Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi İşler Başkanı Suat Kılıç, Tokat programına Sedirhan İşletmesi’nde düzenlenen basın toplantısıyla başladı. Tokat İl Başkanı Yasin Çeltik’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, il ve ilçe teşkilatlarının yanı sıra çok sayıda partili hazır bulundu.
"Tokat girişinde sağ olsunlar bizlere coşkulu ve samimi bir karşılama yaptılar. Bu sıcak karşılama sayesinde biz de enerjimizi toparladık ve Tokat programımıza sizlerle birlikte başlamış olduk." şeklinde ifade eden Kılıç, bu tür halka yakın etkileşimlerin partinin geleceğine dair umutlarını pekiştirdiğini belirtti. Ziyaretin genel amacı, yerel sorunları yerinde dinlemek ve partinin ulusal mesajlarını Anadolu'ya taşımak olduğunu belirten Kılıç, Tokat İl Teşkilatı, Merkez İlçe Teşkilatı ve tüm kademelerin önünde "çok taze, çok güzel, çok sevimli bir heyecan" olduğunu vurgulayarak, bu heyecanın partinin büyüme sürecinde kritik rol oynadığını ifade etti.
Kasım'daki Büyük Kongre ve İktidar Vurgusu
Kılıç, Yeniden Refah Partisi'nin Kasım ayında Ankara'da üçüncü olağan büyük kongresini gerçekleştireceğini duyurdu. Bu kongrenin partinin iktidar yürüyüşünde önemli bir kilometre taşı olacağını belirten Kılıç, "Bu kongreyle birlikte Yeniden Refah Partisi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde güçlü bir temsiliyle başlayacak olan iktidar sürecine yönelik adımlarımızı da atmış olacağız." ifadelerini kullandı. Kılıç, Tokat halkını ve tüm vatandaşları kongreye davet etti. Kongreye Tokat teşkilatının ve halkının güçlü bir katılım göstereceğine yürekten inandığını ifade eden Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan'ın selamlarını ileterek tüm Tokatlıları Genel Başkan'ın davetlisi olarak kongreye katılmaya çağırdı.
Erdoğan'ın ABD Ziyareti ve Beklentiler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın davetiyle gerçekleştireceği ziyarete de değinen Suat Kılıç, bu ziyaretin Türkiye için hayati önem taşıyan başlıkları masaya getireceğini söyledi. Cumhurbaşkanı'nın son başkan düzeyindeki ABD ziyaretinin 2019'da gerçekleştiğini hatırlatan Kılıç, altı yıl aradan sonra yapılacak bu ziyaretin oldukça kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizdi.
F-16 ve F-35 Meselesi
Kılıç, F-16 modernizasyon projesinin imzalanmasının ve yıllardır parası ödenmiş F-35'lerin teslim edilmesinin Türkiye için büyük bir kazanım olacağını vurguladı. Türkiye'nin hava savunma sisteminin büyük ölçüde F-16 filosuna dayandığını, bu nedenle modernizasyonun hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Türkiye'nin F-35 projesinden "sadece İsrail takoz koyuyor diye" dışlanmasını ise kabul edilemez bulduğunu dile getiren Kılıç, "Türkiye, parası ödenmiş uçaklarının teslimatından alıkonulabilir mi? Üretici ortak olduğumuz bir projeden Türkiye dışlanabilir mi?" diyerek tepkisini gösterdi. Ayrıca Türk Hava Yolları'nın büyük yolcu uçakları alımı gibi diğer savunma ve havacılık projelerinde de beklentilerin yüksek olduğunu sözlerine ekledi.
İsrail'in Devlet Terörü ve Gazze
Kılıç, en önemli gündem maddelerinden birinin İsrail'in devlet terörü ve Gazze'de yaşanan insanlık dramı olması gerektiğini savundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump'a bu konuda ağırlığını koymasını ve insani yardımların önünü açacak adımlar atmasını beklediklerini söyledi. Kış yaklaşırken Gazze'deki insanlık dramının daha da derinleşmemesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Kudüs'ün ABD tarafından İsrail'in başkenti olarak tanınmasının bölgede hiç kimseyi memnun etmediğini, sadece Netanyahu ve radikal İsrailli çevreleri memnun ettiğini ifade etti.
Diplomatik Hamle Tehdidi
Kılıç, aksi takdirde Türkiye'nin elini güçlendirecek hamleler yapabileceğini ima ederek, "Kürecik Radar Üssü kapatılabilir, İncirlik Üssü’nün statüsü yeniden değerlendirilebilir, Yumurtalık üzerinden İsrail’e petrol sevkiyatı durdurulabilir." dedi. Bu hamlelerin Türkiye'nin pazarlık gücünü artıracağını ve ABD nezdinde mesajının ağırlığını hissettireceğini belirtti.
