Eğitim Bir-Sen Tokat 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Şaban Ceylan, 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlangıcında, eğitim çalışanlarının karşılaştığı sorunlara dikkat çekerek Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) kapsamlı bir çözüm çağrısında bulundu. Ceylan, yayımladığı mesajda, bir milyonu aşkın eğitim çalışanının 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde haklı ve yerinde taleplerinin kamu işvereni tarafından görmezden gelindiğini vurguladı. Bu durumun, eğitim çalışanlarını yeni eğitim-öğretim yılına buruk bir ruh haliyle başlatmasına neden olduğunu ifade etti. Eğitim sisteminin temel taşlarından olan öğretmenler, memurlar, hizmetliler ve diğer çalışanların sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirten Ceylan, hem eğitimin kalitesinin artırılması hem de çalışanların motivasyonunun yükseltilmesi için acil adımlar atılması gerektiğini dile getirdi.
“Eğitim Çalışanlarının Ücretlerinde Enflasyona Yenilme Riski Giderilmelidir”
Eğitim çalışanlarının maaşlarında, enflasyonist ortam nedeniyle ciddi kayıplar yaşandığını belirten Ceylan, ekonomik toparlanmanın sabit gelirlilere yansımadığını ve bu durumun çalışanların geçim koşullarını zorlaştırdığını vurguladığı sözlerinde, “Enflasyon, alım gücünü her geçen gün eritiyor. Eğitim çalışanlarının maaşlarında ve ücretlerinde, enflasyona yenilme riskini ortadan kaldıracak ve ekonomik gerçeklere uygun iyileştirmeler yapılmalıdır. Bu, sadece çalışanların refahı için değil, aynı zamanda sendikal mücadelenin sürdürülebilirliği için de elzemdir.” dedi.
Ayrıca, eğitim çalışanlarının maaşlarının, ekonomik dalgalanmalara karşı korunması için kalıcı ve sürdürülebilir bir ücret politikası geliştirilmesi gerektiğini savundu. Ceylan, bu iyileştirmelerin, eğitim sisteminin temel taşını oluşturan çalışanların moral ve motivasyonunu artırarak, öğrencilerin eğitim kalitesine de olumlu yansıyacağını ifade etti.
“Öğretmen Açığı Sorunu Tarih Olmalıdır”
Eğitim sisteminin en büyük sorunlarından biri olan öğretmen açığının, kadrolu atamalarla kalıcı bir şekilde çözülmesi gerektiğini vurgulayan Ceylan, ücretli öğretmenlik gibi geçici ve güvencesiz yöntemlerin eğitimde kaliteyi düşürdüğünü belirtti. “Eğitimin niteliğini artırmak ve okullar arasındaki nitelik farkını kapatmak, ancak öğretmen açığının giderilmesiyle mümkün. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmıyor. Yeterli aday bulunduğu halde öğretmen açığı giderilmiyor. Bu durum, öğrencilerimizin eşit ve nitelikli eğitim hakkını zedeliyor.” diyen Ceylan, MEB’in öğretmen atamalarını ihtiyacı karşılayacak şekilde planlaması ve ücretli öğretmenlik uygulamasının tamamen sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, öğretmen açığının kapatılmasının, derslerin boş geçmesini önleyerek eğitimde sürekliliği sağlayacağını ifade etti.
“Sözleşmeli ve Ücretli Öğretmen Uygulamasına Son Verilmelidir”
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının, öğretmenlerin anayasal haklarını kısıtladığını, aile bütünlüğünü bozduğunu ve mesleki itibarı zedelediğini belirten Ceylan, bu uygulamanın bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini savundu. “Sözleşmeli öğretmenler, kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapıyor, ancak haklardan eşit şekilde yararlanamıyor. Bu durum, hem adaletsiz hem de çalışma barışını bozan bir uygulama. Sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli, ücretli öğretmenlik gibi insan haklarına ve çalışma ahlakına aykırı yöntemler terk edilmelidir.” hatırlatan Ceylan, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını korumak ve öğretmenlerin iş güvencesine sahip olmasını sağlamak için MEB’in bu konuda kararlı adımlar atması gerektiğini vurguladı.
“Öğretmenlerin Yer Değişikliği Talepleri Karşılanmalıdır”
MEB’in sürdürülebilir bir atama ve yer değiştirme politikası geliştirememesinin, eğitim sisteminde ciddi aksaklıklara yol açtığını ifade eden Ceylan, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanmasının önemine dikkat çekerek, “MEB, personel iş ve işlemlerine eğitimden daha fazla zaman harcamak zorunda kalıyor. Bunun temel sebebi, atama ve yer değiştirme süreçlerinin sağlıklı bir şekilde planlanamaması. Günümüz teknolojisiyle, bu süreçler hızlı ve güvenilir bir şekilde yürütülebilir. Öğretmenlerin huzuru ve motivasyonu için yer değişikliği talepleri karşılanmalı.” dedi. Ayrıca, norm kadro esaslarının bölge ve okul bazlı esnek hale getirilmesi gerektiğini belirten Ceylan, kariyer basamaklarında pozitif ayrımcılık gibi uygulamaların da devreye alınmasıyla daha adil bir sistem oluşturulabileceğini ifade etti.
