AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Arslan, Tokat basınıyla özel bir restoranda bir araya geldiği toplantıda, şehrin ve ülkenin geleceğine ışık tutan önemli değerlendirmelerde bulundu. Basın toplantısına AK Parti Tokat İl Başkanı Ecz. Adem Dizer, Başkan Yardımcısı Mücahit Yılmaz, İl Genel Meclis Başkanı Av. Ali İhsan Gürel'in yanı sıra çok sayıda basın mensubu katıldı. Arslan, toplantının ana amacının Meclis'teki yoğun faaliyetler, Tokat için takip edilen kritik projeler ve ülke gündemine ilişkin son gelişmeler hakkında kapsamlı bir bilgilendirme yapmak olduğunu belirtti. Ayrıca basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak, kamuoyunu şeffaf bir şekilde aydınlatmayı hedeflediklerini ifade etti. Katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ederek, "Allah hepinizden razı olsun," temennisinde bulundu.
“Yeşil Vatanımızı Korumak İçin Mücadele Ediyoruz”
Sözlerine başlamadan önce, üzücü bir haberle güne uyandıklarını paylaşan Arslan, eski Tokat senatörlerinden ve Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı yapmış olan Metin Somuncu'nun vefat ettiğini bildirdi. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diledi. Ülkenin içinde bulunduğu yangın felaketine de değinen Arslan, maalesef şehit ve kayıpların olduğunu dile getirerek, hepsine Allah'tan rahmet diledi. Dünden bugüne 84 yeni yangının çıktığını ve yaz döneminde yaklaşık 3.600 yangınla mücadelenin sürdüğünü aktardı. Bu mücadelede 26 uçak, 105 helikopter, 6 bine yakın kara aracı ve 130 bini aşkın gönüllüyle tüm Türk milletinin seferber olduğunu vurguladı. "Yeşil vatanımızı korumak için mücadele ediyoruz. Diliyoruz ki bu felaketler son bulur." dedi. Yangınların sadece Türkiye'de değil; Balkanlar, İtalya ve Avrupa'nın birçok ülkesinde de mevsim ve hava koşulları ile kuraklık nedeniyle benzer afetler şeklinde yaşandığını hatırlatarak, "Allah devletimizi ve milletimizi korusun." duasında bulundu.
Terörsüz Türkiye Hedefi ve Meclis Çalışmaları
Mustafa Arslan, "terörsüz Türkiye" hedefinin ülke gündeminde önemli bir yer tuttuğunu güçlü bir şekilde ifade etti. 1 Ağustos itibarıyla Meclis'te bu konuyla ilgili bir komisyonun çalışmalarına başlayacağını bildiren Arslan, Cumhurbaşkanı ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin terörsüz bir Türkiye'nin önemini defalarca vurguladığını ve iç cephede hiçbir sorun kalmadan yola devam etmek istediklerini belirtti. Bu süreçle ilgili bazı eleştirilerin gündeme geldiğini kabul eden Arslan, ancak Cumhurbaşkanı ve Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği gibi, bu sürecin bir pazarlık veya müzakere olmadığını, Türkiye'nin terör örgütleriyle hiçbir şekilde masaya oturmadığını defalarca dile getirdiklerini yineledi. Geçtiğimiz yasama döneminde çıkarılan infaz paketiyle ilgili muhalefetin bu düzenlemeyi terör konusuna çekme çabalarına rağmen, infaz paketinin terör suçlularını kapsayan bir af içermediğini, bu hususun hem Cumhurbaşkanı hem de Adalet Bakanı tarafından açıkça belirtildiğini hatırlattı. Komisyon çalışmasının yalnızca silah bırakma ve terörün tamamen bitirilmesi üzerine odaklanacağının altını çizdi. Temennilerinin, artık annelerin ağlamadığı, şehit cenazelerinin gelmediği bir Türkiye olduğunu vurgulayan Arslan, Cumhurbaşkanı'nın Türk, Kürt, Arap kardeşliğinden bahsettiğini ve bin yıl önce İmam Gazali'nin de eserlerinde bu coğrafyada Türklerin, Kürtlerin ve Arapların bir olduğu zaman ilerlediğinin yazılı olduğunu belirterek, "Allah birliğimizi ve beraberliğimizi daim etsin." dedi.
