Haber-Foto: Mustafa Işık

Milliyetçi Sol Parti Genel Başkanı Hüseyin Alpay, partisinin çalışmaları hakkında bilgiler vermek için basın toplantısı düzenlendi. Çarşamba günü yapılan toplantıda Genel Başkan Alpay, partisinin Türkiye genelinde örgütlenme çalışmalarını sürdüğünü ve önümüzde ki aylarda İzmir’de bölgesel toplantı yapacaklarını ifade etti. 7200 prim günü indiriminin mutlaka sağlanmasının ve esnaflara emeklilik yolunun açılması için bir an evvel gerçekleşmesini beklediklerini söyleyen Alpay, yeni anayasa çalışmalarını destekleyeceklerini ve yeni yapılacak anayasa ile 12 Eylül darbe anayasasından da Türkiye’nin kurtulmuş olacağının altını çizdi. Genel Başkan Hüseyin Alpay, Cumhuriyetin 100’üncü yılında Ümit Özdağ’ın mülteciler üzerinden Türkiye’yi kutuplaştırdığını belirterek 30 Ekim Pazartesi günü Zafer Partisi'nin resmen kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuracaklarını açıkladı.

“Milliyetçi Sol Parti’nin örgütlenme çalışmaları devam ediyor”

Milliyetçi Sol Parti Genel Başkanı Hüseyin Alpay açıklamasında, “Sayın Rahşan Ecevit'in Demokratik Sol Halk Partisi'ni bizlere emanet etmesinden sonra arkadaşlarımızla görüş ayrılıklarına düşmemiz nedeniyle kurmuş olduğumuz Milliyetçi Sol Parti Türkiye genelindeki örgütlenme çalışmalarına devam ediyor. Tokatlı olmam sebebiyle Tokat'taki örgütlenme çalışmalarımıza da ayrı bir önem veriyoruz. 29 Nisan 2023 tarihinde İçişleri Bakanlığı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından onaylanan Milliyetçi Sol Parti yaklaşık 4 aylık süreçte yirmiye yakın ilde teşkilatlanma çalışmalarını tamamladı. 16 ilde evrak tamamlama işi sürüyor. Önümüzdeki ay İzmir'de büyük bir bölgesel toplantı yapacağız. Şimdi de Tokat'taki hem örgütlenme çalışmalarını hem de gündemle ilgili görüşlerimizi sizlere ifade etmek için bir araya gelme ihtiyacı hissettim. Türkiye çok zor ve çetin günlerden geçiyor. Bize neden bu kadar çok parti varken ayrıldınız? Diye soranlar oluyor. Haliyle. Fakat biz Türkiye'de eksik olan muhalefet anlayışının olması gereken muhalefetin olmadığını düşünerek ve maalesef Rahşan&Bülent Ecevit çiftinin emanet ettiği bizlere bıraktığı Demokratik Sol Parti'nin çok yanlış bir kararla Cumhur İttifakı'nda yer alması neticesinde ortaya çıkan talepler doğrultusun kurulmuş olan bir partiyiz. Rahşan&Bülent Ecevit çiftinin emaneti olan parti maalesef bugün tutsak edilmiş ve birilerine milletvekilliği karşılığında verilmiştir. Dolayısıyla Milliyetçi Sol Parti bu anlamdaki tarihi misyonunu yapmak üzere DSP ve Demokratik Bilinç ve kültürle yoğrulmuş insanların örgütlerin talepleri doğrultusunda kurulmuş ve siyasi çalışmalarına devam etmektedir.

“BAĞ-KUR toplumsal yaradır”

Ülkemizin çok zor bir süreçten geçtiğini hepimiz biliyoruz. Buna tanığız. Bizler özellikle Türkiye'nin ekonomik anlamda yaşadığı dar boğazdan bir an evvel çıkması için siyasi iktidarı her platformda çağrıda bulunuyoruz. Özellikle emeklilerin asgari ücretlilerin son derece vahim şartlarda yaşama mücadelesi verdiği ülkemizde bir Ekim'de açılacak parlamentodan BAĞ-KUR priminin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından esnaflara verilmiş bir sözü vardı. 7200 prim günü indiriminin mutlaka sağlanmasının ve esnaflarımıza emeklilik yolunun açılmasının bir an evvel gerçekleşmesini bekliyoruz, parlamentoda. Sayın Cumhurbaşkanımız 2023 seçimlerinden önce kamuoyuna bazı sözler verdi. 1 Ekim'de parlamento açıldığında bu sözlerin mutlaka yerine getirilmesini talep ediyoruz. Emeklilerin göz ardı edildiği 7500 liralık maaşa mahkum edildiği bir ülkeden bahsediyoruz.  Siftahsız dükkan kapatan esnaflarımız var. yüksek prim dolayısıyla BAĞ-KUR'unu ödeyemeyen ve ödeyemediği BAĞ-KUR primi yüzünden eczaneden ilaç alamayan insanlarımız var. Bakın bu bir toplumsal yaradır. BAĞ-KUR'a borcu varsa bir esnafın hasta olduğunda ancak muayene olabiliyor. Fakat eczaneye gittiğinde ilacını alamıyorum. Ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki Sığınmacılar istediği gibi muayene oluyor ve ilaçları da karşılanabiliyor. Bu derin bir toplumsal yaradır. Küçük esnafın çok büyük sorunları vardır. Emeklilerimizin sorunlarını zaten tartışmaya gerek yok. Hepimiz çok iyi biliyoruz. Bir ekonomik kriz varsa bu ekonomik krizin faturasını dar gelirli, sabit gelirli insanların değil, çok kazananların ödemesi, zenginlikte sosyal adaletin sağlanması en büyük beklentimiz ve talebimizdir.

