Ceylan, millet iradesinin devamı için, Türkiye düşmanlarının manipülasyon çabalarına karşı Eğitim Bir Sen üyeleri olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gönüllü olarak çalışacaklarını vurguladı. İkinci turda yapılacak Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin olarak, kamu görevlileri ve temsilcileri olarak toplumun önemli bir kesimini oluşturduklarını ve duruşlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.
Eğitim Bir Sen'in tutumuyla ilgili olarak Ceylan, "Bizim yerimiz büyük ve güçlü Türkiye idealinin yanıdır. Bizim yerimiz, Türkiye düşmanlarının saf tuttuğu sözde toplulukların karşısındadır" şeklinde konuştu.
Ceylan, siyaset uğruna gayrimeşru ilişkileri meşru görenlere ve köhne anlayışlarıyla milletle barışık olmayanlara bu milletin fırsat vermeyeceğini belirtti. 28 Mayıs'ta Türkiye'nin yüzyılı etrafında birleşeceklerine ve büyük ve güçlü Türkiye yolculuğuna devam edeceklerine inandıklarını ifade etti.
Ancak, sandık başlarında halkın iradesine engel olmaya çalışanlara karşı demokratik haklarını kanun çerçevesinde koruyacaklarını da vurgulayan Ceylan, tüm üyeleri seçmen haklarıyla sandık gözetlemeye davet etti. Ayrıca, seçimlerde millet iradesinin tam ve eksiksiz bir şekilde yansıması için tüm kardeşlerini "Oy Birliği Platformu"nu desteklemeye çağırdı.
Eğitim Bir Sen olarak, terör odaklarına değil terörle mücadele edenlere destek vereceklerini, milletle sorunu olanları değil milletle birlikte hareket edenleri tercih edeceklerini ve özgürlükler ve demokrasi alanında elde edilen kazanımları geri almaya tehdit oluşturanları değil büyüyen ve güçlenen Türkiye idealine inananları destekleyeceklerini belirtti.
Ceylan, aştıkları engelleri unutmadıklarını ve elde ettikleri kazanımları korumak için kararlı olduklarını söyledi. Eğitim Bir-Sen olarak, Türkiye'nin istikrarı için emek harcayarak yönetimde istikrar sağlayanlara, milletle birlikte yol alanlara ve dünya mazlumları için çaba sarf edenlere "görev sizin" diyeceklerini vurguladı.
Özellikle 31 Mart 2019 tarihindeki yerel seçimlerin ardından CHP'li ve HDP'li belediyeler tarafından sendika üyelerinin istifa etmeye zorlandığını, zorla başka sendikalara üye yapıldığını, sürgünlerin yaşandığını ve sözleşmeli personelin görevlerine son verildiğini belirten Ceylan, sendikal hakları, özgürlükleri ve iş güvencesini hiçe sayan bu tutuma karşı olduklarını ifade etti.
