Milliyetçi Hareket Partisi Tokat Milletvekili Dr. Reşat Doğru yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları söyledi ‘İstanbul’da Ali Sami Yen stadı yerine yapılmaya çalışılan rezidansta olan asansör kazası ile 10 kişiyi kaybettik. İş kazalarında son 8 ayda 1.340 kişinin öldüğü basında yer alıyor. İnsanlar iş güvenliği olmayışından, denetimsizlikten, çıkarılan kanunların uygulanmayışından dolayı canlarını kaybediyor. Soma’da maden kazası, İstanbul’da asansör kazası bunun gibi olaylar insanların canını yakıyor, evlerini dağıtıyor, yüreklerini parçalıyor.

Bütün bunların sorumluları kimlerdir diye herkesin düşünmesinin zamanı her halde gelmiştir. Son yıllarda TBMM’de iş güvenliği yasası kanunlaştırıldı. Ancak Kanun uygulamaya geçince, aniden verilen kararlarla önce, yürürlük tarihi değiştirildi. Sonrada kanun tüyleri yolunmuş kuşa çevrilerek, birçok maddeleri ya değiştirildi, yada tamamen kaldırıldı.

Hâlbuki kanun baştan hazırlanırken ülkemizde herkes insana ve çalışma hayatına çok önem veriliydiye sevinmişti. Sevinç insanların kursaklarında kaldı. Sonuçta da insanlar hayatını kaybetmeye, ocaklarda sönmeye devam ediyor.

Ölümlere kader diyoruz. Ancak konu incelenince ciddi manada ihmaller zincirini de görüyoruz. İş güvenliği sisteminin çok ciddi ve sıkı denetimleri olması gerekiyor.

Ülkemizde denetleme sözde yaptırılıyor. Denetlemeyi yapan firmanın parasınıda, iş sahibi veriyor. Dolayısıyla denetim çok yetersiz ve zayıf şekilde oluyor. Kaybeden de insanlarımız ve ülkemiz oluyor.

İstanbul’da Ali Sami Yen’de olan asansör faciasından birkaç ay önce, 1 Haziran 2014 tarihinde Tokatlı Hasan Doğan ve Orhan Doğan Kartal ilçesinde bir şantiyede 16. Katta çalıştıkları, iskelenin çökmesiyle, 50 metre yükseklikten beton zemine çakılarak hayatlarını kaybetmişlerdir. 90 lira yevmiye ile çalışan bu insanlar, iş güvenliği olmayışından denetimsizlikten dolayı düşüp hayatlarını kaybetmişlerdi.

O zamanda kamuoyuna seslenmiştik. İş hayatı tehlikelerle dolu acil önlemler alınmalıdır demiştik. Aynı benzeri durumu şimdi de asansör düşmesinde gördük.

İnsan hayatının ne kadar ucuz olduğunu yüreğimiz yanarak takip ediyoruz. Kanunlar yasalaşıyor. Ancak akabinde ya bozuyoruz ya da denetimsizlik, uygulama eksikliğiyle, olan garibanlara oluyor.

Sonuçta mutlaka çarpık düzen değişmelidir. İş güvenliği ve sağlığı kanunu, tekrar gözden geçirilmeli önemli ilaveler yapılmalıdır. Mutlaka uygulama aksatılmadan sağlanmalıdır.

İnsan sağlığı ve hayatı her şeyin üzerinde olmalıdır. İnsan hayatının mazereti olmaz.’dedi