"Maarif Düşüncemizin Kuramsal Temelleri" başlıklı kitap serisi projesinin üçüncü cildine hazırlık amacıyla Tokat'ta düzenlenen çalıştayın sonuç bildirgesi yayımlandı. Tokat İl Millî Eğitim Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve yaklaşık yüz öğretmen, eğitimci ve okul yöneticisinin katıldığı çalıştayda, Türk-İslam düşünce geleneğinden yedi önemli ismin eğitim anlayışları ele alınarak Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilişkisi masaya yatırıldı.
Çalıştayın Amacı ve Kapsamı
Geniş soluklu bir ilmi girişim olan proje, milli maarifin entelektüel omurgasını yeniden inşa etmeyi hedefleniyor. Temel amaç, eğitime dair insan, bilgi ve toplum tasavvurunu kendi medeniyet kaynaklarımızdan hareketle yeniden kurmak olarak belirlenmiş durumda. Projenin editör kurulunda Prof. Dr. Burhan Akpınar, Prof. Dr. Behçet Oral ve Prof. Dr. Bayram Özer yer alıyor. Proje, başından beri Maarif Platformu tarafından destekleniyor.
Tokat'taki bu çalıştay, serinin üçüncü cildine hazırlık niteliği taşıyor ve burada yedi seçkin bilim insanı ve alimin maarif görüşleri derinlemesine müzakere edildi.
Ele Alınan Düşünürler ve Eğitim Anlayışları
Çalıştayda, Türk-İslam maarif düşüncesinin uzun bir dönemine yayılan köklü çizgisini temsil eden yedi ismin eğitim felsefesi incelendi. Bu isimler ve katkıları özetle şöyle;
• Davud-u Kayserî: Osmanlı'da ilk medrese programını kuran isim olarak mantık, felsefe ve tasavvufu eğitimde birleştiren bütüncül bir model önerdi. Batı skolastisizmine benzer ancak daha derin bir "irfan terbiyesi" içeren bir yaklaşım geliştirdi.
• Nasreddin Hoca: Mizah ve paradoksu pedagojik bir metot haline getirerek, gündelik hayat aklını eğiten bir "halk üniversitesi" işlevi gördü. Eleştirel düşüncenin Batı'daki örneklerinden asırlar önce bu kavramı pratiğe döktü.
• Târnâbâtî: Akıl-nakil dengesinde orta yolu savunarak, bilginin delile dayanması gerektiğini vurguladı. Anlamlı öğrenmeyi ve kavramayı merkeze alan, tartışma adabını güçlendiren bir pedagojik iklim oluşturdu.
• Ahmet Cevdet Paşa: Eğitimde dil, tarih ve ahlakın birlikte öğretilmesini savundu. Ders kitaplarını sade Türkçe ile yazarak modernleşme ile gelenek arasında sağlam bir köprü kurdu. Bilimde İbn Haldun'un, medeniyet düşüncesinde ise Farabi'nin takipçisi oldu.
• Emrullah Efendi: "Tûbâ Ağacı Nazariyesi" ile eğitimin yukarıdan aşağıya, yani yükseköğretimden temel eğime doğru kurulması gerektiğini savundu. Bu teori, Osmanlı'daki bilimsel-teknik modernleşmenin teorik temelini oluşturdu.
• Nurettin Topçu: Maarifin ruhsuzlaştığı bir dönemde "millî mektep" fikrini ortaya atarak eğitimi ahlaki ve metafizik bir temele oturttu. John Dewey'in pragmatist yaklaşımının aksine, eğitimi "irfan", ahlak ve irade inşası olarak gördü.
• Hilmi Ziya Ülken: Eğitimin felsefi bir bütünlük içinde anlam kazanacağını savundu. Türkiye'de felsefe eğitiminin gelişmesine ve kurumsallaşmasına öncülük etti. Eğitimi "kültürün devamı" ve "yerli düşüncenin inşası" arasında bir köprü olarak tanımladı.
Tespitler ve Vurgular
Çalıştay müzakerelerinde öne çıkan ortak tespitler şunlar oldu;
• İslam düşünce ve ilim geleneği, insan, bilgi ve toplum üzerine çok katmanlı, derinlikli ve özgün bir miras bırakmıştır.
