Aramızdan ayrılalı onlarca yıl geçmesine rağmen yaktığı ölümsüz meşalenin ışığı her halükarda aydınlatıyizbe karanlıkları. Öyle ki uyuya kalanları da uyandırıyçoğu kez her 10 Kasımlarda.

Övgüler, özlemler, güne özel resimler, mesajlar, anılar, görsel ve yazınsal ifadeler derken bir 10 Kasım daha bitiveriybir yıl sonra tekrarlanmak üzere.

Her 10 Kasımlar da anıyoruz, arıyoruz da acaba onu tam manasıyla anlıyve anlatabiliymuyuz? Zira onun fikirlerini anlamak, onun çizdiği gösterdiği çağdaşlık çizgilerinden sapmadan, emanetlerine sahip çıkarak ülkeyi "muasır medeniyetler" düzeyine taşımak birinci vazifemiz değil miydi?

Yaptık mı, yapabildik mi? Ne kadar başarılı olduk?

Hani "ATATÜRK TEN SON MEKTUP" adlı şiirinde diyya şair

"Siz beni hala anlayamadınız, anlayamayacaksınız çağlarca da" ...Doğru söylüybelli ki. Zira ATATÜRK'Ü anlamanın zamanı geldi de geçiybile. Onun evrensel fikirlerini, insanlığa uyarı olan engin düşüncelerini çağdaşlık, bilimsellik ve akılcılık yoluyla toplumlara nasıl aktardığını, nasıl vazgeçilemez yaptığını anlamak anlatmak zorundayız artık. İlke ve inkılaplarının neden ve niçinlerini amaçlarıyla sonuçlarıyla değerlendirip dün ile bugün arasındaki farklılıkları görmeliyiz görmek zorundayız. Buna mecburuz.

Şunu asla unutmayalım. Etrafı ateş çemberi ile örülü bu güzel yurt, bizim yurdumuz.. Bu toprakların , bulunduğu coğrafi konum nedeniyle günümüz dünyasında sağlam ve güçlü kalabilmesi için , O nun ileriyi gören fikir ve önerilerine acilen ihtiyacımız vardır.Bu yüzden ATATÜRK Ü doğruları okuyarak , doğruları dinleyerek ve doğruları anlatarak öğrenelim..Öğrenirken de kesinlikle bilir kişileri doğru seçelim ve Mustafa Kemal'i gerçeklerin diliyle, tarihin bilgisi ve övgüsüyle anlayıp anlatalım... Nasıl mı? Özetleyelim biraz...

O,19.yy sonlarında yetişen güçlü bir Türk aydını, son yüzyılın da en büyük dahisidir. Dünyamız zdönemlerden geçerken, korkunç hızla ilerleyen batının yani emperyalist güçlerin "hasta adam" dedikleri imparatorluk üzerindeki çirkin emelleri Mustafa Kemal in doğuşunu tetiklemiştir.

O, bir nesil için doğmamıştır. Bir dönem için de doğmamıştır. O,önderliğiyle asırlar boyu ulusunun tarihinde yaşatılacak LİDER olarak doğmuştur. Lider doğan insanların kendilerine özgü taşıdıkları devasa özellikleri vardır. İşte bu özellikler onun fıtriyatındaki seçkinliklerdir.

O, büyük bir ÖNDERDİR..Türk yurdunun işgal edilmesi karşısında "ya istiklal, ya ölüm" çağrısı onun yaradılıştan taşıdığı ÖNDER OLMA duygularının eyleme geçmesidir.

Mustafa Kemal in en belirgin özelliklerinden biri de İLİM VE AKILCI oluşudur. Ona göre akılcılık ve bilimsellik ilke ve inkılapların ana teması sistemin ayrılmaz parçalarıydı.

