Tokat’ın en büyük istihdam merkezlerinden biri olan Şık Makas Tekstil’de maaş aksaklıkları ve sendikal tartışmalar büyürken, HAK-İŞ Tokat İl Başkanı Resul Demir'den çok net mesajlar geldi. Gazeteci Mustafa Işık’a konuşan Demir, “Sorun masada çözülür, sokakta değil. Yetkisiz sendikaların kışkırtmaları hem işçinin ekmeğini hem fabrikanın geleceğini tehlikeye atıyor.” diyerek tüm kamuoyuna çağrıda bulundu.
"Yetkili Sendika Süreci Yönetiyor"
HAK-İŞ Tokat İl Başkanı Resul Demir, Tokat’ın üretim gücü açısından önemli bir yere sahip olan Şık Makas Tekstil Fabrikası’nda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Demir, Tokat Hürsöz’e yaptığı açıklamalarda, hem işçilerin hem de şehrin geleceğini ilgilendiren bu süreçte sendikal sorumluluklarının bilinciyle hareket ettiklerini vurguladı.
Demir, fabrikanın sadece bir iş yeri değil, Tokat ekonomisinin önemli bir ayağı olduğunu belirterek şu sözleri kaydetti:
“Bugün tekstil sektörü dünya genelinde rekabetin yoğun olduğu bir alan. Tokat’taki bu fabrikamız hem üretim kapasitesi hem de ihracat katkısıyla şehrimiz için önemli bir değerdir. Burada yaşanan her sorun, sadece işçileri değil, dolaylı olarak yüzlerce aileyi, tedarik zincirini ve şehir ekonomisini etkiliyor.”
Fabrikadaki yetkili sendikanın Öz İplik-İş olduğunu hatırlatan Demir, dışarıdan oluşturulan algılar nedeniyle bilgi kirliliğinin büyüdüğünü, bu nedenle işçilerin doğru bilgiye ulaşmasının kritik olduğunu söyledi.
“Kamu ve Özel Sektör Sendikacılığı Farklıdır”
Resul Demir, sendikal mücadele yöntemlerinin kamu ve özel sektör arasında ciddi farklar gösterdiğini söyleyerek bu ayrımı ayrıntılarıyla anlattı:
“Kamu sektöründe sorunlar oluştuğunda elimizde birçok çözüm mekanizması vardır. Belediyeyi, İller Bankası’nı, ilgili bakanlıkları ve hatta milletvekillerini sürece dahil edip çözüm üretebiliriz. Çünkü kaynağın kendisi devlettir. Örneğin belediyelerde ikramiye sıkıntısı varsa, İller Bankası payı artırılır mı, kesintiler azaltılabilir mi diye bakarız. Dolayısıyla sorunu uzun vadede de olsa devlet kurumlarıyla çözüme kavuşturabiliriz.”
Özel sektörde ise durumun tamamen farklı olduğunu belirten Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Özel sektörde maaşı verecek olan da, çalışma şartlarını belirleyecek olan da işverendir. Dolayısıyla çözüm masada, doğrudan işverenle yapılan görüşmelerde aranmalıdır. Kamu mantığıyla özel sektör sorununu çözemezsiniz. Aksi takdirde hem işçi kaybı olur hem de işveren üretimi durdurma noktasına gelir.”
“Sendika–İşveren İş Birliği Değil, Masada Çözüm Arayışı”
Demir, sosyal medya üzerinden yayılan “sendika işverenle iş birliği yapıyor” şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bugün ihracat yapan birçok fabrikanın tedarikçileri, çalışılan yerlerde sendikal örgütlülük şartı koşuyor. Bu aslında işçi için bir güvence. Sendikalılık, işçinin sosyal haklarının korunması için zorunlu bir unsurdur. Dolayısıyla sendikanın varlığı işverenin değil, işçinin lehinedir.”
Demir, sendikanın temel görevlerinden birinin işçiyi korurken aynı zamanda üretim dengesinin bozulmamasını sağlamak olduğunu söyledi ve ekledi:
“Bizim durduğumuz yer nettir: Sorun masada çözülür. Masada çözülmeyen durumda elbette demokratik haklarımızı kullanırız ama önce diyalog, sonra mücadele gelir.”
