Böyle haykırmıştı 103 yıl önce… Çünkü vatan tehlikedeydi. Ufku değil ufkun ötesini görebilme fıtriyatını taşıyordu o kocaman yüreğinde. Bu bir emirdi. Bu emir ve komuta zinciri Kuvâ-yi Milliye ruhuyla bütünleşerek büyük ve ilahi zaferin kıvılcımı olmuştu.

Bu söylem ki, bir hilal uğruna batan güneşlerin, yok edilen kutsal ve ulusal değerlerin yeniden doğuşunu da müjdeliyordu sanki… Dedim ya vatan tehlikedeydi. İşgal edilmiş topraklarda millet “fakr-u zaruret içinde harab ve bitab”dı. Basiretsiz, aciz, teslimiyet bayrağını çekmiş bir yönetim vardı ülkede. Yukarıdaki feryad-ı figan dolu haykırış bunun içindi. Bu haykırışta 1071 Malazgirt, 1915 Çanakkale ruhunun uyanışı vardı. Bu haykırışta istiklali istikbale taşıma kararlığıyla işgallere, zulme, talana, haksızlıklara karşı mazlumların diriliş ve varoluş kodları gizliydi… Bu çağrı milli bir mücadeleye çağrıydı ki ana teması “Ya istiklal ya ölüm.”dü.

Öyle de oldu. Millette oluşan, Kuvâ-yi Milliye ruhuyla bu yüce millet ufku değil ufkun ötesini görebilen GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜNÜN yanında bütünleşerek Anadolu’ya aktı dağ dağ, yürek yürek…

Acımasız zaman mazlumlardan yanaydı belli ki. 19 Mayıs 1919’a gelinmişti… O, ”Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” inancıyla imandan imkan yaratıyordu. Bu özelliği Mustafa Kemal’in doğuştan getirdiği fıtriyatındaki yüce duygu ve düşünce sisteminin de parolası olmuştu yaşam boyu…

Bu parola ki sebep ve sonuçlarıyla evrensel düşünce sisteminin de zulme, talana, haksızlığa ve cehalete başkaldırış, dirilişin de insanlık adına yol haritasını oluşturuyordu.

19 Mayıs 1919 ruhu mazlumların zalimlere, aklın cehalete galibiyetinin göstergesidir… Dünya tarihin de birçok ulusa rehber olan bu milli mücadele bir destandır ve öğretim kaynağıdır. Mısırlı müfessir Şeyh Tantavi der ki “Türk Kurtuluş Savaşı tarihin en büyük mucizesidir.”

Milli Mücadelemiz için değerli usta Yaşar Nuri Öztürk “Kur’anın penceresinden Kurtuluş Savaşı’na bir bakış” adlı eserinde de der ki, ”Milli mücadele emperyalizmin potasında istiklalini düşünenlerle istikbalini düşünenlerin mücadelesidir. İstikbalini düşünenler namusları dahil her şeylerini düşmana

 teslim etmişler, istiklalini düşünenler ise sonsuzluğa kanat açmış yiğitlerdi. Parolaları ya istiklal ya ölümdü. Tarih istikbalcileri lanetlerken, istiklalcileri tarihin en büyük ödülü olan ONUR TACI ile taçlandırdı. Mekanları cennet olsun.”

19 Mayıs 1919 bir Mustafa Kemal dehasıdır. O deha ki aydınlanma savaşını bağımsızlık savaşının içine katarak tarihlerde benzeri görülmemiş bir uyanış, diriliş, varoluş örneği koymuş ve bu güzellikler içindeki kutsal ve ulusal değerleri Türk Gençliğine emanet etmiştir.

Bu emanetleri sahiplenen sevgili gençler… 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMINIZ KUTLU, MUTLU, UMUTLU OLSUN…