta geçen yıl 3 erkek hastada meme kanseri tespit edildiğini söyleyen Özkan, “Meme kanseri kadın hastalığı olarak bilinen bir hastalık. Fakat 100 tane meme kanserinin 99 tanesi kadınlarda görülüyor ise bir tanesi erkeklerde görülüyor. Erkeklerde görülmez diye bir durum yok” ifadelerini kullandı.

PROF. DR. ÇELİKYAY:

“ÇOK DAHA İYİ ÇÖZÜNÜRLÜK VE SONUÇ ALINIYOR”

Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekiye Ruken Yüksekkaya Çelikyay ve Radyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yaşar Birişik, radyolojinin tıbbın gözü olduğuna dikkat çekerlerken, görüntüleme sisteminin tomosentez (3 boyutlu mamografi-yaklaşık 60 kesit) ve CAD (Computer-Aided-Diagnosis-Bilgisayar destekli sistem) adı verilen üstün teknik özellikler ile donatıldığına işaret ettiler. Üstün görüntü kalitesinin yanında CAD 3. göz adı verilen programla birlikte filmlerde şüpheli alanlar işaretlenerek kanser bulgularının gözden kaçmasının engellendiğini vurguladılar. Prof. Dr. Çelikyay, dijital mamografi cihazının geleneksel cihazlara göre çok daha iyi ve çözünürlüğü yüksek sonuçlar verdiğini belirtti.

Dr. Birişik, ayrıca cihazla vakum biyopsi yapıldığını, bu yöntemle meme kanserinin en erken bulgusu olan lezyon alanlarının ameliyatsız çıkarılmasının gerçekleştirildiğini dile getirerek, böylece ağrısız ameliyatsız tanı değeri daha yüksek ve hata payı daha az olan doku alınabildiğine işaret etti.

https://youtu.be/Fudr2L4uo5M