Salih Ertaçoğlu yazdı: "Demokraside eleştiri, beğenmeme, düşünceyi açıklamalar asla suç sayılmazlar."

Ülkemizin en köklü iş adamlarından oluşan TÜSİAD Başkanının bir toplantıda yaptığı tespitler, hukuksuzluk açıklamaları birilerinin tekerine çomak sokmak gibi değerlendiriliyor.

TÜSİAD bu açıklamayı çok geç kalmış olarak yapmıştır. Günümüzün ve geleceğimizin sıkıntılarının bir fotoğrafı çekilmiştir.

Anlatılanlar bu ülkede milletin yaşadığı gerçeklerdir. Tabi bu ortamı yaratanların zoruna gidiyor olmalı. T.C. devletimizde demokrasi nasıl yaşatılıyor? Eleştiri yapan, yanlışı hukuksuzluğu anlatanlar için hukuk, adeta bir sopa gibi dayatılıyor. Demokrasimiz zarar görüyor.

Eleştirilerin şahıslarla hiçbir ilgisi yoktur. Ülke insanının bugün yaşadığı sıkıntılar, sistemin sonucudur.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde yasama, yürütme, yargı tek elde toplanmış, güçler ayrılığı yok edilmiştir.

Sayın Bakanlar atanmış memur durumundadır. Hesap vereni yoktur.

En çok şikayet edilen konu, hukukun durumudur. Kişilere göredir.

Sayın Adalet Bakanı, Bakandır, HSK’nın başkanıdır. Açıklamalarıyla savcı ve hakimlerimize yön verme yetkisini kullanabiliyor. Adalet bu uygulamanın neresinde var? Yargıya müdahaleyi yapan yönetenlerdir.

Anasayayı tanımayan, anayasa mahkemesinin, herkesin uymaya mecbur olduğu kararlarını uygulamayanların ekranlara çıkıp hukuktan, adaletten bahsetmeleri yakışık almıyor.

Yasaya göre, çift mühürlü olması gereken oyların sayımı gerekirken hiç mühürü olmayan zarfları geçerli sayan YSK hesabını nasıl verecektir? Adil bir karar mıdır?

“Atı alan Üsküdar’ı zamanında nasıl geçebilmiştir?”

Yerel seçimlerde, 2019 yılında İstanbul’da “Seçim kurulları yanlış kuruldu. Teröristler görev aldı” suçlamalarıyla sadece B.Ş. Belediye Başkanlığı seçimini iptal eden YSK bu hukuk dışı kararının hesabını verecek midir? Sandık kurulu tüm seçimleri yönetmedi mi?

Ülkemiz, büyük sıkıntılara sokulmuştur. Hayat pahalılığı aileleri bile zorlar durumdadır. 6 - 7 senede halkımız hiç hak etmediği zorluklarla boğuşur durumdadır.

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme mutlaka dönülmelidir.

Kişilerle kaim bir yönetim Demokrasinin araç olarak kullanılmasının sonucudur.

İyi Parti Genel Başkanı sayın Musavat Dervişoğlu’nun tespit ve değerlendirmelerine yürekten katılıyorum.

Yetkililer yapılan eleştirilerden, tespitlerden yararlanmalıdır.

Demokraside eleştiri, beğenmeme, düşünceyi açıklamalar asla suç sayılmazlar. Sonuçta kararı MİLLET VERECEKTİR.

Başka hiçbir çıkış yolu da yoktur.

Sevgi ve saygılarımla.