• Batı, bu birikimi oryantalizm üzerinden incelemiş, kendi paradigmasına uyarlamış ve çoğu zaman bize kendi ürünü gibi sunmuştur.
• Kur'an, sünnet ve 1400 yıllık tecrübe, milli maarif için keşfedilmemiş bir hazinedir.
• Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin anlam kazanabilmesi için kendi kavramlarımızın yeniden keşfedilmesi ve yerli bir epistemik zeminin kurulması şarttır.
• "Bu kadar zengin bir mirasa sahipken neden iki asırdır Batı'ya öykünüyoruz?" sorusu, çalıştayın temel çıkış noktalarından birini oluşturmuştur.
Öne Çıkan Teklif ve Öneriler
Çalıştay sonuç bildirgesinde, milli eğitimin geleceği için aşağıdaki adımların atılması öncelikli olarak önerildi;
1. Millî Kavramlaştırma Süreci Başlatılmalıdır: İnsan, bilgi, ahlak, toplum ve eğitim gibi temel kavramlar kendi medeniyet kaynaklarımızdan beslenerek yeniden tanımlanmalı ve modern literatürle mukayeseli bir zeminde ele alınmalıdır.
2. Müfredat ve Ders Kitapları Zenginleştirilmelidir: Çalıştaylarda ortaya çıkan ilmî birikim, ders kitapları ve müfredatlara mutlaka entegre edilmeli, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne katkı sunacak şekilde özel komisyonlarca sistematik hale getirilmelidir.
3. Üniversiteler Sorumluluk Almaya Davet Edilmelidir: Milli Eğitim'in açtığı fikrî alanın doldurulması, yeni literatürün üretilmesi ve özgün eğitim modellerinin geliştirilmesi akademinin asli görevi olarak görülmeli ve üniversiteler bu süreçte aktif rol almalıdır.
4. Pedagojik Uygulanabilirlik Çalışmaları Yapılmalıdır: Tarihî birikimin günümüz pedagojisiyle buluşması için pilot uygulamalar, program denemeleri ve saha araştırmaları başlatılmalıdır.
5. Proje Sonuçları Yaygınlaştırılmalıdır: Kitap serisi ve elde edilen çıktılar, akademik çevrelere, öğretmenlere ve eğitim yöneticilerine etkin biçimde ulaştırılarak yeni çalışmalar için bir motivasyon zemini oluşturulmalıdır.
Genel Sonuç: “Köklerden Geleceğe Köprü”
Bildirgenin genel değerlendirme kısmında, projenin temel amacının, medeniyetimize ait düşünürlerin eğitim, insan, bilgi ve toplum tasavvurlarını 21. yüzyıla taşıyarak milli bir eğitim modelinin kavramsal temelini sağlamlaştırmak olduğu vurgulandı. Bu çabanın, merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin'in "medeniyet hafızasını uyandırma" çabasının bir devamı ve tamamlayıcısı olduğu ifade edildi.
"Köklerden geleceğe köprü kurmak" mottosuyla ilerleyen proje, Türkiye'nin gelecekteki eğitim vizyonuna sağlam bir zemin hazırlamayı hedefliyor. Bu sürecin sadece bir düzeltme değil, aynı zamanda bir hesaplaşma ve yeniden doğuş anlamına geldiği kaydedildi.
Bildirgeyi Hazırlayan İmza Sahipleri
Bayram Özer (Prof. Dr. OMÜ; Eğitim Bilimleri, Samsun), Behçet Oral (Prof. Dr. DÜ, Eğitim Bilimleri, Diyarbakır), Burhan Akpınar (Prof. Dr., DÜ, Eğitim Bilimleri, Elazığ), Cihad Şentürk (Doç. Dr. KMU, Eğitim Programları ve Öğretim, Karaman), Hüseyin Kır (Milli Eğitim Müdürü; Tokat), Muhammed Şevki Aydın (Prof. Dr. NEVÜ, Din öğretimi, Nevşehir), Osman Çakmak (İRÜ, Sanat Tasarım ve Mimarlık F, İstanbul.), Sait Kurşunluoğlu (Prof. Dr., OMÜ, Felsefe, Samsun), Taha Yazar (Doç. Dr. DÜ, Eğitim Bilimleri, Diyarbakır).
Tokat İl Millî Eğitim Müdürlüğü Basın Bülteni



