Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Tokat Şube Başkanı Fatih Yüce, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 105. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yayımladığı açıklamada, bu anlamlı günün tarihsel önemine dikkat çekti. Yüce, 23 Nisan’ın yalnızca bir çocuk bayramı değil, aynı zamanda ulusal egemenliğin ve yurttaş bilincinin doğuşunu simgelediğini vurguladı. “Bu bayram, tebaa olmaktan çıkarak eşit yurttaşlık temelinde bir ulus olmanın taçlandığı gündür. 23 Nisan, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza adanmış, benzersiz bir gündür.” ifadelerini kullandı.
Bu anlamlı günün her türlü siyasi çıkarın ötesinde, milletin ortak değeri olarak yaşatılması gerektiğinin altını çizdi.
“Ulusal Egemenliğin İçi Boşaltıldı, Çocukların Geleceği Tehdit Altında”
Fatih Yüce açıklamasında, günümüzde ulusal egemenlik ilkesinin zedelendiğini ve çocukların geleceğine yönelik ciddi tehditlerin oluştuğunu dile getirdi.
“Bugün ulusal egemenliğin ruhu boşaltılmış, halkın iradesi hiçe sayılmış, eğitimden sağlığa her alanda toplumun ortak yararını önceleyen kamusal hizmetler zayıflatılmıştır.” diyen Yüce, özellikle çocukların eğitim ve yaşam hakkının siyasi çıkarlar uğruna ihmal edildiğini belirtti.
Toplumun geleceğini emanet edeceğimiz çocukların, sağlıklı ve nitelikli bir eğitim alamadan büyüdüğüne dikkat çeken Yüce, bu durumun uzun vadede ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü açısından büyük tehlike oluşturduğunu vurguladı.
“Eğitimde Laiklik ve Bilimsellik Büyük Saldırı Altında”
Yüce, eğitim sisteminin laiklik ve bilimsellikten her geçen gün uzaklaştırıldığına işaret ederek, "Laik ve bilimsel eğitimin yok edilmesi, toplumu çağdaş dünya ile arasına mesafe koymaya zorlamaktadır." dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, asli görevlerini yerine getirmek yerine, eğitimi ideolojik bir araç olarak kullanmaya başladığını belirten Yüce, “Tarikatlar ve cemaatler, eğitim sistemimizin içine sızmış; çağdaş, eleştirel düşünceyi temel alan eğitim anlayışı büyük bir saldırıya maruz kalmıştır.” ifadelerini kullandı. Laik ve bilimsel eğitimin bir ülkenin kalkınmasının temel taşı olduğunu hatırlatan Yüce, bu değerlerin korunmasının sadece çocuklar için değil, ülkenin geleceği için de hayati önem taşıdığını söyledi.
“Çocuklar Eğitime Erişemiyor, Eğitim Bir Ayrıcalığa Dönüştü”
Eğitimde fırsat eşitliğinin ortadan kalktığını belirten Yüce, devlet okullarında eğitim almanın bile büyük bir mali yük haline geldiğini ifade etti. Özel okul oranlarının son 23 yılda yüzde 1'den yüzde 20'ye yükseldiğine dikkat çeken Yüce, "Parası olan nitelikli eğitim alırken, dar gelirli ailelerin çocukları donanımsız devlet okullarına mahkûm edilmiştir." dedi.
Yüce, devlet okullarının fiziki ve teknolojik imkânlarının yetersiz bırakıldığını, karma eğitim tartışmalarının yeniden gündeme taşındığını ve okulların giderek medrese benzeri yapılara dönüştürüldüğünü belirterek, eğitimde sınıfsal ayrışmanın derinleştiğine dikkat çekti.