Dış gündem ve bölgesel duruma da değinen Arslan, çevremizdeki risklerin ortada olduğunu, Balkanlar ve Kafkaslar'ın adeta ateş hattında olduğunu, Ukrayna-Rusya savaşının sürdüğünü ve güneyimizde Irak, Suriye ve Libya'da durumun karışık olduğunu belirtti. Gazze'de yaşanan insanlık dramına da dikkat çeken Arslan, "Belki de dünya tarihinin en büyük soykırımıyla karşı karşıyayız. İnsanlar bir damla suya, bir lokma ekmeğe muhtaç bırakılmışken dünya bu soykırıma sessiz kalıyor." diyerek uluslararası toplumu eleştirdi. Türkiye'nin bu konuda üzerine düşenin fazlasını yaptığını ve Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi, "Türkiye görünenden çok daha fazlasını yapıyor." ifadesini kullandı.
Meclis çalışmalarına ilişkin olarak, 3. yasama döneminin sona erdiğini ve 1 Ekim'de 4. yasama dönemine başlayacaklarını aktardı. Bu 3 yasama döneminde 105 kanun çıkardıklarını, bunların bir kısmının uluslararası sözleşmeler olduğunu, 3. dönemde 560 oturum, 2. dönemde 556 oturum ve 1. dönemde 52 oturum gerçekleştirdiklerini belirterek, oldukça yoğun bir yasama dönemi yaşadıklarını ifade etti. Ara tatile yakın dönemde en tartışmalı düzenlemelerden birinin maden kanunu ve iklim kanunu olduğunu, bu konuların kamuoyunda yanlış yorumlandığını söyledi. Örneğin, maden kanunundaki değişikliğin ruhsatlandırma süreçlerinin hızlandırılmasına yönelik olduğunu, muhalefetin iddia ettiği gibi zeytin ağaçlarının kesilmesinin söz konusu olmadığını açıkladı. 1934 yılında yürürlüğe giren Zeytin Kanunu döneminde Türkiye genelinde 99 milyon zeytin ağacı varken, bugün 205 milyon zeytin ağacına ulaşıldığını, AK Parti döneminde zeytin ağacı sayısının iki katından fazla arttığını vurguladı. Düzenlemenin yalnızca bazı bölgelerde zeytin ağaçlarının taşınmasını öngördüğünü, toplamda taşınacak ağaç sayısının 82 bin olup, bu rakamın mevcut zeytin ağaçlarının on binde dördüne denk geldiğini ve her taşınan ağacın yerine iki yeni ağaç dikileceğini belirtti.
Enerji güvenliği ve iklim kanunu konusuna da değinen Arslan, enerji güvenliği açısından baz yüklü termik santrallerin kritik önem taşıdığını, zira bu santrallerin Türkiye'nin elektrik üretiminin %3,5'ini karşıladığını söyledi. Akkuyu Nükleer Santrali tamamlandığında ülkenin enerji ihtiyacının %10'unu tek başına üreteceğini ve yenilenebilir enerji santrallerinde olası arızalara karşı baz yük santrallerinin varlığının elzem olduğunu ifade etti. İklim kanununun da benzer şekilde Türkiye'nin ihracatının büyük kısmını yaptığı AB ülkelerinin "net sıfır emisyon" ve karbon ticareti şartlarına uyum için hazırlandığını, bu düzenleme yapılmasaydı Türkiye'nin yıllık 30-50 milyar dolar arasında ek maliyetle karşı karşıya kalacağını belirtti. Hedeflerinin 2053 yılında "sıfır emisyon" hedefine ulaşmak olduğunu dile getirdi.
Tokat'a Yönelik Büyük Yatırımlar
Milletvekili Arslan, İl Başkanı Ecz. Adem Dizer'e göreve geldiği günden bu yana yaptığı başarılı çalışmalar için teşekkür etti. İl teşkilatlarının büyük bir uyum ve ahenk içinde çalıştığını, kadın kolları, gençlik kolları ve ana kademe üyelik çalışmalarında Türkiye genelinde dereceler elde ettiğini vurguladı. İl Genel Meclis Başkanı Av. Ali İhsan Gürel'in de son 1,5 yıl içinde başarılı bir performans sergilediğini dile getirdi. İl Genel Meclisi'nin bu dönemde 266 kilometre yol yaptığını, ayrıca 871 bin metrekare parke taşı döşendiğini, bu çalışmaların bir kısmının köy içi düzenlemelerle ilgili olduğunu ve gerçekten uyumlu ve verimli bir Meclis çalışması gördüklerini belirtti.
