Eski Tarım İl Müdürü Yaşar Kavak yazdı: “Tarımın yeniden cazip hale gelmesi için klasik politikaların ötesine geçmek gerekiyor.”

Gençler Nerede?

Türkiye'de tarım sektörü, hem ekonomik hem sosyal hem de stratejik konumunu sürdürmeye devam etmektedir.

Fakat son yıllarda genç nüfusun tarımdan hızla uzaklaştığını görmek endişe verici bir durumdur.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin 2024 yılı verilerine göre çiftçilerin yaş ortalaması 59’a çıkmış durumda. Üstelik çiftçilerin yalnızca %5’i 18-32 yaş aralığında. Bu tablo, gelecekte sadece üretim gücümüzü değil, gıda güvenliğimizi de tehdit edebilecek sonuçlar doğurabilecektir.

Bu kırılgan durum IV. Tarım Orman Şûra'sında gündeme alınarak önemli bir öneride bulunulmuştur. Alınan karara göre;

"Kırsalda çalışan kadın ve genç çiftçilerin sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanması." gündeme alınmıştır.

Ancak bu öneri hâlâ kağıt üzerinde durmaya devam etmektedir.

Eğer bir şeyler değişecekse bu önerinin hızla hayata geçirilmesi şarttır.

Gençler Sektörden Neden Uzaklaşıyorlar?

Gençlerin tarımdan uzak durmasının nedenleri yüzeysel değil, derin ve çok boyutlu. Tarafımızca yapılan bir araştırmaya göre; ekonomik, sosyal ve kültürel sebeblerin yanında ürünlerin değerinde satılamaması,

Aracıların yüksek kârlar elde etmesi, akaryakıt ve girdi maliyetlerinin artması, teşviklerin hedefe ulaşmaması, yine gençler için bu sektörde faaliyet gösterenlerin kendilerince sosyal statülerinin toplumda arzu ettikleri nokta da olmaması gibi daha bir çok sebep gençleri tarımdan koparıyor.

Sosyo-kültürel düzeyde ise ailelerin çocuklarını “toprakla uğraşmasın mutlaka şehirde bir iş sahibi olsun diye yönlendirmeleri.

Gençlerin şehir hayatını ya da memurluğu daha cazip bulması ve tarımın “geri kalmışlık”la eşleştirilmesi dikkat çekmektedir.

Sosyal medya çağında büyüyen sorgulayıcı bir gençlik için tarım, ne yazık ki çekici bir kariyer alanı olmaktan uzaklaşıyor,

Tarımın yeniden cazip hale gelmesi için klasik politikaların ötesine geçmek gerekiyor.

Gençlerin dilinden anlayan, onların ilgisini çekecek bir yaklaşıma ihtiyaç var.

Görsel imkanlarla desteklenmiş, başarılı örneklerin görünür kılındığı, modern tarımın ne anlama geldiğini gösteren etkili iletişim kampanyaları şart.

Bunun yanında:

Genç çiftçilere özel teşvikler sunulmalı,

Sosyal güvenlik destekleri hemen yürürlüğe girmeli,

Ambalajlama, paketleme ve soğuk hava depoları gibi katma değer yaratan alanlar kırsala taşınmalı,

Uygulamalı tarım eğitim merkezleri yaygınlaştırılmalı.

Sonuç: Tarımda Yeni Bir Hikâye Yazmalıyız

Eğer gençleri yeniden toprağa döndürmek istiyorsak, onlara eski hikâyeleri değil, yeni bir tarım hikâyesi anlatmalıyız. Bu hikâyede teknoloji var, yenilik var, sosyal statü var, kazanç var, sürdürülebilirlik var.

Aksi takdirde, yaşlanan üretici profiliyle birlikte ekonomik sosyal ve stratejik bir kaybın ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.