Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, kimyasallarla çiçeklenmenin geciktirilemeyeceğini belirterek, don zararına karşı en etkili çözümün geç çiçek açan ve iklime dayanıklı türlerin yetiştirilmesi olduğunu açıkladı.
"Geç Çiçek Açtıran Kimyasal Yok"
Küresel ısınmanın tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkileri ve zirai don riski artarken, Prof. Dr. Gerçekcioğlu, meyve ağaçlarında çiçeklenmeyi geciktirdiği iddia edilen kimyasallara ilişkin önemli bir uyarı yaptı. Gerçekcioğlu, "Ne yaparsak yapalım vaktinde çiçek açacak ağacı geç çiçek açtıracak hiçbir kimyasal uygulama yoktur. Bu bilgi tamamen yanıltıcıdır. En fazla 7 gün çiçeklenmeyi geciktiriyor ama bu da yeterli değil. Bunun yerine geç çiçek açan ve kuraklığa dayanıklı türlere yönelmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Çözüm Yeni Ürün Çeşitlerinde
Türkiye'deki zirai don komisyonunun 43 ili dolaştığını hatırlatan Gerçekcioğlu, alternatif ürünlerin başarı hikayelerine dikkat çekti. Amasya'da hünnap üretiminin artışını örnek gösteren Gerçekcioğlu, "Amasya’da hünnap öyle çoğaldı ki ticari bahçeler kurulmaya başlandı. Kiraz üretimi dondan zarar görürken, hünnap üreticisine ciddi kazanç sağladı. Haziran ayında çiçek açan hünnap hem dondan etkilenmiyor hem de sağlık açısından şifa kaynağı." dedi.
Tokat'ta Zeytin ve Nar Deneyimi
Tokat'ta da iklime uyum sağlayan yeni ürünlerin denendiğini belirten Gerçekcioğlu, narın soğuktan etkilendiğini ancak zeytinin umut vaat ettiğini söyledi. Gerçekcioğlu, "Zeytin, yaprağını dökmediği halde kışın soğuktan kısmi zarar görse de çiçekleri dışında ciddi bir kayıp yaşamadı. Önümüzdeki yıllarda Tokat’ın zeytinden ticari anlamda faydalanabileceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Meyvecilik Yüksek Rakımlara Kayacak"
İklim değişikliğinin uzun vadeli etkilerine de değinen Prof. Dr. Gerçekcioğlu, meyveciliğin coğrafyasının değişeceği uyarısını yaptı. Gerçekcioğlu, "Meyveler daha serin, su kaynaklarının olduğu yüksek bölgelere kayacak. Ancak oralarda da su bulamazsa yok olacak. Tokat gibi bölgelerde alternatif ürünlere açık olmamız lazım." diyerek, tarım politikalarının bu gerçeğe göre şekillendirilmesi gerektiğini vurguladı.