“Öğrencilerin Başarı Seviyeleri Alarm Veriyor”
Türkiye’nin eğitimde uluslararası arenada geri sıralarda yer aldığını vurgulayan Yüce, OECD ülkeleri arasında okuduğunu anlama, matematik ve fen bilimleri alanlarında Türkiye’nin en sonlarda olduğunu söyledi. Yüce, merkezi sınavlarda yüzbinlerce öğrencinin sıfır çekmesinin, eğitim sistemindeki çöküşün somut göstergesi olduğunu ifade ederek, "Çocuklarımızın akademik başarısı her geçen gün daha da düşerken, eğitim kurumları bu tabloyu düzeltmek yerine dini içerikli faaliyetlere ağırlık veriyor." dedi.
Okullarda çocukların açlık ve susuzlukla mücadele ettiğini, temel insani ihtiyaçlarını bile karşılayamayan bir eğitim ortamında başarıdan söz etmenin mümkün olmadığını vurguladı.
“Çocuklar Sermayeye Teslim Edildi: MESEM Gerçeği”
Fatih Yüce, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) üzerinden çocukların ucuz iş gücü olarak sömürüldüğünü vurgulayarak, "Okulda olması gereken çocuklar, işyerlerinde tehlikeli koşullarda çalıştırılıyor." dedi. MESEM uygulamaları sonucu bugüne kadar 14 çocuğun hayatını kaybettiğini, yüzlerce çocuğun iş kazaları sonucu yaralandığını belirten Yüce, Milli Eğitim Bakanlığı’nın adeta bir “çocuk işçi bulma kurumu”na dönüştüğünü ifade etti.
“Çocuk İşçi ve Erken Yaşta Evlilik Verileri Korkutuyor”
TÜİK verilerine göre 2024 yılında 9354 kız çocuğunun farklı yaşlardaki erkeklerle evlendirildiğini açıklayan Yüce, "Bu rakamlar, çocukların ne ölçüde korumasız bırakıldığının açık bir göstergesidir." dedi.
Aynı yıl içinde kayıtlı çocuk işçi sayısının 1 milyon 474 bine ulaştığını, kayıt dışı çalışanlarla birlikte bu sayının 3,5 milyona yaklaştığını belirten Yüce, çocuk emeğinin sömürülmesinin önüne geçilmediğini ve çocukların eğitim hakkının fiilen ellerinden alındığını vurguladı. Erken yaşta evlilikler ve çocuk işçiliğin, çocukların fiziksel, psikolojik ve eğitsel gelişimini geri dönülmez şekilde yaraladığını söyleyen Yüce, bu duruma karşı acil önlem alınması gerektiğini belirtti.
“Laik Eğitim ve Çocuk Hakları İçin Mücadele Şart”
Yüce, siyasi iktidarların devleti ve toplumu kendi ideolojik hedeflerine göre şekillendiremeyeceğini belirterek, "Anayasa ve evrensel insan hakları değerleri çerçevesinde hareket edilmelidir." dedi.
Özgür iradeye sahip yurttaşların, laik, çağdaş, bilimsel ve demokratik bir eğitim sisteminde yetişebileceğini vurgulayan Yüce, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı bir eğitim anlayışının yeniden tesis edilmesinin aciliyetine işaret etti. "Bugün çocuklarımıza sahip çıkmak, aynı zamanda ulusal egemenliğimize ve Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkmaktır." diyen Yüce, eğitimdeki tahribatın ancak örgütlü ve kararlı bir mücadeleyle aşılabileceğini kaydetti.
“Çocuklarımıza Sahip Çıkacağız”
Fatih Yüce açıklamasının sonunda, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen geleceğe umutla baktıklarını belirterek, "Çocuklarımız, aydınlık yarınlarımızın güneşi ve güvencesidir." dedi. Tüm çocukların eşit, laik, bilimsel, parasız ve kaliteli bir eğitim hakkına sahip olabilmesi için mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Yüce, "Çocuklarımıza sahip çıkmak, Cumhuriyetimize sahip çıkmaktır." ifadelerini kullandı.
Başta çocuklar olmak üzere, tüm ulusun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayan Yüce, "Birlikte başaracağız." diyerek sözlerini tamamladı.
