-Yerel gazetelerimizden birindeki köşe yazarı arkadaşımız Turhal Şeker Fabrikamızın özelleştirilmesi konusunu işlemiş.
-Tespitlerine aynen katılıyorum.
-Sigara fabrikamıza yapılanlar, şimdide şeker fabrikamıza yapılmakta adeta üretimden rahatsız olanlar var.
-Tarım ürünleri dahil, samanı bile ithal mecburiyetinde kalanların bir dertleri yok tek dertleri ne pahasına olursa olsun koltukları korumaktır.
-Üretmeyen bir Türkiye var artık. Dün kendi ürettikleri kendine yeten bir Türkiye'miz varken bugün herşeyi ithale mecbur kalan bir Türkiye'ye getirildik.
-Değerli yazar kardeşimiz, iktidar partisine mensup dört milletvekilimizin gerektiğinde istifa edip edemeyeceklerini de sorguluyor.
-Sigara fabrikamız yok edilirken bırakın istifayı, kıllarını kıpırdatmayan zihniyetin ve sistemin; bugün Turhal şeker Fabrikası da Tokat'lıdan gasp edilmesine de seyirci kalacağı aşıkardır. Biat mecburiyettir.
-İstifa müessesesi günümüz siyasi konjöktöründe zaten mümkün değil zira milletvekili sıralamasını yapan milletvekili olmalarını sağlayan Sayın Genel Başkanlar.
-Tabanın belirlemediği, seçmeni olmayan genel başkanın lütfuyla milletvekili olanların, çok önemde arzetse TBMM'de şehrinin isteklerini ifade edecek durumları zaten olamaz.
-Ne zamanki gerçek demokrasiye kavuşuruz milletvekilimizi biz seçmenler olarak belirler sıralarız işte o zaman seçilen milletvekili tabanının desteğiyle güveniyle, şehrinin hakkını koruyabilir. İsteklerini takip edebilir. Sayın liderler bunu bildikleri için, ellerindeki gücü kaybetmek, rahatsız edilmek istemezler.
-"Egemenlik kayıtsız yartsız milletindir" mi, yoksa liderlerinmidir. Bu günkü sistemde, milletin egemenliğini sayın liderler kullanmaktalar.
-Gerçek demokrasiyi; birey olarakta bu nedenle hasretle arzuluyoruz.
Sevgi ve saygılarımla.