Tokat'taki yatırımların hız kesmeden devam ettiğini müjdeleyen Arslan, Meclis kapanmadan önce Sivas Milletvekili ve Grup Başkanı Sayın Abdullah Güler ile önemli görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktardı. Bu yaz içinde Çamlıbel Tüneli'nin temelini atmayı planladıklarını açıklayan Arslan, bu projenin Tokat'ın kaderini değiştirecek büyük bir yatırım olduğunu ve yaklaşık 8,5 milyar lira maliyetinde olduğunu vurguladı. Ayrıca Niksar yolu çalışmalarının da hızla sürdüğünü ve geçen yıl 1 milyar lira olan ödeneğin, yaptıkları görüşmeler sayesinde 3 milyar liraya çıkarıldığını belirtti. Hedeflerinin bu yolun önümüzdeki yıl tamamlanması olduğunu, kamulaştırmaların çoğunun bitmiş durumda olduğunu ekledi.
Niksar-Akkuş arasındaki 27 kilometrelik kısmın ise henüz ihale edilmediğini, ancak Milletvekili arkadaşları ve Ordu milletvekilleriyle birlikte strateji başkanını ziyaret ederek bu kısmın ek yatırım programına alınmasını sağladıklarını söyledi. Akkuş-Ünye arasındaki bölümün 2022 Eylül ayında ihale edildiğini, proje değişiklikleri nedeniyle işin yavaşladığını ancak şu anda hızlanmış durumda olduğunu belirtti. Tokat'ın tarih boyunca ipek yolu ve baharat yolunun üzerinde stratejik bir konumda olduğunu hatırlatan Arslan, Çamlıbel Tüneli ve diğer yol projeleri tamamlandığında Tokat'ın Karadeniz'den İç Anadolu'ya, Ege'ye ve Batı'ya giden yolların ana kavşak noktalarından biri olacağını, bu ulaşım avantajıyla Tokat'ın sanayi, ticaret ve turizm alanında daha güçlü bir konuma ulaşacağını ifade etti.
Sanayi yatırımlarına da büyük önem verdiklerini belirten Arslan, yakın zamanda Sanayi Bakanı'nı ziyaret ederek, üçüncü kısım organize sanayi bölgesindeki çalışmaları hızlandırma ve Çamlıbel bölgesinde yeni bir organize sanayi (veya endüstri bölgesi) kurulması konusunda destek istediklerini kaydetti. Ayrıca Niksar, Erbaa, Turhal ve Zile organize sanayi bölgelerinin doğalgaz ihtiyacı ve genişleme projelerinin de gündemlerinde olduğunu söyledi. Sanayi Bakanlığı'nın yeni yatırım programını açıkladığını ve Tokat için 4 kalemde özel teşvikler sağlandığını belirten Arslan, organize sanayi bölgelerinde yeni yatırım alanlarının ön tahsise açılması için çalışmalar yapıldığını ve bu ön tahsis uygulamasıyla daha fazla yatırımcı çekmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Ulaşım yatırımlarının da gündemde önemli bir yer tuttuğunu belirten Arslan, Tokat Havalimanı'ndaki uçuş sayılarının artırılması için talepte bulunduklarını bildirdi. Haftalık uçuş sayısını 14'e çıkarmak, her gün sabah ve akşam olmak üzere İstanbul seferlerini düzenlemek ve haftada iki kez İzmir ve Antalya seferlerini başlatmak istediklerini ifade etti. Pegasus Hava Yolları ile bu konuda görüşmelerin sürdüğünü, şu an İstanbul uçuşlarına iki sefer daha eklendiğini ve hedeflerinin sabah-akşam her gün düzenli uçuş sağlamak olduğunu belirtti.
Eğitim, Sağlık, Kültür ve Tarım Alanındaki Gelişmeler
Tokat'ta eğitim yatırımlarına büyük önem verdiklerini vurgulayan Arslan, bu yıl 5 yeni okul inşaatına başlanacağını ve 60 okulda güçlendirme, onarım ve yenileme çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. Şehir merkezinde de 5 yeni okul yapılacağını ve ödeneklerinin yatırım programına girdiğini belirtti. Tokat Şehir Hastanesi projesinin belli bir aşamaya geldiğini ve bu yıl ihalesinin yapılmasının hedeflendiğini duyuran Arslan, yatırım bedelinin yaklaşık 8,5 milyar lira olduğunu ve maliyet farklarıyla bu rakamın artmasının beklendiğini sözlerine ekledi.
Hükümet konakları ve stat projesi hakkında da bilgi veren Arslan, Niksar Hükümet Konağı ile başlayan yenileme çalışmaları kapsamında Tokat'taki 8. hükümet konağının da ihalesinin yapıldığını söyledi. Artova Hükümet Konağı'nın da tamamlanmasıyla Tokat'taki tüm hükümet konaklarının yenilenmiş olacağını, 1999 depreminden sonra yapılan 4 binanın zaten depreme dayanıklı olduğunu ve son 5 yılda geri kalan konakların da yenilendiğini ifade etti.
