ABD meclis ve senatolarında kabul edilen ülkemize yaptırım kararını; Başkan Trump imzalayacağını açıkladı.

Ülkemizin gelişmesini, kalkınmasını istemeyen, devamlı engelleyen, sıkıntılara sokan ABD'ye hala stratejiktak ifadesini kullanıp, medet bekleyenler bir kere daha düşünmeli.

PKK'yı başımıza bela olarak kuran ABD, şimdi de Suriye bataklığında ülkemizi sıkıştırmanın hesabında.

Hakaret ediliyor, rencide ediliyoruz. Hala sanki bir mecburiyetimiz veya zafiyetimiz varmış gibi.

Suriye'de Esad'a karşı çıkanlar kimler ? İsrail ve ABD. Sonra da bu kervana biz de katıldık. Niçin ?

Suriye'nin petrol yatakları PKK, PYD'lilere ABD tarafından teslim edildi. Biz ise adeta seyrettik.

ABD Başkanı; "Ülkenizdeki Suriyelileri vatandaşlığa alın" diyor. Biz de görevimiz, mecburiyetimiz varmış gibi çareler arıyoruz. Bir kısmının da vatandaş olduğunu açıklayabiliyoruz. Amaç, ülkemizi daha da zora sokmaktır.

Her ne kadar çeşitli nedenleri olsa da; Kanal İstanbul en çok ABD'nin işine yarayacak. Karadeniz'de savaş gemilerini şimdi kısıtlı ve izinli tutabilen ABD, Kanal İstanbul ile Karadeniz'e yerleşmeyi hedefliyor.

Eski Genel Kurmay Başkanımız Sayın İlker Başbuğ, bütün yönleriyle sakıncaları, telafisinin de mümkün olmayacağını açıkladılar.

Yönetim şeklimiz gereği bir kişinin isteği, talebi geçerli olduğu için ülkeye getirisi, götürüsü bilimsel araştırılmaz. Keyfilik önem taşıyor.

Bütün bu olumsuzluklar yanında birileri de devletimizi, Cumhuriyetimiz ve değerlerini tırtıklamak peşinde.

Kırıkkale Üniversitesinde İstiklal Marşımızı Arapça okutmuşlar.

Bu kafa feslinin kafasıdır. Cumhuriyete, demokrasiye düşman kafadır.

Amaç Türk'e, Cumhuriyete, demokrasiye fırsat buldukça saldırmak, yıpratmak amacı gütmektedir.

Aziz milletimizi germeye, ikilik çıkarmaya, başka yollar aramaya gerek yoktur. Bu kafalar FETÖ'nün başka bir versiyonudur. Milletimiz uyanıktır, zekidir. Bunları yemez.

Sevgi ve saygılarımla.