Partisinin Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka’nın Türkiye’de kadınların belediyelerde seçme ve seçilme hakkı kazanmasının 93. yıl dönümüne ilişkin yayınladığı basın açıklamasını Tokat kamuoyu ile paylaştı. Zarife Üngör açıklamasında,Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ebedi liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük devrimi; egemenlik hakkını saraydan alarak halka vermesidir. Bu büyük devrim, kadınların eşit yurttaşlık statüsü kazanmasıyla taçlandı.” dedi.

CUMHURİYETİMİZ İKİNCİ YÜZYILINA GİRERKEN DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL HUKUK DEVLETİNİ YENİDEN İNŞA ETMEKTE KARARLIYIZ

Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanmasının ilk adının 3 Nisan 1930 tarihinde, Belediye Kanunu’nun kabulüyle başladığını hatırlatan Başkan Zeynep Zarife Üngör, “Ardından 1933 yılında köy ihtiyar heyetlerinde ve muhtarlıklarda, 1934 yılında da TBMM’de seçme ve seçilme hakkı ile Cumhuriyet bir kadın devrimi olarak tarihe geçti. Bir kez daha Büyük Atatürk’ü saygıyla ve minnetle anıyoruz. Türkiye'nin ilk kadın belediye başkanı; 3 Nisan 1930’da, Artvin'in Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinden seçilen Sadiye Hanım’dır. Aradan geçen 93 yılda 19 yerel seçim yapıldı. Bu seçimlerin sonucunda sadece 156 kadın belediye başkanı seçilirken erkeklerde bu sayı 32 bindir. Bu tablo kadınların başarısızlığı, yetersizliği ya da isteksizliğinden kaynaklanmıyor. “Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen zihniyetten kaynaklanıyor. Bugüne kadar kadın belediye başkanı oranı en fazla yüzde 3’e çıkabildi. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranı en fazla yüzde 3 olabildi.Biz kadınlar yeni haklar kazanmak bir yana mevcut haklarımızın gasp edilmemesi için mücadele eder hale geldik. Ancak Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini yeniden inşa etmekte kararlıyız.” dedi.

GELECEKLERİ ÇALINMASIN DİYE SANDIĞA GİDECEK OLAN GENÇLER DE BİZİMLE

Zarife Üngör açıklamasının devamında “Kadınların haklarını tek tek budamaya çalışan tek adam rejimi, seçimi kaybetme korkusuyla üç-beş oyun peşine düştü. Terör örgütü Hizbullah’ın siyasi uzantısı olan HüdaPar’ı ve kadın düşmanı zihniyetiyle övünen Yeniden Refah Partisi’ni Cumhur İttifakı’na dâhil etti. AKP’nin yıllardır “mış” gibi yaparak gizlemeye çalıştığı gerçek zihniyeti böylece apaçık ortaya çıktı. Sanmasınlar ki; onlar haklarımızı gasp etmeye çalışırken korktuk, sindik. Karşılarına aldıkları sadece ülkenin yarısını oluşturan kadınlar değil. Bu ülkede haktan, hukuktan, adaletten ve eşitlikten yana olan erkekler de bizim tarafımızda. Gelecekleri çalınmasın diye sandığa gidecek olan gençler de bizimle. Biz milletiz, Millet İttifakı’yız, çok güçlüyüz. Bizler karar mekanizmalarında eşit temsil edilmek istiyoruz. Ancak biyolojik olarak kadın olmanın, kadınları temsil etmek için yeterli olmadığını çok net biliyoruz.” şeklinde konuştu.

SORUMLULUĞUNUZU YERİNE GETİRİRİN VE KAYIP ÇOCUKLARIMIZIN AKIBETİNİ TEK TEK AÇIKLAYIN

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a da yüklenen Başkan Üngör, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararına susanların, 6284 saldırı altında iken koltuk sevdasına ses çıkarmayanların bazıları da kadındı.İstismara uğrayan çocuklar için “bir kereden bir şey olmaz” diyen de bir kadındı. H.K.G davasından bahsederken çocuğa yönelik istismarın siyasetin konusu olmadığını ve bunların her toplumda yaşanabilecek şeyler olduğunu söyleyen de bir kadındı. Üstelik bu zat kadından da sorumlu olan bir bakan. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık bunlarla da kalmayıp, deprem sonrasındaki kayıp çocukların büyük bir kısmının hastanelerde tedavi altında olduğunu varsaydıklarını söyledi. Varsaymak ne demek? Bu ne utanmazlık!Ardından kayıp bir bebeğin depremden 54 gün sonra ailesine teslim edilmesini bir başarı hikâyesi gibi göstermeye çalıştı. 54 gündür neredeydiniz? Bu nasıl bir aymazlık… Hala çocuklarını arayan aileler varken hangi başarıdan söz ediyorsunuz? Sorumluluğunuzu yerine getiririn ve kayıp çocuklarımızın akıbetini tek tek açıklayın.” diye konuştu.

BİZ KADINLAR, CUMHURİYETİMİZİN KURUCU DEĞERLERİNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ

Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine sayılı günler kaldığını belirten CHP Tokat Kadın Kolları Başkanı Zeynep Zarife Üngör, “Bu seçim biz kadınlar için hayati öneme sahip. Bir yanda kadınların yasal haklarını gasp edenler; diğer yanda ise “Yasalara Dokunma, Uygula” diyenler var. Bir yanda İstanbul Sözleşmesi’ni fesih eden Erdoğan; diğer yanda İstanbul Sözleşmesi’ni 24 saat içerisinde yeniden yürürlüğe koyacak olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu var. Bir yanda tek adam rejimi diğer yanda güçlendirilmiş parlamenter sistemle halkın iktidarı var. Bir yanda kadın düşmanları; diğer yanda eşitliği savunanlar var. Bir yanda Cumhuriyet devrimlerinin düşmanları diğer yanda Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandırmak isteyenler var. Biz bu seçimlerde ya özgürlüğe ya da esarete oy vereceğiz.Biz kadınlar, Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Kadın erkek, bir arada, dayanışma içinde eşit, özgür bir Türkiye’yi yeniden kuracağız. Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde;Biz Kazanacağız!Demokrasi kazanacak!Sana söz: ülkemize yeniden bahar gelecek.” diyerek açıklamasını tamamladı.