Stadyum projesinin de gündemlerinde olduğunu, mevcut stadın koltuklarının sökülmeye başlandığını ve stadı aynı yerde modern bir "yaşayan stat" konseptiyle yeniden inşa edeceklerini belirtti. Ayrıca Gençlik Spor İl Müdürlüğü binasının da başka bir alana taşınacağını, ilçelerde 12 tesisin (kapalı spor salonları, antrenman salonları vb.) yıkılarak depreme dayanıklı şekilde yenileneceğini dile getirdi.
Kültür ve turizm projeleri kapsamında TRT Genel Müdürü ile yaptıkları görüşmeler sonucunda 15'liler temalı 16 bölümlük bir dizinin Tokat'ta çekileceğini müjdeleyen Arslan, çekimlerin bir kısmının yeni restore edilen Gök Medrese'de yapılacağını ve bunun Tokat için önemli bir tanıtım fırsatı olduğunu vurguladı.
Sulama yatırımlarına da devam ettiklerini belirten Arslan, Tokat'ta yapılan her yatırımın kamuoyunda konuşulduğunu, zaman zaman eleştiriler aldıklarını ancak milletvekilleri ve teşkilatlarla birlikte her zaman birlik içinde çalıştıklarını ifade etti. Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanı İbrahim Şener'in desteği sayesinde pek çok yatırımı Tokat'a kazandırdıklarını belirtti.
Bu yılki devlet yatırım programında Tokat'ta devam eden ve ihale edilecek projelerin toplam tutarının 99 milyar lira olduğunu, Milli Eğitim yatırımları eklendiğinde bu rakamın 100 milyara ulaştığını bildiren Arslan, bu durumun Tokat için büyük bir başarı olduğunu vurguladı.
Kazova'nın tamamını kapsayan 210 bin dönümlük araziye yönelik kapalı sulama projesinin Dünya Bankası tarafından incelendiğini, kontroller tamamlanır tamamlanmaz ihale yapılacağını ve bu yatırımın bedelinin yaklaşık 15 milyar lira olduğunu söyledi. Çiftçilerin, akıllı sulama sistemleri sayesinde kartını okutarak hidrantlardan su alabileceğini ve vahşi sulama yönteminin tamamen terk edileceğini belirtti. Tokat'taki 7 ovanın tamamının kapalı sulama kapsamına alındığını ve hepsiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü ekledi.
Zile'nin 2. kısım sulaması için 12 milyar liralık yatırım yapıldığını ve 80 bin dönüm arazinin kapalı sulama sistemine kavuşacağını aktaran Arslan, Turhal'dan Kemalpaşa köyüne kadar uzanan Gülüt sulamasının da geçen yıl ihale edildiğini ve 44 bin dönüm araziyi kapsadığını bildirdi. Proje revizyonlarıyla Kemalpaşa'nın tamamını ve Yayladalı Köyü'nü de bu sulama sistemine dahil etmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Erbaa'nın 60 bin dönümlük alanını kapsayan proje ihalesinin yapıldığını ve projenin bitmek üzere olduğunu, tamamlanır tamamlanmaz Dünya Bankası üzerinden ihalesinin gerçekleştirileceğini söyledi. Artova'nın 7 bin dönümlük eski sulama alanı için de ihale yapıldığını ve çalışmaların başladığını belirtti. Sulusaray'da yeni bir baraj ve sulama projesi yürütüldüğünü, bu projenin 26 bin dönüm arazinin kapalı sulama sistemine kavuşmasını sağlayacağını aktardı. Zile'nin eski sulaması için proje ihalesinin bu yıl içinde yapılacağını, Niksar'ın eski sulama projesi için de ihaleye çıkılacağını duyurdu. Devlet Su İşleri'nin (DSİ) yürüttüğü sulama projeleri toplandığında yaklaşık 500 bin dönüm arazinin modern sulama altyapısına kavuşacağının altını çizdi.
Geçen yıl bitirilen Güzelce Sulaması'nın hem bölgedeki köylerin sulama ihtiyacını hem de Akınköy Göleti'ne su teminini karşıladığını, yaklaşık 66 bin dönümlük bir alanın bu projeden faydalandığını belirten Arslan, DSİ yatırımlarında Tokat'ın Türkiye genelinde ilk 3 il arasında yer aldığını vurguladı. Alpu Sulaması'nın da tamamlanmış durumda olduğunu ve yıllık 400 milyon lira Tokat ekonomisine katkı sağlayacağını, burada 34-36 bin dönüm arazinin sulandığını söyledi.