“Yeni Anayasa Türkiye İçin Bir Fırsattır”

Son günlerin önemli tartışmalarından bir tanesi yeni anayasa tartışmaları. Anayasa yapma talebi hep muhalefetten gelir. Ama şimdi iktidar anayasa yapmak istiyor ama muhalefet buna karşı çıkıyor. Halbuki bu bir fırsattır. Türkiye'nin üniter yapısının bozulmadan, milli değerlerinin revize edilmeden Mustafa Kemal Atatürk'ün kurucu değerlerinden vazgeçilmeden yeni bir anayasanın yapılması için biz de taraftarız. Bu anayasa ile yeni yapılacak anayasa ile 12 Eylül darbe anayasasından da Türkiye kurtulmuş olacak. Ve özgürlükçü toplumun bütün kesimlerinin kendini ifade ettiği bir anayasayla ülkenin yönetilmesinin önü açılacaktır. Bu anlamda siyasi iktidarın yapmak istediği anayasa değişikliğini çok olumlu buluyoruz ve destekliyoruz.

“Zafer Partisi'nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuracağız”

Türkiye'nin var olan sorunları içerisine bir de Zafer Partisi sorunu eklendi. Biz bütün siyasi görüşlerin özgürce konuşulmasından ve tartışılmasından yanayız. Ancak Zafer Partisi ve Sayın Ümit Özdağ'ın başını çektiği grubun özellikle sığınmacılar üzerinden toplumu germesi istenmeyen olayların ortaya çıkmasına vesile oluyor ve toplumun zaten var olan kutuplaşmasının üzerine yeni kutuplaşma nedenleri ortaya çıkıyor. Sayın Ümit Özdağ'ın cuma namazına gidip cami imamını provoke etmesinden tutun yıkıcı ve bölücü paylaşımlarına parti olarak varana değin çok kabarık bir dosyası var. Dolayısıyla biz Zafer Partisi'nin Türkiye'nin demokrasisine bir tehdit olarak görüyoruz ve değerlendiriyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, cumhuriyetimizin yüzüncü yıl kutlamaları haftasında inşallah 30 Ekim Pazartesi günü Zafer Partisi'nin resmen kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuracağız. Zafer Partisi de tıpkı HDP gibi, Yeşil Sol gibi Türkiye'yi bölmeye, kutuplaştırmaya ve insanların etnik kimlikleri üzerinden Sorgulanmaya, gayret edildiği ve bu kavramlar üzerinden bir çatışma ortamının yaratılma sistemi düzeni istiyor. Dolayısıyla bunun önüne geçmek gerekir. Kanunlarla geçmek gerekir. Yasayla geçmek gerekir. Biz özgürlüklerden yanayız. Ancak ülkeyi sığınmacılar üzerinden kutuplaştıracak tehdit oluşturacak söylemlerden de kaçınmak gerekir diye düşünüyoruz. Hepimiz Mültecilerden rahatsızız. Bu açık bir gerçek. Sığınmacılardan rahatsızız. Ancak bu sığınmacılarla belli bir program dahilinde yaşamak zorunda olduğumuzu da biliyoruz. Dolayısıyla sığınmacıların belli bir program dahilinde devletin ortaya koyduğu revize programı dahilinde ülkelerine geri gönderilmesi konusunda ısrarcıyız, talebimiz de bu yönde. Burada önemli olan sığınmacıların bir tehdit unsuru olarak Türk milletiyle karşı karşıya getirilmesine dönük kaygılarımızdır. Dolayısıyla bu kaygılarımızı sürekli zirveye çıkaran Zafer Partisi'nin de Türkiye'de siyaset yapma hakkının olmadığını düşünmekteyiz. Zaten daha önce Zafer Partisi Genel Başkanı hakkında da çeşitli suç duyurularında Milliyetçi Sol Partisi Genel Başkanı olarak bulunmuştum. Esas şimdi cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Zafer Partisi'nin temelli kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na 30 Ekim 2023 tarihinde başvuruyoruz.

“Engellilerin hayatını kolaylaştıracak projeleri de yakında kamuoyuyla paylaşacağız”

Türkiye'nin var olan sorunları içerisinde görmediğimiz bilmediğimiz, görmezden geldiğimiz ama esasında binlerce, yüz binlerce ailemizin çok önemli bir sorunu var. O da engelli ailelerin sorunları. Toplumda engelli ailelerimizin var olan devlet destekleri dışında çok daha geniş ve sosyal projelerle desteklenmeleri, bu çocukların sosyal ortamlarda yaşayabilmeleri, rahatlıkla belediye otobüsüne binmeleri, rahatlıkla parka gitmeleri, çarşıda, pazarda gezmeleri için büyük bir proje yapılmalıdır. Detaylı projeler yapılmalıdır. Engelliler haftasını sıkıştırılan bir şey var. Türkiye'de maalesef hepimizin bu klasik ve klişe bir sözdür. Hepimiz engelli adayıyız. Yarın ne olacağını bilemeyiz. Bu arkadaşlar, bu çocuklar, bu gençler, bu yakın hepimizin yakınları var engelli olarak Bizim de partimizin üst kademesinde Hüseyin Bey gibi evladı engelli olan ailelerimiz var. Parti olarak engellilere çok önem veriyoruz. Engellilerin hayatını kolaylaştıracak projeleri de yakında kamuoyuyla ilgili kurumlarla, aile sosyal politikalar bakanlığımızla da paylaşmayı düşünüyoruz.”

Muhabir: Mustafa Işık