Sigmund Freud'un tuhaf iddialarından günümüzün rüya tabirlerine kadar, rüyalar birçokları için uzun zamandır bir muamma olmuştur.

Bazı insanlar daha korkunç rüyalar görme eğilimindedir. Diğerlerinin ise hiçbir anlam ifade etmeyen rüyaları vardır. Yine de diğer insanların kontrol edebildikleri berrak rüyaları vardır. Herkes benzersizdir, fakat hayalleriniz ile akıl sağlığınız arasında bir bağlantı var mıdır, yok mudur?

RÜYALAR VE RUH SAĞLIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Beynin hiçbir zaman tam olarak anlaşılamayacak büyüleyici ve karmaşık bir yapı olduğunu biliyoruz. Geceleri uykuya daldığımızda beynimiz aktif kalır ve rüya görürüz.
Bazı insanlar rüyaların bize bir şeyler anlatmaya çalışan bilinçaltımız olduğuna inanır; diğer bilim adamları, rüyaların beyinden gelen ve genellikle günün erken saatlerindeki deneyimlerimize bağlı olan rastgele sinyallerin bir derlemesi olduğuna inanıyor. Akıl sağlığı bozukluğu olan kişiler gün içinde genellikle rahatsızlıklarıyla meşgul olmakla kalmaz, aynı zamanda bu bozukluklar bazen beynin kendisinde değişikliklere yol açabilir. Her ikisi de rüya görme şeklimizi çeşitli şekillerde etkileyebilir. Rüyalar ve akıl hastalığı üzerine araştırmalar korkutucu olsa da, ilişki karmaşık görünüyor ve belirli akıl sağlığı bozukluğuna göre değişiyor.

DEPRESYON VE RÜYALAR

Depresyon sadece rahatsız edici üzüntü veya yalnızlık duyguları değildir; genellikle depresyona beyin yapısı ve kimyasındaki değişiklikler de eşlik eder. Depresif beyinler ile normal beyinler arasında bazı önemli  farklılıklar olduğu için, bu değişiklikler, depresyonu olan birinin neden depresyonu olmayan birinden farklı bir rüya deneyimi yaşayacağını açıklayabilir.

DEPRESİF İNSANLAR DAHA ÇOK RÜYA GÖRÜR MÜ?

Evet, depresif insanlar daha çok rüya görme eğilimindedir. Aslında, bir çalışma, depresyonda olan insanların, depresyonda olmayan insanlardan üç kata kadar daha fazla rüya görebildiğini buldu. Neden? Rüyalar, duygularımızı düzenlememize ve olumsuz olanları işlememize yardımcı olabilir ve depresif insanlar genellikle her ikisiyle de mücadele ettiğinden, daha sık rüya görmek bu olumsuz duygularla başa çıkmanın bir yolu olabilir.

DEPRESYON, YETERSİZ UYKU VE YORGUNLUK

Daha fazla rüya görmek yeterince hoş görünse de, depresyon rüyaları aslında depresif insanların kendilerini yenilenmiş hissetmelerine yardımcı olmaz. Depresif insanlar daha sık rüya görmelerine rağmen genellikle kendilerini daha yorgun hissederler. Depresyonda olan kişiler uykuya dalmakta zorlanabilirler, ancak uykunun rüya görme aşaması olan REM uykusuna daha erken girerler ve bu aşamada daha uzun süre kalırlar. REM uykusu, neredeyse birisi uyanıkkenki kadar aktif olan beyin dalgalarını görür ve aynı zamanda artan bir kalp atış hızı ve daha ağır nefes alma içerir. Depresif insanlar daha sık rüya gördüğünden, depresyonun yaygın bir semptomunun yorgunluk olması şaşırtıcı değildir.

RÜYA HATIRLAMA VE DEPRESYON

Rüya görmen, onu hatırlayabileceğin anlamına gelmez. Depresyonla mücadele ediyorsanız ve rüyalar asla hatırlamadığınız bir şeyse, yalnız değilsiniz. Depresyondaki insanlar ortalama bir insandan daha fazla rüya görebilir, ancak bu rüyaları hatırlama olasılıkları da daha düşüktür.  Antidepresanlar bu sorunun kaynağı olabilir, ancak henüz  depresyon tedavisi görmemiş kişiler için bu durum yine de ortaya çıkabilir.

DEPRESYON VE KABUSLAR

Değişen uyku düzenlerinin yanı sıra, depresyon ve rüyalar da rüyanın benzersiz bağlamıyla bağlantılıdır. Depresyon birçok insan için kötü rüyalara neden olur.  Bir araştırma, şiddetli depresyonu olan katılımcıların %28,4'ünün sık sık kabus gördüğünü ve depresyonun sık kabus görmenin en güçlü göstergelerinden biri olduğunu buldu. Bu depresyon kabusları, düpedüz korkutucudan düpedüz garipliğe kadar değişebilir.

KAYGI VE UYKUSUZLUK

Farklı türlerde anksiyete bozukluğu olan birçok kişi uykusuzluktan şikayet eder. Panik bozukluğu olan kişilerin uykuya dalması genellikle daha uzun sürer ve uyanık kalma süresi daha fazladır. Yaygın anksiyete bozukluğu olanlar ayrıca uykularını bölerler ve en başta uykuya dalmakta zorlanırlar.

Rüyalarınız size bir şeyler anlatmaya çalışıyor olabilir. Kendinizin veya sevdiğiniz birinin depresyon, anksiyete veya başka bir hastalık ile mücadele ettiğinden şüpheleniyorsanız, umut vardır. Bir uzmandan yardım alarak umut kapılarını aralayabilirsiniz.