Ekonomik Kriz ve Çözüm Önerileri
Suat Kılıç, ülke içinde yaşanan ekonomik sıkıntılara da dikkat çekti. Asgari ücret ve emekli maaşlarının açlık sınırının altında kaldığını, insanların geçinemez hale geldiğini ifade etti. Merkez Bankası'nın %40,5 olan faiz oranının Avrupa ve ABD ortalamalarının çok üzerinde olduğuna dikkat çeken Kılıç, bu durumun esnafın ve vatandaşın krediye ulaşmasını imkansız hale getirdiğini, sanayi ve inşaat sektörünün durma noktasına geldiğini kaydetti.
Tokat özelinde tekstil sektörünün yaşadığı sıkıntılara detaylıca değinen Kılıç, büyük tekstil firmalarının işçilik ucuz diye Mısır başta olmak üzere başka ülkelere göç etmesiyle, onlara fason üretim yapan Tokat, Amasya ve Samsun'daki atölyelerin de zor duruma düştüğünü anlattı. İşçilerin aylardır maaşlarını alamadığını, birçok atölyenin çalışanlarını süresiz izne göndermek zorunda kaldığını aktardı. Kılıç, hükümetin uyguladığı kur politikası nedeniyle dövizle üretim yapan tekstil sektörünün aldığı dövizin, Türkiye'deki maliyet artışlarını karşılamaktan uzak kaldığını ve sektörü çıkmaza sürüklediğini vurguladı.
Kılıç, çözümün "Yeniden Refah ve yeniden Erbakan iktidarıyla" mümkün olacağını iddia ederek şu vaatlerde bulundu;
1. İsraf ve şatafatın önüne geçilecek, kaynaklar verimli kullanılacak.
2. İhale şartları şeffaflaştırılacak, yolsuzlukların önüne geçilecek.
3. Tarım, milli güvenlik politikası olarak ele alınacak.
4. Milli kaynak paketleriyle su, rüzgar, güneş gibi yerli enerji kaynakları değerlendirilecek.
5. Enerjide, madende ve emtiada dışa bağımlılıktan kurtulacak.
6. Sanayi sektörlerine sıfır faizle kredi aktarılacak, yatırım ve üretim teşvik edilecek.
7. "İleri teknoloji hamlesi" ile Türkiye'nin kendi kaynaklarına ve genç beyinlerine güvenerek kalkınacağını savundu.
Tarım ve Çiftçinin Sorunları
Yolda giderken tarlada çalışan çiftçileri gördüğünü ve onların sıkıntılarını yakından gözlemlediğini belirten Kılıç, soğan, patates ve buğday üreticisinin dertli olduğunu, emeklerinin karşılığını alamadıklarını söyledi. Yaşanan zirai don afeti nedeniyle Tokat'ta kiraz, Doğu'da kayısı ve birçok bölgede elma üretiminin büyük zarar gördüğünü, ürünlerin tarlada kaldığını ifade etti.
"Köylü üretmekten pişmanlık duymamalıdır, yalnızlık hissetmemelidir." diyen Kılıç, devletin tarım sigortaları üzerinden çiftçinin yanında olması gerektiğini vurguladı. Tarladan beklenen verim alınamasa bile devletin zirai afet kaleminden ve sigorta mekanizmalarından destek vermek zorunda olduğunu ifade etti. Çiftçilere de seslenen Kılıç, tarım sigortası yaptırmanın önemine dikkat çekerek, sigortalı olan ve olmayan çiftçi arasındaki farkın bir sonraki üretim sezonuna hazırlanmak açısından hayati olduğunu anlattı. Yeniden Refah Partisi olarak tarıma, hayvancılığa ve milli kaynaklara sahip çıkacaklarını taahhüt etti.
"Reçete Bizim Elimizde"
Suat Kılıç, konuşmasını partisinin iktidar hedefi ve vaatleriyle bitirerek, "Reçete bizim elimizde. Reçete görüşün elinde, reçete Adil Düzen’in elinde... İnşallah kasım ayındaki büyük kongreyle birlikte yolumuz iktidar yoludur. Ve iktidara geldiğimizde bu reçeteleri bir bir hayata geçirerek Türkiye’nin önünü aydınlatacağız." ifadelerini kullandı.
Mevcut durumu "tünelin karanlık ucu" olarak nitelendiren Kılıç, ancak bu karanlığı aydınlığa çevirecek kibriti çakacaklarını, umudu ve aydınlığı getireceklerini sözlerine ekleyerek sözlerini tamamladı.
