Cumhuriyetimizin 96. Yıldönümü coşku içerisinde kutlanacak.
Çevremizde yaşanan ve yaşatılanlara bakıldığında Ulu Önder Atatürk'ün bizleri Cumhuriyetle taçlandırmasını çok daha iyi anlıyoruz.
Cumhuriyet bayramlarını kutlamak, Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki sıkıntılılarını da anlamak demek, onurlu, özgür, demokrasiyi tercih etmiş, dünyada örnek olmuş bir Cumhuriyetimiz var.
Bayramımız kutlu olsun.
Cumhuriyetimize, kuruluş değerlerimize saldırılar olmakta. Bazen aleni, bazen de takiyye yoluyla.
Kula kul olmayı kabullenmiş mandacı zihniyetin torunları Cumhuriyetimize, Atatürk'e saldırmayı görev edinmişler. Bazıları papağan türünden.
Geçen gün iktidar partisinin bir yetkilisi muhalefeti mandacılara benzetiyordu. Sayın yetkili mandacılığı dedenden öğrenmemiş olmalısın.
Bayramlarımız eskisi gibi coşkulu kutlanmıyor.
Bazı şehirlerde valiler etkinlikleri yasaklama cüretini bile gösterebiliyor.
Ankara Valiliği de bayram günü "15 Temmuzla" ilgili bir etkinliği uygun görmüş. Yanlış bir tutumdur.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma hutbesinde Cumhuriyet Bayramını hatırlatırken, Atatürk ve silah arkadaşlarından bahsetmiyor. Atatürk'ü tanımıyor, tanımak da kafa yapısına uymuyor.
Ama aynı Diyanet İşleri Başkanı "Kurtuluş savaşını keşke Yunanlar kazansaydı" diyen Cumhuriyet düşmanını koşa koşa ziyarete gitmişti. Aynı kafanın sahipleri.
Cumhuriyete düşmanlık, gizli- aleni yapılır duruma nasıl kimler tarafından getirildi.
Ülkemizi bugünün Suriye'si, Irak'ı benzer ülkeler konumunda olmayı kabullenmişler, Cumhuriyeti demokrasiyi asla kabul edemezler. Ediygörünmeye çalışsalar da artık yenmiybu tutumlar.
Okullarımızdan andımızı, hitabeyi, Atatürk'ün ismini ders kitaplarından çıkaranların hesabı başkadır.
Bugün ülkemiz çevresinde yaşananlardan bile ders çıkaramayan cücük kafalar zavallılardır. Kendisini kandırabilenlerdir.
Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi.
Atatürk ve silah arkadaşlarına rahmetler niyaz ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla.