Haber-Fotoğraf: Mustafa Işık

Tokat Cumhuriyet Meydanı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında coşkuyla dolarken, yüzlerce kişi kutlamalara katıldı. Kutlamalar, 1 Mayıs Platformu tarafından düzenlendi ve Tokat'ın çeşitli kesimlerinden katılımcılarla renklendi.

Kutlamalara, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı sendikalar başta olmak üzere birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Gaziosmanpaşa Stadyumu önünde başlayan yürüyüş, sendika bayrakları ve pankartlar eşliğinde coşkuyla gerçekleşti ve katılımcılar sloganlar eşliğinde yoğun yağan yağmura rağmen Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdü.

Kutlamalara katılanlar arasında KESK Tokat Şube Platformu, Cumhuriyet Halk Partisi Tokat İl Örgütü,
Eğitim-Sen, Tüm Emekliler Sendikası Turhal Şubesi, Sağlıkçılar ve Sosyal Hizmetler Emekçiler Sendikası Tokat Şubesi, SES Tokat Şubesi, Tarım-Orman İş Sendikası Tokat Şubesi, Sol Parti Tokat İl Temsilcileri, Emek Partisi Tokat İl Temsilcileri, SES-Haber Sen ve Atatürkçü Düşünce Derneği Tokat Şubesi gibi önemli kurumlar yer aldı.

“Yaşasın 1 Mayıs!”
KESK Yürütme Kurulu adına Haber-Sen temsilcisi Ahmet Berberoğlu Eğitim-Sen yöneticisi Filiz Canbay tarafından yapılan ortak açıklamada, “Hepimizin yeni bir başlangıca olan ihtiyacının yakıcı hale geldiği zorlu koşullardan geçiyoruz. Çünkü sadece emeğin, emekçilerin haklarının değil demokrasinin, adaletin, hukukun son kırıntılarının dahi hızla rafa kaldırıldığı bir ülke haline getiriliyoruz.
Demokratik bir toplumun temeli olan seçme ve seçilme hakkına doğrudan müdahale edilerek halkın iradesi yok sayılıyor. 23 yıldır ülkeyi yöneten iktidar, sırf kendisi gibi düşünmediği, politikalarına rıza göstermediği için öğrencisinden gazetecisine, belediye başkanından sendikacısına, sanatçısından “aile” içine hapsedilmeye çalışılan kadınlara kadar her kesime adeta savaş açıyor.
Düşünce ve ifade özgürlüğünden toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına, seçme ve seçilme hakkından haber alma hakkına kadar en temel hakları içeren çember ülkeyi yönetenler eliyle gittikçe daraltılıyor. Tüm toplum nefessiz bırakılıyor. Oysa demokrasi işçinin-emekçinin ekmeği, hukuk ve adalet ise suyudur.
Bu karanlıktan kurtulmak için “Hak verilmez mücadele ile alınır!” ilkesini temel alarak ve ortak bir mücadeleyi örgütleyerek emeğimize, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz!D S C 0084-1

1 Mayıs, emekçilerin insanca yaşam, eşitlik, özgürlük ve barış talepleriyle alanları doldurduğu; dünyanın dört bir yanında mücadele ve dayanışmanın yükseltildiği tarihsel bir gündür. 1886’da Chicago işçilerinin öncülüğünde başlayan bu büyük yürüyüş, bugün hâlâ işçi sınıfının, emekçilerin ve ezilen halkların sömürüye, adaletsizliğe ve baskıya karşı birleşik mücadelesinde yolumuzu aydınlatıyor.
Bugün Türkiye’de milyonlarca emekçi, artan hayat pahalılığı, derinleşen yoksulluk, işsizlik ve adaletsizlik kıskacında yaşam mücadelesi veriyor. Eğitim, sağlık başta olmak üzere en temel sosyal haklar ticarileştiriliyor; güvencesiz çalışma biçimleri olağanlaştırılıyor. Kamu emekçileri düşük ücretlerle, sözleşmeli, esnek ve angarya çalışmaya zorlanıyor. Gençler ise diplomalarıyla birlikte işsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm ediliyor.
İktidar tarafından eğitimden yargıya, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar pek çok alan tarikatlara ve cemaatlere teslim edilmiş; kamusal yapı zayıflatılmış, laiklik ilkesine ağır darbeler vurulmuştur. Bilimsel ve özgür düşünceyi hedef alan bu politikalar, toplumun dini eğilimlerle kuşatılmasına ve eleştirel aklın baskılanmasına yol açmıştır. Kadınların, çocukların ve emekçilerin haklarını tehdit eden bu düzen, kamu hizmetlerini liyakatten uzaklaştırarak yoksulluğu, eşitsizliği ve adaletsizliği daha da derinleştirmiştir.
Özellikle üniversiteli ve liseli gençler, son aylarda geleceklerine sahip çıkmak için ülke çapında güçlü eylemler örgütlediler. Geleceksizlik dayatmasına, eşitsiz eğitim sistemine, rant odaklı politikalara ve demokratik haklarının gasp edilmesine karşı ayağa kalkan gençlik, umudun ve direnişin taşıyıcısı olmuştur.
Gençlerin eşit, özgür, bilimsel ve demokratik bir Türkiye için yükselttiği talepleri, kendi mücadelemizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Barış, demokrasi ve özgürlük talebi, yalnızca emekçilerin değil, geleceğini savunan gençliğin de ortak haykırışıdır!

