-Acil baskın seçimlere gidiyoruz.

-Baskın seçim kararı alanların en önemli gerekçeleri, ekonomik durum başta olmak üzere, dış politikalarında tıkanma noktasına gelmiş olmasıydı. Ülke sıkıntılı bir dönem geçiriyordu. Ülkeyi bugün, şikayet edilen duruma getiren ise, basına her kesimin desteğini yanına almış AKP iktidarı idi. Kimseyi şikayet ederek durumları da zaten yoktu on beş yıl çok uzun bir7 süreydi.

-Her geçen gün yaşanan zafiyet artışı milletin sıkıntılarının çekilmez noktaya getirilmesi, günü birlik siyaset anlayışı bitişin işaretleriydi.

- 1 Nisan tarihi, Ankara Arena'da İyi Partinin olağanüstü kongresinde muhteşem tablo, korkularında başlangıcı olmuştu.

-Koltuklar çok sıcaktı ama sallanmaya da başladığı görülüyordu.

-CHP ve Saadet Partisinin de dik duruşları temel konulara yaklaşımları milletimizde karşılık buluyordu.

-Koltukları rahat bulanlar ise; akla gelmedik tezgah ve kumpasları kuruyordu milletimiz bu tür kumpasların ustalarını çok iyi biliyordu. Kumpasları kuranlar olduğu gibi, bundan, yararlananları da vardı.

-Seçimi kazanmak hırsı ve ihtirasıyla yapmayacakları şeyde yoktu.

-Emekliye; iki bayram öncesi biner TL ikramiye, yaşlı aylıklarının ikiye katlanması, öğrenci affı rant aracı borçlara yeniden yapılandırma ve en önemlisi 15 senedir imarı rantçı olarak kullananların affedilmesi, para karşılığı, imar katliamlarına kötü örnek olacak uygulamaydı. Dar gelirlinin; iki üç katlı binasına imkan geleceğini kimse düşünmesin. Bu uygulama büyük şehirlerde, boğaz cephelerindeki, imarı, yeşili doğayı yok eden rantçılara sağlanan bir imkan olacak. Geleceğe de kötü örnek olacaktır. Ayrıca imar suçu nedeniyle açılmış davalarda düşürülecektir.

-Memura emekliye 3-4'ü çok görenler, çalışanla emekli arasındaki uçurum maaş farkı, enflasyon piyasalarda en az 0/15 iken düşük gösterilmesi; 15 senedir yaşlıyı düşünmeyenlerin insanları açlığa, muhtaçlığa mahkum edenlerin, kendi ikballeri uğruna kesenin ağzını açmış olmalarının, yaşatılan sıkıntılar yanında hiçbir değeri zaten düşünülmez.

-Aziz milletimiz uyanmıştır on beş yıl çekilenler unutulmayacaktır. Verilmeye çalışılan elma şekeri yalamaya bile yetmeyecektir. Şekerin altı yine acı ve sıkıntı doludur.

-Keşke bu cömertlikler geçen on beş yılda da yapılmış olsaydı.

-Bu düzenlemelerdi, nafile çırpınışlar ve çaresizliklerin sonucudur.

-Bir deyim vardır. Halkımız arasında. "Geçti Bor'un pazarı sür eşeği Niğde'ye .

-Demokrasi insan onuruna şerefine yakışan en güzel sistem değerini, önemini bilenlere.

Saygı ve Saygılarımla.