Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında meydana gelen toprak kayması faciasıyla ilgili gelişmeler devam ediyor. Dünkü olayda 9 işçi heyelan altında kaldı ve kurtarma çalışmaları halen sürüyor. Ancak henüz olumlu bir haber alınamadı. Öncesinde işçilerin konumları hakkında bilgi verilirken, bugün sabah saatlerinde 4 kişi gözaltına alındı.
İletişim Başkanlığı, çıkan siyanür iddialarını yalanladı. Facianın ardından Fırat Nehri'ne malzeme karıştığı iddialarının doğru olmadığını belirtti. Toprak kaymasıyla ilgili soruşturma devam ederken, kurtarma çalışmaları AFAD koordinasyonunda sürüyor.
Çevre Bakanlığı ise Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne ulaştığı menfezin kapaklarını kapattığını açıkladı. Bu adımın, nehre zararlı maddelerin karışmasını engellemek amacıyla atıldığı belirtildi. Facianın etkileriyle mücadele eden ekiplerin sahada çalışmalarını sürdürdüğü vurgulandı.
Toprak kayması faciasıyla ilgili kamuoyunu bilgilendirme ve soruşturmanın devamı hakkında yetkililerin açıklamaları takip edilmeye devam ediyor.
Siyanür nedir?
Siyanür, kimyasal formülü CN olan bir bileşiktir. Siyanür, siyanür iyonu (CN-) içeren bileşiklere verilen genel bir addır. Siyanür iyonu, bir karbon atomuna bağlı bir azot atomu ve bir de hidrojen atomu içerir. Bu iyon, hidrojen siyanür (HCN) gibi bazı organik bileşiklerde veya sodyum siyanür (NaCN) gibi metal siyanürlerinde bulunabilir.
Siyanürün tehlikeli olduğu bilinmektedir çünkü vücutta hücresel solunumu engelleyebilir ve hızla ölüme yol açabilir. Bu nedenle, sanayide kullanımı sıkı bir şekilde kontrol edilir ve tehlikeli maddelerin taşınması ve depolanmasıyla ilgili katı protokoller bulunur. Bununla birlikte, bazı endüstriyel süreçlerde, metal işleme, madencilik ve kimyasal sentez gibi alanlarda siyanür kullanımı hala yaygındır. Aynı zamanda birçok sanayi kazasında ciddi zehirlenmelere neden olabilecek potansiyel bir tehlike olarak da bilinir.
Siyanür neden zararlıdır? İnsana ne yapar?
Siyanür, insanlar için son derece zararlı ve potansiyel olarak ölümcül olan bir zehirdir. Bunun birkaç nedeni vardır:
Hücresel Solunumu Engellemesi: Siyanür, hücresel solunumu engelleyerek çalışır. Hücresel solunum, hücrelerin oksijeni kullanarak enerji ürettiği temel bir süreçtir. Siyanür, vücuttaki hücrelerin oksijeni kullanmasını engeller, bu da hızla hücresel enerji üretimini durdurur. Bu, vücuttaki dokuların ve organların oksijensiz kalmasına ve sonuç olarak hayati organların işlevsiz hale gelmesine neden olur.
Akut Zehirlenme: Siyanür zehirlenmesi hızlı bir şekilde gelişebilir ve ölümcül olabilir. Siyanürün alınması durumunda hızla etkiler gösterir ve belirtiler genellikle birkaç dakika içinde ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında baş ağrısı, baş dönmesi, hızlı kalp atışı, solunum zorluğu, bulantı, kusma, kas titremeleri, koma ve ölüm bulunabilir.
Küçük Miktarlarda Tehlikeli: Siyanür, çok küçük miktarlarda bile insanlar için tehlikeli olabilir. Örneğin, sadece birkaç miligram siyanür bile ölümcül olabilir.
Kolayca Sızabilir: Siyanür, ciltten, solunum yoluyla veya sindirim yoluyla kolayca emilir. Bu da kişinin bu maddenin etkilerine maruz kalma riskini artırır.
Kalıcı Etkiler: Siyanür zehirlenmesi sağ kurtulanlarda bile kalıcı hasara neden olabilir. Beyin hasarı, kalıcı sinir hasarı ve diğer organ hasarı gibi uzun vadeli etkiler görülebilir.
Siyanür toprağa karışırsa ne olur?
Toprağa karışması durumunda, siyanür toprağın alt tabakalarına sızabilir ve yeraltı su kaynaklarına karışabilir. Bu da su kaynaklarının zehirlenmesine ve ekosistemde ciddi zararlara yol açabilir.
Altın ararken neden siyanür kullanılır?
Altın madenciliğinde siyanür kullanılmasının nedeni ise altını cevherden ayırmak için kullanılan bir yöntem olan siyanürleme işlemidir. Siyanür, altın cevherini çözerek altını sudan ayırır. Bu yöntem ekonomik ve yaygın bir altın çıkarım yöntemi olmasına rağmen, doğaya ciddi zararlar verebilir ve sık sık çevre kirliliği tartışmalarına neden olur. Siyanürleme işlemi, kontrolsüz ve dikkatsizce yapıldığında çevreye ve insan sağlığına zarar verebilir. Bu nedenle, siyanürleme işlemleri sıkı denetim altında yapılmalı ve çevresel etkileri minimize edilmelidir.
