Haber-Foto: Mustafa Işık
Tokat’ta yaşayan 76 yaşında ki Emekli Hakkı Akgül, 1969 yılından beri tribünden takımına destek veriyor. Zaman içerisinde tutkuya ve fanatik bir taraftar olan Hakkı amca, eniştesinin Tokatspor maçına davet etmesiyle 50 yıldır, tribünlerde eksik olmadı. O dönemde oluşturdukları taraftar grubuyla hem Tokat’ta hem de deplasmanlara giderek takımlarını yalnız bırakmadı. Zaman geçmesine rağmen 76 yaşında olan Halil Akgül, torunlarıyla birlikte Tokat Belediye Plevnespor’u tribünde omuz omuz destek veriyor. 1 Ekim Pazar günü Gaziosmanpaşa Stadyumu’nda oynanan Armoni Alanya Kestelspor maçında her zaman ki yerine aldı ve 90 dakika boyunca torunlarıyla destek verdi. Oynanan oyundan memnun olmadığını belirten 76 yaşında ki Emekli Hakkı Akgül, 50 yıllık mazilerinden bahsetti.
BURADA Kİ ATMOSFERİ GÖRMEZSEN İNSAN HASTA OLUR”
Tokat’ta yaşayan 76 yaşında ki Emekli Hakkı Akgül, “1969 yılından beri futbolu takip ediyorum. O zamanlar buralar kum ve toprak saha idi. Amatördü o zamanlar. O günden beri futboldan ve tribünlerden kopmadık. İlk tribün yıllarım, ben köyden yeni gelmiştim, buraya. Eniştem vardı, halamın kocası, gel seni maça götüreyim. Tokatspor’un maçı var dedi. O zaman geldim. Az önce belirttiğim gibi o zaman kum sahaydı buralar. Alıştık, hoşuma gitti, o günden itibaren bırakamadım. Bu bir hastalık, maçlara gidemezsen izlemezsen burada ki atmosferi görmezsen insan hasta olur. Yaşımdan dolayı hasta oluyorum, 75 yaşındayım ve gelmediğim zamanlarda torunlarıma sorarım, maç ne oldu diye. Aklın hep takımının maçlarında oluyor, buda bir nevi hastalık. Zaten maçlara torunlarımla birlikte geliyorum. Kendim gibi onlara da tribünlere getiriyorum, beraber maç izliyorum. Geçmişte arkadaşlarla birlik olduk, yaş gruplarımızdan arkadaşlarımız vardı o hafta nerde maç varsa toplanır tribünde izlemeye giderdik. O maç, şu maç, şu deplasmanlar derken ömür geçti. Her maçta başka anılar ve başka maziler yaşadık. Deplasmanlara 2 otobüs araç tutardık, Tokatspor’umuzu desteklemeye giderdik. Çorum maçları çok çekişmeli ve heyecanlı geçerdi. Kavgalar, çekişmeler gibi neler olurdu o maçlarda. Bir gün Çorumspor’u 2-0 yenmişiz memlekete dönüyoruz. Çorum’un leblebisini çuvallar dolusu aldık geliyoruz. Bir kahvehaneye uğradık, Çorum’da. Bizlere laflar atıldı ve kavga çıktı, aldığımız leblebi çuvallarıyla dövmüştük. Günümüze bakıldığı zaman eskisi gibi keyifler alamıyoruz. Takımlar çok güzel mücadele ederdi, oynanan oyundan keyif alırdık. Mesela Bilbaylar vardı, Sinanlar vardı, Hakkılar vardı. Ayaklarına topu aldıkları zaman direkt kaleye giderlerdi. Şuan ki futbolu seyrettim, benim hiç hoşuma gitmedi. Böyle futbol oynarsan, böyle futbol oynadıysan takım elbette yenilir. Burada biz bağırıyoruz, ileri oynat diye. 2-3 gol pozisyonundan yararlanamadık. Topu illa yerden vuracağın diye bir kaide yok, doksana veya köşelere at. Şu çime şu futbol yakışmıyor. Kendi saha ve seyircin önünde oynayamazsan deplasmanda işleri zor olur. Dediğim sorunlar olmazsa takım üst liglere çıkacağından eminim. Takımımıza başarılar diliyorum.” dedi.
“DEDEMLE BİRLİKTE MAÇLARA GİTMEYE BAŞLADIK”
20 yaşında ki torun Berat Akgül ise, “kendimi bildim bileli dedem hep maçlara giderdi. Küçükken bir anlam veremezdim dedemin her maça gitmesine. Bizler büyüdük ve dedemle birlikte maçlara gitmeye başladık. Kendisi gibi deplasmanlara gitmesek de en azından evimizde oynanan maçları kaçırmıyoruz. Geçmişten gelen tribün kültürünü dedem bize de aşılıyor. Bazen üzüldüğümüz anlar olsa da burada dedemle birlikte stres atıyoruz. Deplasmanda yada hasta olduğu zaman dedem bizlerden skorun ne olduğunu öğrenmek için telefon eder. Dedemden aldığımız bu görevi bizlerde gelecek kuşağa aktarırız inşallah.” diye konuştu.


