Haber-Fotoğraf: Mustafa Işık
3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla Tokat’ta anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Ülkü Ocakları Tokat İl Başkanlığı öncülüğünde gerçekleştirilen yürüyüşe binlerce vatandaş katıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalık, mehter takımı eşliğinde Gaziosmanpaşa Stadyumu’na kadar yürüyerek birlik ve beraberlik mesajı verdi. Yürüyüş boyunca “Ne mutlu Türk’üm diyene” sloganları atan vatandaşlar, ellerinde Türk bayrakları ve 3 Mayıs’a özel pankartlarla caddeyi adeta kırmızı beyaza bürüdü. Katılımcılar arasında siyasi temsilciler, belediye başkanları, kadın kolları üyeleri, ilçe ve belde teşkilatları ile çok sayıda Tokatlı yer aldı.
MHP’li İsimler ve Vatandaşlar Bir Aradaydı
Yürüyüşe; Adalet Komisyonu Üyesi ve MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, MHP Tokat İl Başkanı Mustafa İpek, MHP Merkez İlçe Başkanı Murat Yücel, MHP Tokat Kadın Kolları Başkanı Dürdane Susar ve Ülkü Ocakları Tokat İl Başkanı Oğuzhan Yay’ın yanı sıra MHP’li ilçe ve belde belediye başkanları, MHP ilçe başkanları, Ülkü Ocakları ilçe başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Etkinlik, milli ve manevi duyguların yoğun olarak yaşandığı anlara sahne oldu. Katılımcılar, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde geleceğe umutla bakabilmesi için Türkçülük ideali etrafında kenetlendi.
Oğuzhan Yay: "Türkçülük, Birlik ve Geleceğe Güvenle Bakmanın Adıdır"
Ülkü Ocakları Tokat İl Başkanı Oğuzhan Yay, yürüyüşün ardından yaptığı konuşmada 3 Mayıs’ın Türk milliyetçiliği tarihinde taşıdığı öneme dikkat çekerek, “3 Mayıs, Türk milliyetçiliği fikrinin dönüm noktalarından biridir. 1944 yılına kadar teorik ve düşünce planında kalan Türkçülük, 3 Mayıs 1944 tarihinde kitleleri peşinden sürükleyen bir hareket halini almış, söylemden eyleme dönüşmüştür. Türkçülüğün aksiyona geçmesinin ilk kıvılcımını, yine 3 Mayıs 1944 günü Ankara'da birkaç bin adsız kahraman yakmıştır. Bu sürecin, Türk milliyetçiliği tarihinde ayrı bir yeri vardır. Kendilerini rahmetle, minnetle ve şükranla bir kez daha anıyorum. Türkçülük, sadece bir milletin köklerine bağlılığı ifade eden bir düşünce değil, aynı zamanda birlik, beraberlik ve geleceğe güvenle bakma idealidir. Bu düşünce, Türk milletinin tarihî birikimini, dilini, kültürünü ve değerlerini yaşatma ve yüceltme amacını taşır. Ziya Gökalp'in ifadesiyle, "Türkçülük, Türk milletini yükseltmektir. Bu yükseliş; bilimde, sanatta, edebiyatta, teknolojide ve toplumsal hayatta kendini gösterir. Türkçülük, ayrımcılığı değil, birliği esas alır. Irkçılıktan uzak, kültürel ve dil temelli bir milliyetçilik anlayışıdır. Her Türk evladının, geleceğe bu değerlerle yürümesi, milletinin kültürünü, dilini ve öz değerlerini benimsemesi gerekmektedir. Unutmayalım ki, dilini kaybeden bir millet, benliğini de kaybeder. Kültürünü unutan bir toplum, geleceğini ve bekasını başkalarının insafına terk eder. Bizler, Türkçeyi, Türk fikrini ve ülküsünü yaşatarak hem geçmişimize sahip çıkacağız, hem de gelecek nesillere sağlam bir miras bırakacağız. Tüm bu duygu ve düşüncelerle, Türklüğün dünyaya meydan okuduğu bu şanlı günü kutluyor, 3 Mayıs Türkçüler Günü’nüzü en içten dileklerimle tebrik ediyorum. Tanrı Türk'ü korusun! Ne mutlu Türk'üm diyene!” dedi.