Bir arada yaşama hakkını,
İfade özgürlüğünü,
Laik, bilimsel ve anadilinde eğitimi,
Güvenceli iş ve insanca yaşam koşullarını,
Herkes için eşit yurttaşlık ilkesini savunmak için;
Kesk olarak 2025 1 Mayıs’ında:
• Hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine, ücretlerin erimesine karşı adalet talebiyle,
• Kamusal hakların gasp edilmesine, eğitim ve sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesine karşı eşit ve parasız hizmet hakkı için,
• Kamuda güvencesiz istihdama, sözleşmeli çalışmaya karşı kadrolu, güvenceli çalışma için,
• Çocuklarımızın okula aç gitmediği, MESEM projesi adı altında çocuk işçi haline getirilmediği,
• Gençlerin geleceğini yok eden işsizliğe, geleceksizliğe ve eğitimdeki eşitsizliklere karşı umut ve özgürlük için,
• İfade özgürlüğüne, sendikal haklara ve barışçıl gösteri hakkına sahip çıkmak için,
• Kayyım politikalarına, siyasi operasyonlara ve halk iradesinin gaspına karşı demokratik bir Türkiye için,
• Eğitimde başta ÇEDES projesi olmak üzere dinselleştirme politikalarına ve ayrımcılığa karşı laik ve özgür eğitim için,
• KHK rejiminin sona ermesi, hukukun üstünlüğünün ve adaletin yeniden tesis edilmesi için,
• Kadınları aile içinde tanımlayan, bedenine ve emeğine saldıran politikaların son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kaldırıldığı, kadınlara, çocuklara ve tüm ezilenlere yönelik şiddet, istismar ve ayrımcılığa karşı eşit ve özgür bir yaşam için,
• İş cinayetlerine, kadın cinayetlerine ve doğa talanına karşı yaşamı ve doğayı savunmak için,
• Üniversitelerde bilimsel özerkliğin, akademik özgürlüğün ve demokratik katılımın sağlanması için,
• Tüm emeklilere insanca yaşamaya yetecek bir aylık için,
• Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir ülke için omuz omuza verelim!

Bugün emeğin, özgürlüğün ve barışın sesini büyütüyoruz!
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu olarak biliyoruz ki, bu karanlık tabloyu değiştirecek olan; emeğin örgütlü gücü, halkın ortak iradesi ve gençliğin direngen umududur.
Yoksulluğa, güvencesizliğe, baskıya ve adaletsizliğe karşı ancak birleşirsek, mücadeleyi ortaklaştırırsak kazanabiliriz!
Bugün korku politikalarına karşı cesareti, geleceksizlik dayatmasına karşı umudu, baskıya karşı dayanışmayı büyütme zamanıdır.
Bugün yalnız değil, milyonlar olduğumuzu; sesimizin, taleplerimizin ve hayallerimizin bu toprakları değiştirecek güçte olduğunu hatırlama günüdür.
Ülkenin geleceği; tarikatların ve cemaatlerin değil, laik, bilimsel, eşitlikçi ve kamusal bir anlayışla örgütlenen halkların ellerinde yeniden kurulmalıdır.
Gençlerin özgürce düşünerek üretebildiği; toplumun tüm kesimlerinin her alanda eşit ve özgür yaşadığı; çocukların eşit, bilimsel ve parasız eğitim hakkından tam anlamıyla yararlanabildiği; emekçilerin insanca çalışma ve yaşam koşullarına sahip olduğu; herkesin barış ve demokrasi içinde bir arada yaşayabildiği bir ülkeyi ancak örgütlü mücadelemizle kurabiliriz.
Barışı savunarak, demokrasiyi savunarak, emeğimizi ve mücadelemizi büyüterek yarınlarımızı ellerimizle inşa edebiliriz!
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu olarak çağrımızdır:
• Gelin, korkuyu değil umudu büyütelim.
• Gelin, yalnızlığı değil dayanışmayı büyütelim.
• Gelin, karanlığı değil aydınlığı büyütelim!
• Gelin, emeğin, bilimin, barışın ve özgürlüğün sesi olalım!

Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Emek, Demokrasi ve Barış Mücadelemiz!
Yaşasın KESK, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!” ifadelerine yer verildi.

Açıklamaların ardından halaylar çekildi, sloganlar atılarak gruplar meydan ayrıldı.

D S C 0006-1D S C 0007-2D S C 0010-1D S C 0011-2D S C 0012-2D S C 0015-1D S C 0019-1D S C 0020-1D S C 0025-3D S C 0033-2D S C 0035-2D S C 0038-1D S C 0040-2D S C 0041-2D S C 0044-2D S C 0046-2D S C 0048-1D S C 0050-1D S C 0056-3D S C 0069-4D S C 0070D S C 0073-1D S C 0074-1D S C 0075-1D S C 0077D S C 0081-1D S C 0083-1D S C 0089-1D S C 0091D S C 0092D S C 0093D S C 0095-1D S C 0097D S C 0100D S C 0111-1D S C 0112D S C 0113

Muhabir: Mustafa Işık