Yazdan kalan günler yaşıyoruz, Sonbaharın ilk yarısında. Havalar gayet güzel. Akşamları mehtabın olağanüstü ihtişamını seyrediyoruz. Hafiften esen rüzgârla, azıcık üşüsekte galiba sonbahara yavaş yavaş alışıyoruz.

Sonbaharın güzellikleri ve yaklaşan seçimin kendine has özellikleri ile de öpüşme sezonuna da girmiş bulunuyoruz.

Öpüşme denilince de hemen aklınıza, ingiri-mingiri işler gelmesin.

Edebe muhalif ve mugayir işler yazmadığımı gayet iyi bilirsiniz.

Benim anlatmak istediğim öpüşme, “Siyasi öpüşme”

Şimdi sevgili vekil adaylarımız piyasaya çıkıp arz-ı endam edecekler ya siz ondan sonra görün gümbürtüyü.

Nasıl ki 1 Eylül’de avlanma sezonu başladı ise, 1 Kasım seçimleri içinde; “Öpüşme sezonu başlayacak”

Her seçim öncesi bizleri nasıl öptülerse, yine bu seçimler öncesi de öpecekler.

Yanaklarımıza buseler, hafızalarımıza vaatler ve yüzlerimize siyasi gülücükler konduracaklar.

Şahsen bendeniz, yeni öpüşme sezonunda siyasi öpüşmelerden hiç haz etmiyorum.

O yüzden bu öpüşme sezonunda yanaklarımıza bayramdan kalma kuyruk yağı sürmeyi düşünüyorum.

Çünkü, her seçimde öpüle öpüle yanaklarım sarkmış vaziyette.

Bu sebeblerden dolayı, bu seçimlerde kendimi kimseye öprütmeyeceğim.

Siyasi öpüşmelere ve sandık için gülüşmelere kapalıyım.