O, daima MANTIKLI VE GERÇEKCİ düşünürdü.YARATICIYDI..En umutsuz durumda vatanı kurtarmayı başarmış dahiyane planlarıyla tarihimize yön vermiştir... Buna en güzel örnek CUMHURİYET İN ilanıdır.Osmanlı döneminde cumhuriyet kavramı biliniyordu.Hatta bir çok aydın savunuyordu da.Lakin hiç biri cumhuriyetin kurulacağını hayal bile edemiyorlardı.İşte cumhuriyetin bir anda ilanı, milletçe kabulü Mustafa Kemal in yaratıcı özelliğinin sonucuydu.

Onun bir başka özelliği de BİRLEŞTİRME, BÜTÜNLEŞTİRME becerisiydi. Türk ulusunda milli benliği oluşturarak Kurtuluş Savaşı kazanılmış, Mustafa Kemal başkomutan olarakdusuyla bütünleşmiş ,onun nitelik ve niceliklerini de çok iyi kavramış olmasıydı.

Mustafa Kemal ileriyi görebilen kusursuz bir İDEALİSTTİ. Vatan millet sevgisi onu idealist yapmıştı. En büyük ideali çağdaşlaşmaktı. Çok güçlü sezgisi vardı. Bu özelliğini de "GENÇLİĞE HİTABE"sinde gözler önüne sererken ülkemize ve hatta dünyaya "erken uyarı sistemi" olarak seslenişi tarih sayfalarındaki yerini de almıştır.

O, çok DÜRÜSTTÜ. Birbirinize daima doğruları söyleyin derken, başarıları karşısında hiçbir zaman "ben yaptım" demez başarıyı millete mal ederdi.

Hayatı mücadelelerle geçen Mustafa Kemal, zorlukları bilimsel yolla çözüp sonuçlarına da asla bitti gözüyle bakmamıştır ". Her güç şey zevklidir" derken Türk Ulusu'nun uyuyan cevherini açığa çıkarmada ızdırap ve acının çok yaratıcı bir rol oynayacağına da inanmıştı o.

İşte bu farklılıklar onu dünya devletleri nin liderleri arasında seçkin bir yere oturtmuş İMANDAN İMKAN yaratan özelliğiyle ünlü düşünürlere, şairlere ilham kaynağı olmuştur.

Bu yüzdendir ki, Mustafa Kemal in Bağımsızlık aşkı bilim adamlarına, devlet adamlarına, mazlum toplumlara güç vermiş, çığır açmıştır. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk "Kuran penceresinden Kurtuluş Savaşı'na Bir Bakış" adlı eserinde diyki,

"Hindistan'ın büyük düşünürü MUHAMMET İKBAL, köleliği ve işgali kabul eden Hint Müslümanlarına çok kızarak Mustafa Kemal'e duyduğu hayranlığı "PEYAMI MAŞRIK", Şarktan haberler adlı eserinde şöyle anlatıyor.

" MUSTAFA KEMAL PAŞA YA HİTAP"

(Allah ona yardım etsin)

"Bir milleti vardı ki, biz onun hikmet, akıl ve idraki sayesinde takdirin gizli alemindeki sırlara vakıf olduk,

Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken onun bir bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan Güneş haline geldik."

Görülen o ki, Muhammet İkbal Mustafa Kemal e duyduğu hayranlığı defalarca dile getirmiştir. Çünkü o Mustafa Kemal i çok iyi anlamıştır.

Sonuç olarak ATATÜRK'ÜN çağdaş fikir ve düşüncelerini bilim ve insanlık adına, ülkemizin geleceği adına, dünya barışı adına çok iyi anlamak, anlatmak zorundayız.

Zira ülke coğrafyamızda olup bitenlere bakıp, her gün çevremizde tekrarlanan ürkütücü, düşündürücü acı olayları akılcı yolla düşünürsek, ATATÜRK ÜN ne demek istediğini, nasıl bir yol izlememiz gerektiğini çok daha iyi anlarız. Buna mecburuz.

Çünkü bu coğrafyada bağımsız yaşamanın, ülke bütünlüğümüzü korumanın GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü anlamaktan başka çaremiz, başka yolumuz olmadığı gibi bir başka TÜRKİYE de yoktur.

ESAN KALIN