Emekli Eğitimci Hayrettin Koyuncu yazdı: “Oğul Memmet! Sen de adını ‘Geleceği Çocuklarda Gören Başkan’ olarak yazdır, hizmet defterine.”

Rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nu ilk tanıyan Tokatlı benim. Ben Çorum Halk Eğitimi Başkanı iken O, Çorum’un ilçesi Sungurlu Kaymakam Vekili idi. Senin bugünkü görüntünden biraz daha zarifti.Hatta aramızda ortaokul 3. Sınıf öğrencisi diye espri yapardık.

Vali başkanlığında ayda bir ‘Koordinasyon Kurulu’ toplantısı olurdu. Bu toplantıya daire müdürleri ve ilçe kaymakamları katılırdı. O nedenle sık sık karşılaşırdık.

O daha sonra Alaca Kaymakamı oldu. Büyük bir tefeci grubu vardı Alaca’da, onları temizledi. Ben Çorum’da bir süre daha görev yaptım. Daha sonra Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak Tokat’a geldim. 5 yıl süre o görevi yaptım ve emekli oldum.

Benim emekliliğimden bir süre sonra da Recep Bey, Vali olarak Tokat’a geldi. Bu arada sık sık görüşmelerimiz de oluyordu. Sonra Cumhuriyet’in başarılı Valileri arasına adını yazdırarak Denizli Valisi iken elim bir kaza ile aramızdan ayrıldı. Ruhu şad olsun.

Oğul Memmet! Sen hiç akılda olmayan bir şekilde Tokat şehrine belediye başkanı oldun. Yaşamımda MHP’ye hiç oy vermemiş biri olarak senin için MHP’ye oy verdim. Şuana kadar ki hizmetlerinle de ‘helal olsun oyum’ diyorum.

Bundan bir iki ay önceydi. Beş altı kişi otopark sorunumuz için belediyeye gittik. ‘Bugün git, yarın gel’ zihniyetli biri, bize belediyenin onarımda olduğunu, evrakların depolara kaldırıldığını, bizim işimizle de ancak iki üç ay sonra ilgilenebileceklerini söyledi. Tam o arada genç yapılı biri birden bir çıkış yaptı. “Olur mu öyle şey, vatandaş senin onarımını bekleyecek. Sizin bilgisayar sisteminiz yok mu?” diyerek ses yükseltti. Ben, büyük bir şaşkınlıkla “beyefendi siz kimsiniz?” dedim. “Ben, Belediye Başkan Yardımcısıyım, Ankara’dan geldim.” dedi.

Anladım ki, Belediye Başkanı güvendiği kişilerle çalışmak için Ankara’dan yardımcı getirmiş.

Sevgili Başkan, Oğul Memmet, şuana kadar ki sorun yaşatan değil çözüm üreten, şehrin sosyal, kültürel, ekonomik sorunlarında çözüm çabaları içinde olan biri olarak görünüyorsunuz. “Siyaseti miyaseti bırakın!” sözünüzle, siyasetin dışında, halkın hizmetinde olacağının vurgusunu da yaptın.

Her başarıya koşanın önüne taşlar atarlar, tökezletmeye çalışırlar. Senin için de aynı şeyler var bugün. Farkındayız. Sen de hak bildiğin yolda çekinmeden yürüyecek yüreği görüyoruz.

Oğul Memmet, benim de senden bir isteğim var. Ben bu ilin en yaşlı üç beş eğitimcisinden biriyim. Öğretmen emeklisiyim. Geleceğimizi çocuklarımızda görenlerdeyim. Çocuklarımızın bir kısmı cemaatler, tarikatlar elinde, bir kısmı da elinde bir cihazla oynuyor, yani sanal yaşıyor. Eğitim öğretim çoktan yönünü yitirdi.

Bu çocukları kötü alışkanlıklardan çekmenin tek yönü çocuk oyunlarıdır. Çocuk oyunları kültüründe çok zenginiz. Ne olur bu çocuklara şehrin belirli yerlerinde büyük oyun alanları hazırlayın. İçinde çelik çomak, ateş almaç, esir almaç, zek zek, çeşitli top oyunları, yani her türlü çocuk oyunu oynansın. Kızlar ip atlama gösterileri yapsın. Sen de adını ‘Geleceği Çocuklarda Gören Başkan’ olarak yazdır, hizmet defterine.