(Haber: Emel Tekbaşoğlu Sürer)
Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Federasyonu Başkanı Murat Bal, staj ve çıraklıkta işe giriş tarihlerinin çalışma hayatlarında emeklilik için işe giriş tarihi olarak kabul edilmesine yönelik yürüttükleri hak mücadelesini gündemde tutuyor. Tokat haberleri içinde yer bulan ve Tokat gündeminde öne çıkan konuyu Akit TV’nin canlı yayın konuğu olan Murat Bal, ne istediklerini, neden böylesi bir hak mücadelesi verdiklerini anlattı.
TÜİK’E GÖRE ÇALIŞANLAR ARASINDA GÖSTERİLİYOR AMA!
Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Federasyonu Başkanı Murat Bal, TÜİK verilerine atıfta bulunduğu açıklamasında “TÜİK’e göre biz çalışanız, çok enteresan. Bizi çalışanların sayısı içine alıyor ama dönüp baktığımızda Çalışma Bakanlığı bunu şuan itibariyle kabul etmiyor. Yani Devletin de kendi kurumları arasında bir istişare sağlaması lazım. Bu haksızlığı, mağduriyetin mutlaka bitirilmesi gerekiyor.” dedi.
Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Federasyonu Başkanı Murat Bal’in Akit Tv canlı yayınında program sunucusu Ahmet Özdemir’e yaptığı açıklamalar şöyle oldu:
“Türkiye çapında 19 dernek olduk ve Federasyon oluşturduk. Ben de bu Federasyonun başındayım bugün itibariyle. Hak mücadelemizi yürütüyoruz. 1986 yılında çıkan 3308 sayılı kanundan sonra staj ve çıraklık bir kanuna bağlandı. Kısa vade işe girişle birlikte insanlar çalışmaya başladı. Yaşlılık ve emeklilik primi ödenmedi. Ve maalesef ki bu yaşlılık ve emeklilik primi ödenmediğinden işe girişte başlangıç sayılmadı.
İKİ TANE İŞE GİRİŞ TARİHİ VAR!
Şimdi şöyle sorayım, sizin iki tane doğum gününüz var mı? Bir tane doğum gününüz var, o da nüfus cüzdanınızda yazıyor. Ama şimdi biz staj ve çıraklık mağdurlarının iki tane işe giriş tarihi var.
MİLLETVEKİLLERİ DİYOR Kİ!
Bugün bir Milletvekilimiz açıklama yaptı konuyla alakalı, çok enteresan bir şey söyleyeceğim, yani Aziz Nesin’in bir romanı vardı, Yaşar ne yaşar ne yaşamaz, orada karar veremiyorlardı yaşıyor mu, yaşamıyor mu, biz de aynı böyleyiz. Sayın Vekilimiz diyor ki, TÜİK istatistiklerinde staj ve çıraklık yapanlar çalışanlar kategorisinde geçiyor. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı bu insanları çalışanlar kategorisinde göstermiyor. Gösteriyorsa eğer neden hakkını vermiyor. Yani, TÜİK’e göre biz çalışanlarız ama gündelik hayata geldiğimizde madem biz çalışanız, siz bizim elimize o sigorta kartlarını verdiniz, madem bizim işe girişlerimiz var, madem biz maaşla çalıştık o zaman bizim hakkımızı verin dediğimizde, “yok hayır! Sizin hakkınızın şuan için verilmesi ekonomiyi zora sokar” diye açıklama geliyor. Şuanda Meclis’teki milletvekillerinin yarıdan fazlasıyla bire bir görüştüm. Bir tane vekilimiz bile bize demedi ki “siz haksızsınız!, sizin böyle bir hakkınız yok ya da bakıldığında burada bir haksızlık yapılmamıştır!” Hepsinin söylediği şuydu, “evet gerçekten burada bir haksızlık var!” Kimisi ekonomik koşullar dedi, kimisi deprem dedi, kimisi savaş dedi. Kimisi bu olacak, merak etmeyin çalışılıyor üzerinde dedi. Tabii ki biz çalışıldığını, çalışmaların bittiğini biliyoruz. Zaten bütün çalışmalar, kanun teklifleri, her şey bitmişti. Yakın zaman içinde Meclis’te de birkaç partinin kanun teklifi vereceğine dair duyumlar alıyoruz. Bakalım, hayırlısı. Biz çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.
10 ARALIK’TA İSTANBUL KARTAL’DA BULUŞULACAK
Bu çalışmalar kapsamında mağdur kardeşlerimize söylemek istiyorum tekrar, 10 Aralık 2023 tarihinde İstanbul Kartal’da saat 14.00’te bir basın açıklaması ve mitingimiz olacak. Bütün mağdur kardeşlerimizi Türkiye’nin her yerinden bekliyoruz. Bir sivil toplum örgütü olarak bu hak mücadelesinde bütün basını da orada bekliyoruz. Bu sesi bütün Türkiye’nin duyması için çalışmalarımızı aynen bu hızla devam ettiriyoruz. TÜİK’e göre biz çalışanız, çok enteresan. Bizi çalışanların sayısı içine alıyor ama dönüp baktığımızda Çalışma Bakanlığı bunu şuan itibariyle kabul etmiyor. Yani Devletin de kendi kurumları arasında bir istişare sağlaması lazım. Bu haksızlığı, mağduriyetin mutlaka bitirilmesi gerekiyor.”