— Kısa bir süre şehrimizden ayrı kaldım. Onbeş gün süren İstanbul seyahatimden döndüm.

— İstanbul’da olduğum süre içerisinde de siz değerli hemşerilerimle birkaç konuyu paylaşma fırsatı buldum.

— Gerek yol boyu ve gerekse kaldığım sürede özellikle Belediyecilik çalışmalarını, sistemlerini değerlendirme imkânım oldu.

—Her zaman olduğu gibi el yazılarımı okumakta müşkülat çeken gazetedeki görevli kardeşlerimiz; Bazı kelimelerde, hecelerde, harflerde istemeyerekte olsa hatalı basımlar olmuştur. Değerli okuyucularımdan bu konuda özür diliyorum.

—Bu yanlışlıkları da benim teknolojiden yararlanamadığıma bağlıyorum.

—Şehrimizle ilgili haberleri de gazetemizden takip imkanı oldu

—Çevre yolunun hizmete girebilmesi için on trilyonluk masraf gerekiyormuş. Güzergâhın; Birçok nedenlerden hatalı olması daha birçok harcamaları da beraberinde getireceği ortada.

—Şehrimizi, halkımızı en çok tedirgin eden Keneden; Bir hemşerimizin hayatını kaybetmiş olmasıydı. Tv lerde keneden her ölüm haberinde Tokat’ımız büyük bir darbe yiyor. Kene sıkıntısını yaşamış olarak olanları bir daha paylaşacağım.

—Milletvekilimiz Sayın Zeyit Aslan’ın TMM de sarf ettiği çirkin sözlerde Tv haberlerinde yayınlandığında; İsim her geçtiğinde de Tokat’ımız hiçte layık olmadığı şekilde anılmaya başlanıyor. Daha önce Niksar’dan bir milletvekili hiç yakışık almayan sözler sarf edince partisince de üzeri çizilip bitirilmişti.

—Milletvekillerini partililer tespit etmediği sürece; Milletin vekilliği şekilden ibarettir. Atamayı Genel Başkan yapıyor sıralamadaki yerini belirliyorsa partililerin hiçbir yetki ve sıfatı yok ediliyor, dışlanıyor demektir. Demokrasinin temeli demokratlık halkın oy vereceği kişiyi kendisinin tespit etmesindendir. Gerici tiyatrodur oyundur. Egemenlikte millette hiç değildir.

—Bütün bu olumsuzluklara rağmen, PKK’nın istediklerinin adeta program gibi uygulanmaya çalışıldığı bir dönemde; Türklüğe saldırının hüner sayıldığı T:C ibarelerinin kamu binalarından silinmeye teşebbüs edilebildiği bir dönemde; PKK’ya şirin görünmek için dalkavukların seferber edildiği bir dönemde; Şehrimizde Türkçülük yürüyüşünü; Coşku içerisinde binlerce hemşerimizin katılımıyla gerçekleştirildiği sevincimiz olmuştur.

—Asker sevkıyat dönemindeyiz; İstanbul otogarı dahil yol boyu bütün terminaller ana baba günü ellerinde bayraklar dillerde İstiklal Marşı.

—Hele Adapazarı otogarını görmek gerekti; Belki onbinler bayraklar elde asker uğurlaması yapıyordu.

—Kendilerini birilerinin akil kılığına sokuverdiği 63 biçare; asker uğurlanan terminallere bir uğrayıp halkın, tepkisini görselerdi.

— Millet terminallerde adeta tavrını ortaya koyuyordu.

—Milletin değerleriyle; Bir koltuk sevdası uğruna oynamanın ne demek olduğu çok güzel anlatılıyordu.

Sevgi ve Saygılarımla