“Yetkisiz Sendikalar Ortalığı Karıştırıyor”
Şık Makas’ta yetkili sendikanın görevde olduğunu belirten Demir, dışarıdan gelen sendikaların süreci karmaşık hale getirdiğini söyleyerek, “Yetkili bir sendika varken yetkisiz sendikanın gelip ‘Biz çözeriz’ demesi doğru değildir. Bu yöntem sadece kafa karıştırır, işçiyi tereddütte bırakır. Problemi çözmek yerine, çözümü zorlaştırır. Bu şehirde yaşamayan, bu fabrikada kalıcı olmayan insanlar gelip işçiyi tahrik ediyor, sonra ortadan kayboluyor. Peki, geride kalan kim oluyor? İşçi, aileler ve Tokat…” dedi.
Demir, bu tarz yaklaşımın işçiyi yanlış beklentiye soktuğunu, işverenle iletişim kanallarını tıkadığını ve taraflar arasındaki güveni sarstığını söyledi.
“Maaş Aksamaları Özel Sektörde Yaşanabilir”
Demir, bazı çalışanların maaşlarında yaşanan gecikmenin, Türkiye’nin birçok yerinde özel sektör firmalarında görülebilen bir durum olduğunu vurguladı:
“Kamu kurumlarında bile zaman zaman ödeme sıkıntıları yaşanırken özel sektörde böyle dönemler olması olağandır. Önemli olan bu dönemleri akılcı ve kontrollü bir şekilde yönetmektir. Bazen üretimde yaşanan aksaklıklar, bazen tedarik zincirindeki gecikmeler böyle sonuçlara yol açabilir.”
Bu süreçte panik yerine diyalogun önemine değinen Demir, “Gösteri yapmak maaş ödenmesine katkı sağlamıyor. Aksine, üretim durduğunda işverenin ödeme gücü daha da azalıyor.” dedi.
“Gösteriler Sorunu Çözmez: Asıl Risk Fabrikanın Kapanmasıdır”
Pazar günü yapılacağı duyurulan gösterilere yönelik değerlendirmelerde bulunan Demir, bu eylemlerin çözüm üretmeyeceğini, aksine var olan riskleri büyüteceğini söyledi:
“Bir fabrikanın kapanmasının bedelini sadece işveren ödemez. En ağır bedeli işçiler öder. Aileler öder. Tokat ekonomisi öder. 2.000–2.500 işçinin aynı anda mağdur kalması, şehir için büyük bir kriz demektir. Bu sorumluluğu kim üstlenebilir?”
Demir, dışarıdan gelen sendikaların eylem çağrılarının işçiyi yanılttığını, eylemlerin üretimi durdurduğu için sorunu daha da derinleştirdiğini belirtti.
“Tokat’ın Değerini Hep Birlikte Korumalıyız”
Şık Makas’ın Tokat için önemli bir ekonomik değer olduğunu vurgulayan Demir, şehirdeki tüm aktörlere birlik çağrısı yaptı:
“Biz Tokat’ta yaşıyoruz, Tokat’ta kalıyoruz. Bu fabrikanın kapanması halinde, giden sendikalar veya dışarıdan gelen temsilciler değil, bizler ve işçilerimiz mağdur olur. İşte bu nedenle tüm tarafların sağduyulu olması gerekiyor.”
Demir, yetkili sendikanın başındaki Öz İplik İş Sendikası Tokat İl Başkanı Fatih Arslantaş süreci titizlikle takip ettiğini, işçi hakları ile fabrika dengesini aynı anda gözeten bir sendikacılık anlayışı sergilediğini belirterek, “Görevini hakkıyla yapıyor, kendisini tebrik ediyorum.” dedi.
“Sorun Masada Çözülmezse Sokağa Çıkarız; O Sokağın Hakkını da Veririz”
Demir, HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’in gerektiği zaman mücadele etmekten çekinmeyeceğini ancak önce masada çözüm arayacağını ifade etti:
“Bizim sendikacılığımız nettir. Önce masada çözüm. Masada çözülmezse sokağa çıkmasını da biliriz. O zaman da o sokağın gereğini yaparız. Ancak şu an yapılması gereken, yetkili sendika etrafında birleşip Tokat’ın idari amirleriyle, milletvekillerimizle ve işverenle birlikte çözüm aramaktır.”
Demir, tüm işçilere seslenerek, sürece sağduyu ile yaklaşmaları gerektiğini yineledi:
“Tokat’ın geleceği için, işçinin geleceği için birlik içinde olalım. Sorunları büyütmeyelim, çözüm için masaya güç katalım.”