Mustafa İpek: "3 Mayıs Ruhunu Tokat’ın Her Sokağına Taşıyoruz"
MHP Tokat İl Başkanı Mustafa İpek, konuşmasında etkinliğe emek verenlere teşekkür ederek, ” "Öncelikle, bugün bu güzel organizasyonda emeği geçen başta il ocak başkanımız Oğuzhan Yay olmak üzere tüm ülküdaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Bugün burada, Türk milletinin hür yaşama iradesini haykırmak ve 3 Mayıs 1944 ruhunu yaşatmak için bir araya geldik. Hukuk mücadelesinde yürüyüşümüzün ayak izleri sadece Tokat'ın sokaklarına değil, tarihin şeref sayfalarına kazınmıştır. 3 Mayıs, Türk milliyetçilerinin Türk milletine hizmet davasında hiçbir baskıya, zulme ve tehdide boyun eğmeden verdiği onurlu mücadelenin adıdır. Bu tarihi direniş, Başbuğ Türkeş’in imanla ve inançla yoğrulmuş mücadelesinin bir sembolüdür. Bugün de aynı imanla, aynı kararlılıkla buradayız. Milliyetçiliği sadece bir söylem değil, bir yaşam biçimi olarak benimseyen; her adımda 'Önce Vatan!' diyen bir iradeyle meydanlarda bu kutlu davanın bayraktarlığını yapan Milliyetçi Hareket Partisi ve ülke ocaklarımız, dün olduğu gibi bugün de Türk milletinin bekasının, birliğinin ve dirliğinin teminatıdır. Bizim milliyetçiliğimizde ne bir hücreye ne de bir yanlışa müsamaha vardır. Bizim sevdamız, ay-yıldızlı bayrağımızdır. Tokat’ta bu ruhu dimdik ayakta tutmaya kararlıyız. Gençlerimize, çocuklarımıza, gelecek nesillere şehitlerimizin mirasını, ecdadımızın azmini ve milletimizin kudretini aktarmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, başta 3 Mayıs 1944’te Türk milliyetçiliği uğruna zulme uğrayan o kahramanlarımızı, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene!" ifadelerini kullandı.
Yücel Bulut: “Bu Yürüyüş, Talat Paşa’nın Berlin’deki Adımlarından, Enver Paşa’nın Bozkır Yürüyüşüne Kadar Uzanır”
Adalet Komisyonu Üyesi ve MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada hem tarihsel hem ideolojik yönüyle derinlemesine değerlendirmelerde bulundu. Bulut, “Ben Türk’üm, ben Müslüman’ım, ben Türk milliyetçisiyim” diye haykıran, bu haykırışta yüreklerini birleştiren, aynı imanda, aynı istikamette, aynı kıblede birleşmiş, bugün de 3 Mayıs münasebetiyle Tokat Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen bu muazzam yürüyüşe iştirak eden her birinize en kalbi duygularımla selamlarımı iletiyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bugün katıldığınız bu yürüyüş, sanmayın ki sadece Tokatlı bir avuç inançlı ve adanmış ülkücünün yürüyüşüdür. Bu yürüyüş; Kafkas İslam Ordusu Başkomutanı Nuri Paşa'nın Bakü'ye yürüyüşüdür. Bu yürüyüş; Enver Paşa'nın Orta Asya bozkırlarında yürüyüşüdür. Bu yürüyüş; ölümüne dakikalar kala Berlin sokaklarında adımlarını şehadete taşıyan Talat Paşa'nın yürüyüşüdür. Bu yürüyüş; Yavuz Sultan Selim’in Sina Çölü’ne, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul önlerine, Kanuni Sultan Süleyman’ın Viyana kapılarına yürüyüşüdür. Milliyetçilik, bu topraklarda bizimle var olmamıştır ama bizimle yok olmayacaktır. Dün de vardı, bugün de var, yarın da var olacaktır.
