Türk Eğitim-Sen Tokat Şube Başkanı Hakan Akkaya, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Ekim ayı enflasyon verilerini değerlendirerek, memur ve emekli maaşlarının içinde bulunduğu durumu "erişmek" olarak nitelendirdi. Akkaya'nın sosyal medya paylaşımına göre, sadece Temmuz-Ekim döneminde gerçekleşen %10,83'lük enflasyon, Temmuz'da verilen %5'lik maaş artışını tamamen silmiş durumda. Resmi verilere dayandırdığı hesaba göre, kamu çalışanlarının alım gücü dört aylık dönemde %5,83 gerilemiş oldu.
"Enflasyon Hedefleri Tutmuyor, Maaşlar Geriye Gidiyor"
Akkaya, yaşanan durumun artık sürpriz olmaktan çıkarak bir alışkanlığa dönüştüğünü vurguladı. "Enflasyon hedefleri tutmamakta, maaşlar sürekli geriye gitmektedir." ifadesini kullanan Akkaya, çarşı, pazar, mutfak ve marketteki fiyat artışlarının bütçeleri her geçen gün daha fazla sarsığını belirtti. Bu ortamda, maaş artışlarının "zam" olarak değil, "önceden yapılmış bir enflasyon düzeltmesi" haline geldiğinin altını çizdi.
"Toplu Sözleşmedeki Uyarılarımız Bir Kez Daha Haklı Çıktı"
Sendika olarak toplu sözleşme masasında yaptıkları uyarı ve taleplerin haklılığının bir kez daha görüldüğünü kaydeden Akkaya, "Kamu çalışanlarının ücretleri sadece bütçe kalemleriyle ya da maliyet hesabıyla değerlendirilemez; emeğin, fedakârlığın ve sosyal adaletin göz ardı edildiği hiçbir ücret politikası sürdürülebilir değildir." dedi. Akkaya, "Artık hedeflerle değil, gerçeklerle yüzleşme zamanı gelmiştir" çağrısında bulundu.
"Refah Payı, Enflasyon Farkı ve Ücret Adaleti"
Hakan Akkaya, mevcut ekonomik koşullar karşısında üç temel talebi sıraladı;
• Refah Payı: Refah payı taleplerinin bir lüks değil, "yaşam zorunluluğu" haline geldiğini açıkladı.
• Anında Enflasyon Farkı: Enflasyon farkının, oluştuğu anda maaşlara gecikmeksizin yansıtılması gerektiğini belirtti.
• Ücret Adaleti: Seyyanen (genel) zam uygulamasıyla kamudaki ücret adaletsizliğinin giderilmesini ve aynı işi yapan çalışanlar arasında statü farkından kaynaklı uçuruma izin verilmemesini talep etti.
"Mevcut Maaşlarla Ayakta Kalmak Mümkün Değil"
Kamu çalışanlarının mevcut maaşlarıyla bu ekonomik koşullarda ayakta kalmasının mümkün olmadığını ifade eden Akkaya, "Yalnızca %5’lik artış ile geçinmeye çalışan memurlar; 4 ay içinde %11’e dayanan enflasyon ve artan kira, mutfak, eğitim ve sağlık giderleri karşısında çaresiz kalmıştır." değerlendirmesini yaptı. İş yükü artarken ücretlerin eridiğini, sosyal maliyetlerin katlandığını ve alın terinin karşılığının yok olduğunu vurgulayarak, "Bu gidişat sürdürülemez." uyarısında bulundu.
"Merkezi Bütçede Gerçekçi Düzenleme Şart"
Türkiye Kamu-Sen'in sürekli dile getirdiği gibi, hayat pahalılığının ve enflasyonun gerçek etkileri dikkate alınmadan, alım gücünü artıracak kalıcı bir maaş artışı yapılmadan sorunun çözülemeyeceğini kaydetti. Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu çalışmalarında memur ve emeklilere yönelik gerçekçi düzenlemelere mutlaka yer verilmesi gerektiğini belirtti. Akkaya, açıklamasını, "Ülkenin dört bir yanında fedakârca görev yapan kamu çalışanları; geçim sıkıntısı, ücret adaletsizliği ve yoksulluk arasında ezilmemelidir. Çalışanın alın terine değer vermek, sosyal devlet olmanın en temel gereğidir." sözleriyle tamamladı ve Türkiye Kamu-Sen'in mücadelesini haklar alınıncaya kadar sürdüreceğini duyurdu.
(Haber Merkezi)
