AK Parti Tokat Milletvekili, Genel Merkez Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Dt. Cüneyt Aldemir, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda önemli bir konuşma gerçekleştirdi. Milletvekili arkadaşları Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık ve Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy ile birlikte ilk imza sahibi olduğu “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” hakkında Genel Kurul’da bilgi verdi. Konuşmasında hem güncel gelişmelere hem de kanun teklifinin detaylarına dikkat çekti.
Geçmiş Olsun ve Kutlama Mesajlarıyla Başladı
Konuşmasının başında son günlerde yaşanan olumsuzluklara değinen Aldemir, İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle geçmiş olsun dileklerini iletti. Ayrıca, İstanbul ve bazı illerde meydana gelen depremlerden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun mesajı gönderdi.
Tokat ve çevre illeri de etkileyen, 34 ili kapsayan zirai don felaketine özel olarak değinen Aldemir, pek çok tarım ürününün bu olaydan ciddi şekilde zarar gördüğünü vurguladı. Üreticilerin ve çiftçilerin yaşadığı mağduriyeti yakından takip ettiklerini belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilgili komisyonların bu konuda hassasiyetle çalıştığını ifade etti. Ayrıca, yaklaşan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle tüm emekçilere selamlarını iletti, bu özel günün kutlu olmasını diledi.
Kanun Teklifi 13 Kanun ve 375 Sayılı KHK’yı Kapsıyor
Aldemir’in konuşmasında üzerinde durduğu temel konu, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları sonrasında oluşabilecek hukuki boşlukların giderilmesine yönelik hazırlanan kapsamlı kanun teklifiydi. Bu teklif; 13 ayrı kanun ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyi ilgilendiren, toplam 32 maddelik bir düzenlemeyi içeriyor.
Hazırlanan teklifle, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen mevcut düzenlemelerden önemli bir kısmının korunduğu, bazı maddelerin ise güncel ihtiyaçlara göre yeniden düzenlendiği belirtildi. Bu yönüyle teklif, yürütme ve idare organlarının görev tanımlarının güncellenmesine, kurumlar arası iş birliğinin daha etkin hale getirilmesine katkı sağlıyor.
Kamu Personeline Yönelik Yeni Düzenlemeler
Kanun teklifinde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına yönelik de düzenlemeler yer alıyor. Bu bağlamda, personel rejiminde adalet ve denge sağlanması hedefleniyor.
Teklifin birinci bölümünde dikkat çeken düzenlemeler arasında, bakanlıklarda bakana doğrudan bağlı olarak görev yapacak bakan müşaviri atanabilmesine imkân tanınması bulunuyor. Ayrıca, uzman ve uzman yardımcısı kadrolarının daha verimli kullanılabilmesi için işlevselliklerinin artırılması öngörülüyor.
Bunların yanı sıra, Danıştay üyeleri için tanınan sağlık giderlerinin, geçmişte kapatılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerinden emekliye ayrılmış olanlara da uygulanabilmesi teklife dahil edildi. Böylece kurumlar arasında eşitlik ve bütünlük sağlanması amaçlanıyor.
Teklifte ayrıca çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının mali, idari ve personel yapılarına dair yenilikler de yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı yerine getirilen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yapısına uygun olarak bazı görev tanımları ve yetkiler de yeniden şekillendiriliyor.
112 Acil Çağrı Merkezlerine Yönelik Asılsız Çağrı Cezaları Sertleşiyor
Cüneyt Aldemir’in konuşmasında özel olarak dikkat çektiği bir diğer düzenleme ise 112 Acil Çağrı Merkezlerine yapılan asılsız çağrı ve ihbarlara karşı alınacak önlemler oldu. Aldemir, 2024 yılı verilerine göre 112’ye gelen çağrıların %28’inin asılsız, %38’inin ise cevaplanmadan kapatılan çağrılar olduğunu, sadece %34’ünün gerçek çağrılar olduğunu belirtti. 2025 yılı itibarıyla ise asılsız çağrı oranı %30 seviyelerinde seyrediyor.
Bu durumun kamu güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Aldemir, her yıl binlerce sağlık çalışanı, polis, jandarma ve itfaiye personelinin bu gereksiz çağrılar nedeniyle zaman kaybettiğini, dolayısıyla gerçek acil vakalara geç müdahale riski oluştuğunu ifade etti.
Avrupa Ülkelerinde de Ağır Cezalar Uygulanıyor
Dünya örneklerini paylaşan Aldemir, birçok gelişmiş ülkede bu tür çağrılara karşı ağır yaptırımlar uygulandığını belirtti. Örneğin Danimarka’da asılsız ihbar yapanlara sadece para cezası değil, 3 aya kadar hapis cezası da verilebiliyor. Polonya’da ise, acil hatları gereksiz yere arayanlar tutuklama, özgürlük kısıtlaması ve para cezası ile karşı karşıya kalıyor. Almanya’da ise bilerek yapılan asılsız ihbarlar için 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası uygulanabiliyor.
Türkiye’de ise 2021 yılından bu yana, 112 hattını asılsız şekilde meşgul eden yaklaşık 3.950 kişiye toplamda 4,5 milyon TL tutarında idari para cezası uygulandı. Ancak mevcut mevzuat sadece "asılsız ihbar"ı kapsıyor. Yeni düzenlemeyle hem "asılsız çağrı" hem de "asılsız ihbar" tanımları yapılacak ve ceza kapsamı genişletilecek.
Yeni düzenleme ile;
• 112 hattını bilerek meşgul edenlere 1.500 TL,
• Ekiplerin sahaya yönlendirildiği asılsız ihbarlarda ise 15.000 TL idari para cezası uygulanacak.
• Bu fiillerin tekrarı halinde cezalar iki katına çıkacak.
Etkin Kamu Hizmeti ve Hukuki Boşlukların Giderilmesi
Kanun teklifinin temel amacını özetleyen Aldemir, bu düzenlemenin sadece teknik bir güncelleme olmadığını, aynı zamanda vatandaşların günlük hayatına doğrudan etki eden bir reform niteliği taşıdığını vurguladı. Amaçlarının, idari kapasiteyi güçlendirmek, kanuni düzenleme ihtiyaçlarını karşılamak, kamu hizmetlerini daha etkin hale getirmek ve toplumun beklentilerine cevap verebilmek olduğunu belirtti.
Sözlerinin sonunda, teklifin hazırlanmasında emeği geçen milletvekillerine, katkı sağlayan tüm bakanlıklara ve kurumlara teşekkür eden Cüneyt Aldemir, tüm milletvekillerini bu önemli teklifin arkasında durmaya davet etti.