Özel İdare'nin de durmadan küçük projeleri hayata geçirdiğini, bu yıl 4 gölet yapıldığını ve 12 bin dönüm arazinin sulanmasının sağlandığını, sadece özel idare kaynaklarıyla yapılan bu sulamaların yıllık ekonomik katkısının yaklaşık 100 milyon lira olduğunu ifade etti. Hedeflerinin Tokat'ta sulanmayan tek bir karış arazinin kalmaması olduğunu ve bu nedenle yeni baraj projeleri hazırladıklarını, şu anda 10 baraj projesinin ihale edilmeyi beklediğini kaydetti. Toplulaştırma çalışmalarında 1 milyon dönüm arazi üzerinde çalışmaların sürdüğünü ve çiftçilerin bu uygulamalardan oldukça memnun olduğunu, ikinci ve üçüncü toplulaştırma taleplerinin geldiğini belirtti.
Yol ve enerji yatırımlarına ilişkin olarak, Özel İdare kaynaklarıyla bu yıl 200 kilometre yol yapılacağını ve yatırım tutarının 1 milyar lira olduğunu, gece gündüz çalışarak Tokat'ın her noktasına ulaşım kolaylığı sağlamaya gayret ettiklerini dile getirdi. Enerji Bakanı ile yaptıkları istişarede Tokat'taki trafo merkezi ve şalt sahası ihtiyacını dile getirdiklerini ve bunun sonucunda 500 milyon liralık bir yatırımla yeni bir trafo merkezi yapılacağını, bu yatırımın özellikle yenilenebilir enerji projelerinin önünü açacağını, daha önce mevcut trafo kapasitesinin dolduğunu ve bu yeni yatırımın önemli bir eksikliği gidereceğini ifade etti. Erbaa'da yıllardır bekleyen sağ sahil sulamasının tamamlandığını, güncel maliyetinin 250 milyon lirayı aştığını, ayrıca P2 pompa istasyonunun da ihale edildiğini ve çalışmaların süreceğini söyledi. Niksar'da ırmak ıslahı projesinin başlatıldığını, Kelkikçay üzerindeki düzenlemelerle 2.500 dönüm yeni tarım arazisi kazandırılacağını ve bu projenin ırmağın set içine alınmasıyla mümkün olacağını belirtti.
Seracılık ve tarım yatırımları konusunda da bilgi veren Arslan, Erbaa'da kırsal kalkınma destekleriyle çiçek seraları kurulduğunu, Türkiye'de çiçekçilerin %40'ının Erbaa kökenli olduğunu öğrendiklerini belirtti. Bu yatırımların maliyetinin yaklaşık 1,5 milyar lira olduğunu, devletin sağladığı hibe ve KDV iadesiyle bu projelerin %83'ünün kamu kaynaklarıyla yapıldığını, bu sayede istihdam ve ihracatın arttığını, Tokat ekonomisine önemli katkılar sağlandığını ifade etti. Gelecek dönemde 1.500 dönümlük yeni sera yatırımları planladıklarını ve Tokat tarımında sebze ve bahçe bitkileri üretimini sera altında artırmayı hedeflediklerini söyledi. Bu yıl Tokat'ta yaşanan dolu felaketi ve diğer afetlerden kaynaklı büyük zararlar oluştuğunu, yaklaşık 190 bin dönüm arazide ürün zarar gördüğünü ve toplam zararın 6,5 milyar lira olarak hesaplandığını, çiftçilerin kayıplarını azaltmak için yeni projeler üzerinde çalıştıklarını ekledi.
Kültür ve turizm çalışmaları kapsamında Artova'da yeni bir kültür merkezi yapıldığını, geçtiğimiz hafta Turizm Bakanı ve Bakan Yardımcısı ile 23 projelik bir plan üzerinde görüştüklerini, pandemi ve deprem nedeniyle ertelenen projelerin yeniden gündeme alındığını bildiren Arslan, en acil konulardan birinin, Atatürk Ortaokulu'nun bulunduğu alana otobüs park alanı ve Taş Eserler Müzesi yapılması olduğunu belirtti. Ayrıca Mustafa Ağa Hamamı restorasyonunun tamamlanması için destek sağlanacağını ve Niksar'da yapılacak taş eserleri müzesinin de bu planın parçası olduğunu söyledi. Niksar'daki Selçuklu mezar taşlarının, Ahlat'tan sonra Türkiye'nin en eski mezar taşları olduğunu ve bu nedenle bölgeyi koruma altına alıp müze haline getirmeyi hedeflediklerini ifade ederek sözlerini tamamladı.






