Salı günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı idi. Her milli bayramda yaptığım gibi kutlama törenine katılmaya gittim.

Tam da milli eğitim müdürünün çelengi koyduğu ana denk geldim.

Anıtın önüne baktım tek bir çelenk var; Milli eğitim müdürlüğü çelengi… Tören alanında da çok az bir öğrenci grubu ve milli eğitim müdürü ile birkaç kişi var. Asıl var olan da 7-8 kişiden oluşan bir kadınlar grubu var. Onları her bayram orada görürüz. Onlar cumhuriyet kadınlarıdırlar.

Çok merak ettim, vali yok, belediye başkanı yok, garnizon komutanı yok… Yani hiçbir devlet temsilcisi yok, hiçbirinin çelengi de yok!
Bu demek oluyor ki bu bayramların bir anlamı yok bazılarınca…

19 Mayıs’ta spor müdürü, 30 Ağustos’ta garnizon komutanı, cumhuriyet bayramında da valilik koyar çelengi, olur biter.

Beyler turizm haftası kutlamıyorsunuz, İlköğretim haftası kutlamıyorsunuz… Dünyada örneği olmayan bir kuruluşun bayramını kutluyorsunuz.
Tüm illerimizden temsilci getirip “egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” diyen, milleti temsil eden meclisi kurup, onunla savaş yönetip, kurtuluş sağlayan bir kuruluşun yıldönümünü kutluyoruz.

Adına “Gazi Meclis” dediğimiz, dünyada benzeri olmayan kuruluştan söz ediyoruz.

TC’lerin levhalardan kaldırıldığı, çocuklarımızın okullarda sabahları okuyarak, Türklüğünü, çalışkanlığını, doğruluğunu vurguladığı andımızın yok edildiği gibi sıra milli bayramlarımıza mı geldi?

23 Nisan bayramının adı ulusal egemenlik bayramıdır. Yani egemenlik ulusundur. Egemenliğini kimseye vermez demektir.

Eğer bu egemenliği şu ve ya bu şekilde ortadan kaldırmaya niyetlenenler varsa hiç heveslenmesinler. O’nun ardında kocaman Türk milleti var. O millet tarih boyu bağımsız yaşamıştır, yine de öyle yaşayacaktır.