Eski Genel Kurmay Başkanımız, Fetöcü mahkemelerde yargılanıp kumpasa maruz kalmış ve müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş, değerli Komutan; Cumhuriyet ve demokrasinin timsali İlker Başbuğ'a haksız saldırılar yapılmakta. Yine kumpasçılarca.

Kendisine Fetö terör örgütünün siyasi ayağı ile ilgili sorulan bir soruya; cevap veriyor.

"TCK'yı 2009 yılında değiştiren gece yarısı operasyonuyla TSK'yı Fetönün kucağına atmayı sağlamış kanun teklifini verenler ile destekleyenlerdir" açıklamasını yapmıştır. Kumpasın temelini anlatıyor.

Paşa gerçeği ifade etmiştir. Kanun teklifi bir gece yarısı verilmiştir. TSK ile ilgili olduğu halde görüş alınmamış, sabaha karşı TBMM'den geçirilmiş bir yasanın içeriği çok önemlidir.

Bundan sonra TSK'daki vatansever komutanlar başta olmak üzere tutuklanıp cezaevine konulmuşlardı.

17-25 Aralıkta bıçağı kendilerinde görenler birden kumpas, tezgah söylemine dönmüşlerdi.

17-25 Aralık yaşanmasaydı bu değerli komutanlar hala cezaevinde olacaklardı.

Sözcü Ömer Çelik; bu gerçekler bu ülkede yaşanmış yaşatılmamış gibi Başbuğ'a suçlama getiriyor.

"Demokrasi düşmanı" gibi yakışıksız ithamlarda bulunabiliyor.

Devletin birçok kurumlarını Fetöcülere teslim edenleri milletimiz çok iyi biliyor. Hani bir hedef vardı ya "demokrasi bizim için ama değil, araçtır" denmişti.

"Ne istedilerse verdik, ne dedilerse yaptık" açıklamaları siyasi ayak için yetmez mi ?

Ömer Çelik önce aynaya, bir de çıkarılan yasalara, yapılmış atama kararnamelerini okumalı sonra konuşmalı.

Sevgi ve saygılarımla