“Ek Ders Esaslarındaki Ücret Dengesizliği Giderilmeli, Ders Ücretleri Artırılmalıdır”
Ek ders ücretlerindeki adaletsizliğin, eğitim çalışanları arasında ciddi bir memnuniyetsizlik yarattığını belirten Ceylan, bu sorunun yıllardır çözülememesine tepki gösterdi. “Branşlara göre ek ders ücretlerindeki farklılıklar, okul türlerine göre yöneticilere verilen ek ders ücretlerindeki dengesizlikler giderilmeli. Ek ders birim ücreti, günümüz ekonomik koşullarına uygun şekilde artırılmalıdır.” sözlerinin altını çizen Ceylan, ek ders ücretlerinin öğretmenlerin emeğinin karşılığını verecek seviyeye yükseltilmesinin, hem motivasyonu artıracağını hem de eğitim kalitesine katkı sağlayacağını vurguladı.
“Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerimizin Mağduriyetleri Giderilmelidir”
MEB’in 2025 Ağustos İhtiyaç ve Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerin Yer Değiştirme Duyurusu kapsamında yapılan resen atamaların, yeni mağduriyetlere yol açtığını belirten Ceylan, Eğitim Bir-Sen olarak bu konuda MEB’e yazılı uyarıda bulunduklarını hatırlatarak, “Norm kadro güncellemeleri yapılmadan resen atamalar başlatıldı. Bu durum, haksız uygulamalara ve mağduriyetlere neden oluyor. Eğitim Bir-Sen olarak, üyelerimiz adına iptal davaları açıyoruz.” dedi. Ceylan, öğrenci sayıları ve seçmeli derslerin netleşmesi beklenmeden yapılan norm kadro tespitlerinin durdurulmasını ve resen atama sürecinin Ekim ayının sonuna ertelenmesini talep etti.
“Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği Tüm Eğitim Çalışanlarına Ödenmelidir”
Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin yalnızca öğretmenlere değil, MEB’in merkez ve taşra teşkilatında görev yapan tüm eğitim çalışanlarına ödenmesi gerektiğini belirten Ceylan, “Eğitim-öğretim hizmetinin yürütülmesinde herkes emek sarf ediyor. Bu nedenle, hazırlık ödeneği tüm çalışanları kapsamalıdır.” dedi. Bu uygulamanın, çalışanlar arasında eşitlik ilkesini güçlendireceğini ve motivasyonu artıracağını ifade etti.
“Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Sınavları Yapılmalıdır”
Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının düzenli olarak yapılmasının, liyakat ve kariyer ilkelerine hayat vereceğini belirten Ceylan, “Son sınavlardan bu yana münhal kadrolar birikti. MEB, bu sınavları ivedilikle gerçekleştirmeli ve en geç iki yılda bir tekrarlamalıdır.” dedi ve Eğitim Bir-Sen’in bu talebinin, Kurum İdari Kurulu’nda kabul edildiğini hatırlatan Ceylan, sınav takviminin bir an önce ilan edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Memur, Hizmetli ve Diğer Çalışanların Mali ve Sosyal Hakları İyileştirilmelidir”
Genel İdare Hizmetleri, Teknik Hizmetler, Yardımcı Hizmetler ve diğer hizmet sınıflarında çalışanların, eğitim-öğretim hizmetinin yürütülmesinde önemli bir rol oynadığını belirten Ceylan, bu çalışanların mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi gerektiğini savunarak, “Memur ve hizmetlilerin görev tanımları netleştirilmeli, ‘yöneticilerin verdiği diğer görevleri yapar’ gibi belirsiz ifadeler mevzuattan çıkarılmalıdır. Ayrıca, haftalık 40 saati aşan çalışmalar için fazla mesai ücreti ödenmeli veya izin hakkı tanınmalıdır.” dedi.
“Yönetici Kadroların Sorunları Çözülmelidir”
Milli eğitim uzmanı, müfettiş, il ve ilçe müdürü gibi yönetici kadrolarında görev yapanların sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirten Ceylan, bu kadrolardaki çalışanlara uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik haklarının tanınması gerektiğini ifade etti.
“Yardımcı Personel Açığı Giderilmeli, Okullara Doğrudan Ödenek Tahsis Edilmelidir”
Okulların ödenek ve yardımcı personel eksikliği sorununun çözülmesi gerektiğini vurgulayan Ceylan, “Okulların kendi kullanımlarına sunulan bir ödenekleri yok. Bu durum, mal ve hizmet alımlarını zorlaştırıyor. İŞKUR’un geçici programları da kalıcı bir çözüm sunmuyor. Her okula, öğrenci sayısı ve büyüklük gibi kıstaslar esas alınarak ödenek tahsis edilmeli.” dedi.
“Proje Okulları Yeniden Ele Alınmalıdır”
Proje okullarının atama ve görevlendirme esaslarının, amaç ve hedef bütünlüğü sağlanacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Ceylan, bu konuda MEB’in kapsamlı bir çalışma yapması gerektiğini ifade etti.
“Okul Kantinlerinde Boykot Ürünlerinin Satışına İzin Verilmemelidir”
İsrail’in Gazze ve Filistin’de gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerine karşı okul kantinlerinde İsrail menşeli veya İsrail’i destekleyen ürünlerin satışının yasaklanması gerektiğini vurgulayan Ceylan, “Bu, vicdani bir sorumluluktur. Eğitim kurumlarımız, bu konuda örnek bir duruş sergilemelidir.” dedi.
Ceylan’dan Umut Dolu Bir Eğitim Yılı Temennisi
Eğitim Bir-Sen olarak, yeni eğitim-öğretim yılının sorunların çözüldüğü, çalışanların haklarının korunduğu ve eğitim kalitesinin yükseldiği bir yıl olmasını temenni ettiklerini belirten Ceylan, “MEB’in, eğitim çalışanlarının taleplerini dikkate alarak somut adımlar atmasını bekliyoruz. Eğitim çalışanlarının motivasyonu, öğrencilerimizin geleceği için kritik önemdedir.” diyerek mesajını tamamladı.