Kanuni Sultan Süleyman bir milliyetçiydi, Yavuz Sultan Selim Han bir milliyetçiydi. Sultan Abdülhamid Han, Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa birer Türk milliyetçisiydi. 17 bağımsız Türk devletini kuran ve bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, en büyük Türk milliyetçisidir. Türk milleti; bu imanla yoğrulmuş, bu topraklarda bin yıldır var olmuş ve Cumhuriyet'i kuran irade, Türk milliyetçiliği üzerine Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa etmiştir. İşte, Cumhuriyet’in kurucu iradesinin bu topraklara kazıdığı Türk milliyetçiliği; 3 Mayıs 1944’te yeniden ayağa kalkmış, emperyalizmin çizmeleri altında ezilmek istenen Anadolu’nun çocukları “Ben Türk’üm, ben Müslüman’ım, ben Türk milliyetçisiyim!” diyerek başlarını kaldırmıştır. Her şeye tahammül eden ama bir tek Türk milliyetçiliğine tahammül edemeyenler, 3 Mayıs 1944’te bu milletin başını ezmeye kalktılar. Fakat başaramadılar. Sadece beş yıl sonra bu milletin Türk milliyetçiliğine ne kadar ihtiyaç duyduğu tescillendi.
Amerikan emperyalizmi 1949’da Suriye’de, 1953’te İran’da, 1954’te Guatemala’da, 1960’ta Kongo’da, Şili’de, Arjantin’de ve daha birçok ülkede darbelerle halk iradesini gasp etti. Bu darbelerin hepsi emperyalizmin yer altı ve yer üstü kaynaklarına çökmek için yapıldı. Aynı şekilde 27 Mayıs 1960’ta, 12 Mart 1971’de, 12 Eylül 1980’de bu milletin evlatlarının başları emperyalizmin çizmeleriyle ezilmek istendi. Ve son olarak, 15 Temmuz 2016 gecesi milletimiz diz çöktürülmek istendi ama başaramadılar. 1944 Türkçülük Davası ile ete kemiğe bürünen, 1969’da Milliyetçi Hareket Partisi ile siyasi temsil bulan Türk milliyetçiliği, yarım asırdır emperyalizme karşı etten duvar örmektedir. Bu mücadelede 12 il başkanımız, 44 ilçe başkanımız ve 3600’ün üzerinde ülkücü şehit edilmiştir. Hepsinin tek suçu; Türk milletine, Türk milliyetçiliğine ve bu milletin inançlarına sadık olmaktır. Bu mücadele hâlâ sürmektedir!
Bugün Tokat’taki Türk milliyetçileri olarak Türkiye’ye, dünyaya ve emperyalizme güçlü bir mesaj verdiniz: "Anadolu sahipsiz değildir!" Bizler siyaseti sadece bir seçim matematiği olarak görmüyoruz. Seçimler kazanılır, kaybedilir. Ama vatan kaybedilirse, her şeyimizi kaybederiz. 5000 şehit vermiş bu hareketin içinde Kürt’ün düğünü, Çerkez’in nazı, Arnavut’un türküsü vardır. Bu kutlu davada birleşmiş olan bizler; bu coğrafyada tek millet, tek bayrak, tek sancak olacağız. Bu milletin geleceğe umutla yürüyebilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Hiçbir makam, mevki, zenginlik derdimiz değildir. Tek derdimiz, bu vatanda özgürce secdeye varabilmek, çocuklarımıza iman ve inançla yaşayacakları bir Türkiye bırakabilmektir. Bu yolda gayret eden başta Tokat Ülkü Ocakları Başkanımız Oğuzhan Yaya ve tüm ülküdaşlarımıza, MHP Tokat İl Başkanımız Mustafa İpek’e, ilçe başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza, kadın kollarımıza ve her bir ülküdaşıma teşekkür ediyorum. Bilin ki; bu topraklarda Türk milliyetçileri var oldukça, emperyalizm asla başarılı olamayacak! Her kim ki bu harekete akıl vermeye kalkarsa bilsin ki; bu hareketin bir lideri vardır, o da Devlet Bahçeli’dir! Biz onun emanetçisiyiz, yolundayız! Allah sizlerden razı olsun. Allah Türk milletini korusun." açıklamasında bulundu.
Etkinlikte, Türk milliyetçilerinin vatan savunmasındaki kararlılığı bir kez daha vurgulandı. Tokat’taki yürüyüş, Türkiye’ye "Anadolu sahipsiz değildir" mesajını verdi.
